Avrupa Parlamenteri seçildikten sonra vaktinin büyük bir bölümünü geçirdiği Avrupa Birliği’nin başkenti sayılan Brüksel’den soruları cevaplandıram PASOK Partili Eva Kaili, şu ifadeleri kullandı:

Türk-Yunan ilişkileri: Sizin, benim ya da bir başkasının görüşü çok önemli değil. Çünkü iki ülke ilişkileri kendi dinamizmini yaratıyor. Lozan Anlaşması bazı sorunları çözdü, buna karşı bazı yeni sorunlar açtı. “Davos ruhu” döneminin kendi mantığı vardı. “Helsinki mantığı” döneminde ise ilişkilerimize Avrupai boyutlar eklendi. Şimdi “Erdoğan dönemi”ni yaşıyoruz. Bana göre, ilişkilerde en başarılı dönemi yaşıyoruz. Son 10 yılda 1922’den bu yana iki halk ilk defa bu kadar birbirine yaklaştı. Bu neslin de var olan sorunları çözeceğine inanmak istiyorum.

Kıbrıs meselesi: İki toplum uluslararası hukuk kurallarına uyarak, saplantılardan ve yayılmacı mantıklardan uzak, bu meseleyi halledebilirler. Belki de çözüm o kadar uzak değil. Atina ve Ankara çözüm için katalizatör olmalıdır. Sorunun çözülmesi hâlinde Kıbrıs, onca açık yaraların bulunduğu bu bölgede başrol oynar.

Başbakan Erdoğan hakkındaki düşünceleri: İktidara geldiğinde seleflerinden farklı siyaset mantığını hemen gösterdi. Düşmanlık ortamı benimsemedi. Halk dostu bir profil çizdi. Ülkesindeki siyasi elit ve kurulu sosyal düzen ile çarpıştı. Ekonomide de olumlu sonuçlar veren reform programı uyguladı. Ancak, son zamanlarda yorgunluk işaretleri verdi. Bir önceki başarılı yönetime haksızlık eden şiddet manzaraları ve sert davranışlar gördük. Türk halkının önemli bir refah döneminden söz edebilmemiz, ancak yeni gerginliklerden kaçınılması ile mümkündür.