Aktüel
Abluka tamamen kalkmadan özür-tazminat işe yaramaz
Gazze yolunda İsrail’in saldırısına uğrayan insan hakları aktivistleri dün Mavi Marmara gemisinde bir araya gelerek İsrail’in özür dilemesiyle başlayan süreci değerlendirdi. İstanbul Haliç’teki Gazi Mavi Marmara’da bir basın toplantısı yapan Filistin dost
HÜSEYİN KULAOĞLU / İSTANBUL
Mavi Marmara yolcuları, İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi ve tazminat konularının konuşulduğu bu dönemde kendi düşüncelerini açıkladı. Mavi Marmara gemisinde dün gerçekleştirilen basın açıklamasında Mavi Marmara yolcuları adına Musa Çoğaş basın açıklamasını okudu.
Çoğaş, Filistin topraklarının bir parçası olan Gazze’de ablukanın devam ettiğini söyledi. Gazze’nin, kara, deniz ve hava koridorlarının kuşatmayla kapalı tutulduğunun altını çizen Çoğaş, “Bölge insanlarının sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacağı serbest dolaşım imkânları sağlanmadan, Gazze halkının Akdeniz’de balıkçılık faaliyetlerini kolaylıkla sürdürebildiği görülmeden, dışarıdan kara ve deniz yoluyla yardımların Gazze’ye ulaşımı açık hale gelmeden, yani abluka tamamıyla kalkmadan bizler tazminat konusunun masaya yatırılmasına taraftar olmadığımızı belirtmek istiyoruz” dedi. “İsrail çok açık olmasa da özür ifadeleri kullanmış, böylece suçlu olduğunu, suç işlediğini ikrar etmiştir” diyen Musa Çoğaş, “Bu sebeple İsrail’in özrünün, suçu işleyen askerlerini yargılayıp cezalandırması ile inandırıcı olabileceği de açık bir husustur” diye konuştu.
“İSRAİLLİ ASKERLERE AÇTIĞIMIZ DÂVÂLAR DEVAM EDECEK”
İsrailli askerler ve komutanlar adına açtıkları ceza davalarını devam ettireceklerini belirten Çoğaş, ödenecek tazminatlar karşılığında bu davalardan vazgeçilme yaklaşımının kabul edilemez olduğunu söyledi. Çoğaş sözlerinin devamında şunları söyledi: “Mavi Marmara’da hayatını kaybeden ve yaralanan kardeşlerimiz, bugüne kadar Filistin davasında mücadele ederek bedel ödeyen binlerce Müslümandan kendilerini bağımsız görmemektedir. Yapılacak olan görüşmelerde, sadece gemi yolcularının değil, Filistin topraklarında mağdur edilen insanların da haklarının iade edilmesinin önünü açacak şartlar gündeme getirilmelidir. Yani usulsüzlüklerin, haksızlıkların tazmininin tüm bölge insanlarını kapsaması gerektiği unutulmamalıdır. Mavi Marmara organizasyonu Filistin, Kudüs davasından bağımsız, kopuk değildir. Gemide dökülen kanlar Filistin de dökülen kardeşlerimizin kanlarına karışmış, kardeşlik bilincimiz bu fedakârlıklarla ortaya konmuştur. Bu sebeple Filistin davasından kopuk, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğünün gündeme getirilmediği tartışma ortamlarının konuyu asıl mecrasından çıkartacağını hatırlatır, var olduğumuz müddetçe tüm imkânlarımızla bu önemli mücadelenin bir parçası olma kararlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi de belirtmek istiyoruz.”