AKİT MENÜ

Aktüel

Kadın cinayetlerini konuşan çok, öldürülen 2 bin erkeği konuşan yok!

Toplumda infiale sebep olan cinayetler üzerinden yürütülen tartışmalarda kurbanın cinsiyeti "seçici bir duyarlılığa" mı neden oluyor? İstatistikler, her yıl hayatını kaybeden erkek sayısının kadın cinayetlerinin katbekat üstünde olduğunu gösterirken, "erkek ölümleri" neden haber bültenlerinde ve meydanlarda hak ettiği yeri bulmuyor?

Haber Merkezi

Toplumda infiale sebep olan cinayetler üzerinden yürütülen tartışmalarda kurbanın cinsiyeti "seçici bir duyarlılığa" mı neden oluyor? İstatistikler, her yıl hayatını kaybeden erkek sayısının kadın cinayetlerinin katbekat üstünde olduğunu gösterirken, "erkek ölümleri" neden haber bültenlerinde ve meydanlarda hak ettiği yeri bulmuyor?

Türkiye’de şiddet olayları ve cinayet vakaları gündemden düşmezken, kamuoyundaki "duyarlılık terazisi" ciddi bir tartışma konusu haline geldi. Kadın cinayetleri üzerinden oluşturulan yoğun toplumsal baskı ve siyasi söylemlerin aksine, her yıl şiddet kurbanı olan binlerce erkek adeta "istatistiksel bir veri" olmaktan öteye geçemiyor.

 

Rakamlar Ürkütücü Ama Sessizlik Hakim

Emniyet ve adli kaynaklardan süzülen verilere göre, Türkiye’de bir yıl içerisinde cinayete kurban giden erkek sayısı 2 bin barajını aşmış durumda. Ancak bu devasa rakama rağmen, sokaklarda erkek hakları için yürüyen gruplara, sosyal medyada günlerce süren etiket kampanyalarına veya siyasi partilerin grup toplantılarında bu kurbanlar için dökülen gözyaşlarına rastlamak neredeyse imkansız.

 

"Erkek Öldüğünde Neden Kimse Konuşmuyor?"

Vatandaşlar ve bazı sosyologlar, şiddetin her türlüsüne karşı çıkılması gerektiğini vurgularken, mağdurun cinsiyetine göre gösterilen tepkinin adaletsizliğine dikkat çekiyor. "Öldürülen bir canın cinsiyeti, onun ne kadar yas tutulmaya değer olduğunu mu belirler?" sorusu, bugün sosyal mecralarda en çok sorulan soruların başında geliyor.

"Bir kadın öldürüldüğünde haklı olarak yer yerinden oynuyor; ancak bir baba, bir evlat veya bir kardeş olan erkek, sokak ortasında katledildiğinde 'adli vaka' denilip geçiliyor. Bu çifte standart, adaletin ruhuna aykırıdır."

 

Şiddetin Cinsiyeti Olmaz

Uzmanlara göre, cinayetlerin "kadın" veya "erkek" diye kategorize edilerek birinin diğerinden daha fazla gündeme taşınması, toplumsal barışı zedeliyor. Yaşam hakkının kutsallığına vurgu yapan görüşler, şiddetle mücadelenin sadece bir kesimi değil, tüm insanlığı kapsaması gerektiğini savunuyor. Erkek kurbanların "görünmez" kılınması, toplumdaki şiddet sarmalının gerçek boyutlarını görmemizi engelliyor.

Soruyoruz: İnsan Hayatı İstatistikten mi İbaret?

Yılda 2 binden fazla erkek hangi sebeplerle hayata gözlerini yumuyor?

Neden bu ölümler ana akım medyada sadece 3. sayfa haberi olarak kalıyor?

Şiddetle mücadelede neden "topyekun" bir duruş sergilenmiyor?

Kamuoyu, artık şiddetin her türlüsüne eşit mesafede durulmasını ve her canın aynı derecede kıymetli olduğunun kabul edilmesini bekliyor.

Yorumlara Git

Fatih’te Dikkat Çeken Afiş: "1000 yıllık nizamı savunan mı haindir, 100 yıl evvel dedelerimizin kanını akıtanlara özenip ağaç süsleyenler mi?"

Hangi ara bu kadar yabancılaştık! "Teşekkür ederim Noel Baba" diyen Türk çocukları: Kültürel erozyon hat safhada

Uzak Doğu’da sular ısınıyor! Çin, Tayvan çevresini kuşatan askeri tatbikata başladı

Ukrayna-Rusya savaşı bitiyor mu? 20 maddelik ateşkes anlaşmasının %90’ı tamam!

Zincir market çalışanları ne kadar kazanıyor? 49 bin TL veren var!