AKİT MENÜ

Aktüel

Abdülhamid Han ile İTC\CHP dönemlerinin mukayesesi

Hukukçu yazar Av. Ömer Faruk Uysal 'Abdülhamid Han ile İTC\CHP dönemlerinin mukayesesi' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Haber Merkezi

 İşte Hukukçu yazar Av. Ömer Faruk Uysal'ın kaleme aldığı o yazı;

1900’lerin başında siyasi tartışmalar teorik değil, fiilî ve zorunlu bir tercihti. Pratikte üçüncü bir güçlü seçenek yoktu. Bu nedenle mesele, soyut “mutlakiyet–meşrutiyet” tartışması değil; Abdülhamid yönetimi ile İTC/CHP pratiğinin mukayesesidir. Bunu üç başlıkta, net ve karşılaştırmalı biçimde cevaplayayım.

İSTİBDAT AÇISINDAN KARŞILAŞTIRMA

Abdülhamid Dönemi

Sansür vardır ama sistematik terör yoktur

Sürgün yaygındır, idam istisnadır

Din, dil, kıyafet, örf zorla dönüştürülmez

Ulema, tarikatlar, cemaatler tasfiye edilmez

Muhalefet “devlete tehdit” olarak görülür, ama toplumsal mühendislik yapılmaz

Bireysel ve siyasal istibdat vardır,

ama toplumsal hayatı ezen total bir rejim yoktur.

İTC – CHP Dönemi

Askerî darbe ile iktidar

Muhalefet fiziken tasfiye

İstiklal Mahkemeleri (hukuksuz yargılama)

Toplu idamlar, sürgünler, mallara el koyma

Dinî hayatın doğrudan hedef alınması

Kıyafet, dil, alfabe, eğitim, ibadet alanına zorla müdahale

Bu dönem klasik istibdat değil,

ideolojik–totaliter istibdattır.

Sonuç:

İstibdat bakımından İTC–CHP dönemi açık ara daha ağırdır.

Abdülhamid dönemi, bunların yanında sınırlı ve geleneksel bir otoriterliktir.

HÜRRİYET AÇISINDAN KARŞILAŞTIRMA

Abdülhamid Dönemi

Basın özgürlüğü sınırlıdır

Siyasal örgütlenme kısıtlıdır

Ama:

Dinî hayat serbesttir

Vakıflar işler

 

Medreseler, tekkeler açıktır

Toplumun yaşam tarzına müdahale yoktur

Siyasal hürriyet dar,

toplumsal ve dinî hürriyet geniştir.

İTC – CHP Dönemi

“Hürriyet” sloganıyla gelinir

Ama:

Tek parti

Tek ideoloji

Tek tip insan

Dinî hürriyet yok

Muhalefet yok

Basın yok

Siyasal hürriyet de yoktur,

toplumsal hürriyet de yoktur.

Sonuç:

Hürriyet iddiasıyla gelenler, hürriyeti fiilen yok etmiştir.

Abdülhamid, hürriyet vaat etmemiş ama toplumu boğmamıştır.

KALKINMA AÇISINDAN KARŞILAŞTIRMA

Abdülhamid Dönemi

Demiryolları (Hicaz, Rumeli, Anadolu)

Modern tıp, eczacılık, mühendislik okulları

Telgraf ağı

Mali disiplin (Düyun-u Umumiye baskısına rağmen)

Eğitim yaygınlaşması

Devasa savaşlara girmeme politikası

Sınırlı ama istikrarlı kalkınma Devleti ayakta tutma önceliği

İTC – CHP Dönemi

İTC:

Balkan Savaşları

I. Dünya Savaşı

Toprak kaybı

Nüfus felaketi

CHP (1923–1950):

Sanayi yok denecek kadar az

Köylü fakir

 

Altyapı zayıf

Gerçek kalkınma 1950 sonrası başlar

Sonuç:

Kalkınma iddiası olanlar çöküş ve yoksulluk üretmiştir.

Abdülhamid, imparatorluğu 33 yıl çöktürmeden tutmuştur.

ZORUNLU TERCİHİN TARİHÎ SONUCU

1900’lerin başında fiilen iki yol vardı:

Abdülhamid’in temkinli meşrutiyeti

İTC’nin askerî–ideolojik meşrutiyeti

Tarih bu iki yolu teoride değil, pratikte sınadı.

Ve sonuç şudur:

İTC–CHP hattı → Daha fazla istibdat

İTC–CHP hattı → Daha az hürriyet

İTC–CHP hattı → Daha hızlı çöküş

İTC–CHP hattı → Toplumsal travma

NET HÜKÜM

Abdülhamid kusursuz değildi.

Ama alternatifinin daha özgür, daha adil ve daha kalkınmacı olduğu iddiası tarih tarafından tekzip edilmiştir.

Bu artık bir kanaat değil, tarihî vakıadır.

Yorumlara Git

Hükümete akılalmaz tuzak: Çelik üreticisi 'halkı zehirledi' ülke şaşkına döndü! Savcılar kararı ilan etti

İşgalciler Somaliland'in hamiliğine soyundu

Duyarlı STK’lardan operasyonlara destek: Madde bağımlığı bekaa sorunu haline geldi

CHP'nin İstanbul'daki kalesine grev kararı asıldı

Her anı rezalet! Aldattığı karısını, sevgilisi ile kız arkadaşına öldürtmüş!