EROL METİN / ANKARA  - DYP eski Manisa Milletvekili ve emekli Yarbay Tevfik Diker’in, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının Aydın Doğan ile ‘üstadlarının’ projesi olduğunu deşifre etmesi, Doğan’ı paniğe sevk etti! “Devşirme” lakabıyla anılan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a konuşan Doğan, İhsanoğlu’nun adaylığıyla bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, “Bu iddia tam bir yalandır, kuyruklu yalandır, iftiranın önde gidenidir” dedi. Doğan, uzun yıllardır tanığını ve evine teşrif ettiğini belirttiği İhsanoğlu’na övgüler yağdırmayı da ihmal etmedi.

“İFTİRA DEĞİL, GERÇEĞİN TA KENDİSİ”  

Doğan’ın açıklamalarını değerlendiren Tevfik Diker ise, ‘Kurtlar Medyası’ kitabında, Doğan’ın Cidde’ye gidip görüştüğü Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koymasını istediğini yazdığını hatırlatarak, İhsanoğlu’nun bu iddiasına “iftira” dediğini, Doğan’ın ise bugüne kadar suskun kaldığını kaydederek, şöyle konuştu: “Geçmişte İhsanoğlu, ‘Bu iftiradır’ diyordu. Ama iftira olmadığı ortaya çıktı. Şimdi aynı yoldan Aydın Doğan da gitmeye çalışıyor. Doğan’a bir medya patronu olarak açık ve seçik soruyorum: Sağır sultanın bile duyduğu, kitapçılarda satışta olan ve 16 aydır da yayında olan Kurtlar Medyası’ndaki kitabımda Ahtapotun Kolları başlıklı yazımdan haberi yok muydu? Medyasındaki çalışanların da mı haberi yoktu? Onlardan bir tanesi kendisini uyarmadı mı? Biliyor idiyse yazımdakileri bugüne kadar neden tekzip etmedi? Şimdi sadece kendi yazarıyla yaptığı röportajda üstü kapalı ifadelerle ‘iftira’ diyor. İftira değil, gerçeğin ta kendisidir. İhsanoğlu, Aydın Doğan’ın lokomotif olduğu bir projedir ve bu projeyi Hüsamettin Özkan, Süleyman Demirel, Kemal Derviş, Paralel desteklemektedir. İhsanoğlu’nun CHP ve MHP yetkili organlarında görüşülmeden, Genel Başkanlar tarafından çatı adayı olarak kamuoyuna açıklanması ve İhsanoğlu’nun da ‘Bundan mutluluk duydum’ demesi, İhsanoğlu’nun ve Aydın Doğan’ın ‘iftira’ değerlendirmelerini dayanıksız kılmıştır. Bir atasözümüzde vardır: Zırva tevil götürmez! Aydın Doğan’ın açıklamaları bu atasözüne çok uygundur.”