EROL METİN/ANKARA
Marjinal grupların dezenformasyon taktiklerine rağmen çözüm sürecine destek çığ gibi büyüyor. Geçmişte baba acısı yaşamış iki evlat sürece sahip çıktı. Özgür Çalapkulu’nun babası ve kardeşi terör örgütü PKK tarafından öldürüldü. Dara Turhan’ın babası ise JİTEMvari güçlerce öldürüldü. Her ikisi de Siirtli olan Çalapkulu ve Turhan, Akit’e dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“EN KISA SÜREDE SONUÇLANSIN”
PKK tarafından öldürülen eski Siirt Belediye Başkanı Mahmut Çalapkulu’nun oğlu Özgür Çalapkulu, şu anda sürecin gidişatının iyi yönde olduğunu kaydetti. Aynı zamanda kardeşi Halil Özkan’ı da teröre kurban veren ve Siirt Ticaret Odası Başkanvekilliği görevini yürüten Çalapkulu, “30 yıldır yaşanan bir acı var. Bir an önce bitmesini istiyoruz. Temennimiz en kısa sürede bunun sonuçlanmasıdır. Kurumsal olarak da şahıs olarak da desteğimizi bildiriyoruz. Yüzde 90-95 oranındaki bir kesimin bu süreçten umutlu olduğunu, bu sürecin devam etmesi gerektiğini görüyoruz. Halk sürece sahip çıkmış durumdadır” dedi.
“ÇAKIL TANESİ DAHİ KOYMAYA…”
Kürt halkının artık huzur istediğini kaydeden Çalapkulu, çözüm karşıtlarının sesinin bastırıldığını dile getirerek, “Artık herkese bir bıkkınlık gelmiş. Bölge insanı huzursuz bir ortamda yaşamak istemiyor ve artık bu tür olaylarla da anılmak istemiyor. Artık öyle bir noktadayız ki çözümün, barışın önüne bir çakıl tanesi dahi koymaya kimsenin ne gücü ne de hakkı var. Biz batıdaki kardeşlerimizi burada ağırlamak, misafir etmek istiyoruz. Çünkü 10 yılların vermiş olduğu bir önyargı olmuşmuş durumda. Bunu kırmak istiyoruz. İlk defa buraya gelen kardeşlerimizin düşüncelerinin hemen birinci gün nasıl değiştiğini görüyoruz. O yüzden batıda oluşturulan bu önyargının kırılması için bir köprü oluşturulmalı” diye konuştu.  
“ÖÇ DUYGUM HİÇBİR ZAMAN OLMADI”
Faili meçhul suikasta kurban giden Ömer Turhan’ın oğlu ve aynı zamanda Siirt Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi olan Dara Turhan ise, kimsenin yaşadığı acıların benzerini yaşamasını istemediğini dile getirerek, “Babamı kaybettim, bundan sonra hiç kimse kardeşini, babasını kaybetmemeli. Acımızı yüreğimize gömdük. Kimseye bir kinim, intikam, öç alma duygum hiçbir zaman olmadı, olmayacak. Kesinlikle hiç kimsenin çocuğunun yaşamını yitirmesini şahsen hiçbir zaman istemedim. Ateş düştüğü yeri yakar. Kesinlikle en kötü barış her zaman savaştan iyidir. Bu süreçte zarar gören, görmeyen herkes çözüm istiyor. Çözüme hiç kimse karşı çıkmamalı. Barış olmasın diyene insan diyebilir miyiz? Tarih onlardan hesap sorar.” dedi.