KORAY TAŞDEMİR / İSTANBUL
Halkın dilinde “Peygamber Ocağı olarak adlandırılan ordunun, darbe dönemleri başta olmak üzere dine karşı bazı yasakçı uygulamaları günbegün silahlı kuvvetlerin imajını zedelemişti. Akit’e konuşan STK temsilcileri ve emekli askerler; darbeci, halkın değerlerine tepeden bakan bazı askerler yüzünden halktan koparılan ordunun imajını düzeltmesi için kutlu doğumun önemli bir fırsat olduğunu söylediler. Genelkurmay Başkanı’nın, Diyanet İşleri Başkanı ile beraber bir kutlu doğum programında bulunmasının ordunun imajını ve manevi gücünü artıracağına vurgu yapan STK’lar; “Kutlu doğum, ordu- millet kaynaşması için önemli bir fırsat” açıklamasında bulundular.
YAZICI: KUTLU DOĞUM
ORDU İÇİN BİR FIRSATTIR
Tüm İlahiyat Fakülteleri Mezun ve Mensupları Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı, bugünden başlayarak çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan Kutlu Doğum Haftası’nın ordu millet kaynaşması için bir fırsat olduğunu söyledi. Yazıcı, “Başta Genel Kurmay Başkanı olmak üzere kuvvet komutanları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kutlu Doğum etkinliklerine katılarak özlenen tablonun oluşmasına katkı sağlamalıdır” dedi. Ziyaretin ordu millet arasındaki soğukluğu ortadan kaldıracağına inandığını ifade eden Yazıcı, böylece ordunun kendi kaynağı ile barışmasının da sağlanmış olacağını kaydetti. İslam dininin barış dini olduğuna vurgu yapan Yazıcı, “Yeniden kaynaşma adına böyle bir buluşmanın hayata geçirilmesi herkesi mutlu edecektir. Bu milletin diğer bir lakabı da ‘Asker millet’tir. Böyle bir buluşma TSK ile Türk milletinin motivasyonunu artıracak ve şehitlik gazilik ruhunu yeniden diriltecektir” diye konuştu.
Geçmişte benzer çağrılarda bulunduklarını ancak bir cevap alamadıklarını belirten TİYEMDER Başkanı Selahattin Yazıcı, hükümetin başlattığı barış sürecini de ordu millet kaynaşması için bir fırsat olarak gördüklerini söyledi. Bugün esmekte olan barış havasına herkesin katkı vermesi gerektiğine dikkat çeken Yazıcı, “Kutlu Doğum Haftası’nda, Hz. Peygamberin buna vesile kılınması herkesin mutlu eder. Güneydoğu’da komutanların evleri ziyaret ettiklerine, okunan Kur-an’ı Kerim’lere iştirak ettiklerini görüyoruz. Kutlu Doğum Haftası topyekûn bir heyecanın oluşması için fırsattır” diye konuştu.
TANRIVERDİ: “ORDUDA DİN
İŞLERİ SUBAYI DA OLMALI”
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Genelkurmay Başkanı’nın kutlu doğum etkinliklerine katılmasının ordu millet kaynaşmasına fevkalade bir katkı sağlayacağına dikkat çekti. Tanrıverdi, “Silahlı kuvvetlerimiz bir dönem bu kutlamaların ve inancımızın gereği olarak yaptığımız faaliyetlerin devlete tehdit olacağını düşündüğü bir dönemden geçti. Dolayısıyla bu geçmiş dönemin izlerini silmek, Türk toplumundaki o kötü imajı düzeltmek için Genelkurmay Başkanı’nın bu kutlamalara katılması fevkalade önemli bir etki eder” diye konuştu. Bunun hem milletin silahlı kuvvetlere bakış açısını etkileyeceğinin hem de silahlar kuvvetler mensuplarının, bu tür etkinliklerde bulunmalarının bir mahzur teşkil etmediğinin kanıtlanması açısından önemine değinen Tanrıverdi “Sayın Genelkurmay Başkanı’nı bu faaliyetlerde görmeyi arzu ederiz. Tabi bunun arkasından silahlı kuvvetlerimizin içerisinde, gerek er olarak gelenlerin gerek profesyonel görevlilerin inançlarını yaşayacağı düzenlemelerin yapılması lazım. Bu bir başlangıç olarak kabul edilebilir” dedi.
KUVVETLİ İNANÇ, BUNALIM VE İNTİHARLARI ÖNLER
Astsubay, er ve erbaşlarda intihar meselelerinin sıkça gündeme geldiğine dikkat çeken Tanrıverdi, şunları kaydetti:   “Bunlar geçmişe nazaran yüksek oranda yaşanıyor. Belki geçmişte olduğu gibi silahlı kuvvetlerimizin bünyesinde kışla veya tabur seviyesinde din işleri subayımız olursa ve böyle önemli günlerde telkinlerde bulunsa muhtemelen bu tür müessif olayların önüne geçilmiş olur. Genelkurmay Başkanı’nın kutlu doğum etkinliklerine katılması böyle girişimlerin de başlangıcı olur.”
PROF. DR. TARHAN:
NORMALLEŞMEYE BİR ADIM DAHA ATILMIŞ OLUR”
ASDER Genel Başkanı ve psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan da Genelkurmay Başkanı’nın kutlu doğum haftasına katılması halinde bunun ezber bozucu bir şey, bu zihinsel konforları bozan bir şey olduğunu söyledi. Tarhan, bunun olumlu yönde de olumsuz yönde etkisinin olacağını dile getirerek “Bunu toplumun büyük kısmı olarak ele aldığımızda burada toplumun değerleri ile silahlı kuvvetlerin değerlerinin birbirlerine yaklaştığı algısı oluşur.  Gelişmiş ülkelerde toplumun değerleri ile silahlı kuvvetlerin değerleri birbirlerinden faklı olmaz. Normalleşme konusunda bir adım daha atılmış olur” dedi. Tarhan,  “Özellikle barış sürecine katkısı çok fazla olur. Emniyet ve askeri raporlara göre; Güneydoğu’da Tahrir Meydanı’ndaki gibi bir yürüyüş olmadıysa, Tunus’taki gibi Libya’daki yürüyüşler olmadıysa bu buradaki insanların dini duyarlılıklarından dolayı olmamıştır. Genelkurmay Başkanı da bu programlara katılırsa bu algıyı deklare etmiş olur” diye konuştu.