AKİT MENÜ

Siyaset

Sivas silbaştan

DDK’nın hazırladığı Sivas raporunda, siyasetçilerin ve kamu yöneticilerinin ihmallerine vurgu yapılması hukukçuları harekete geçirdi. Raporun o günkü olayların ‘anayasal düzene karşı bir eylem’ olmadığı gerçeğini ortaya koyduğunu belirten avukatlar, “Sivas davası yeniden görülmeli” dediler.

Güncelleme Tarihi:

 

Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Sivas olaylarıyla ilgili hazırlamış olduğu rapora göre, yargılamalar da devletin kusuru olduğu, devletin toplumsal kriz riskine rağmen yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı, hiçbir kamu görevlisi ceza almazken tüm suçun kalabalıkların ve toplumun üzerine yıkıldığı vs. belirtilmişti. DDK’nın hazırlamış olduğu raporu değerlendiren hukukçular, konusu raporun o günkü eylemlerin anayasal düzene karşı bir eylem ve hareket olmadığını ortaya koyduğunu ve rapor doğrultusunda dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin dahil emniyetin başındaki kişiler, Kültür Bakanı Fikri Sağlar, İl Kültür Müdürü, bir kısım Pir Sultan Abdal Derneği yöneticileri, Aydınlık Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi’nin bir bölümü üzerinden yeni bir dava başlatılması gerektiğini söylediler.

YÜZE YAKIN KİŞİ HİÇ ALAKASI OLMAYAN MADDEYLE MAHKÛM EDİLDİ

Sivas mağdurlarının avukatlarından Cüneyt Toraman, DDK raporunun en dikkat çeken yanının, o günkü eylemlerin anayasal düzene karşı bir eylem ve hareket olmadığını ortaya koymuş olması olduğunu söyledi. 

Madımak Oteli valilik binası, Aziz Nesin de vali gibi değerlendirilerek birçok insana anayasayı ihlal suçundan 146. Madde’nin uygulandığını da ifade eden Toraman, “Hâkimler yanılgıya düşebilir ancak suçun vasfı konusunda Türkiye Cumhuriyetindeki hiçbir hakimin yanılma şansı yok. Zaten suçun vasfını tayin edemeyen kişinin hâkimliği bırakması lazım. Bu yargılamayı yapan Devlet Güvenlik Mahkemesi hakimleri ve Yargıtay’daki hakimler seçkin hakimlerdir. Bunların hata yapma şansı yok. O halde burada ya bir kasıt var ya da talimatla karar verdiler” diye konuştu. Toraman, orda göstere göstere planlı projeli bir katliam gerçekleştirildiğini de belirterek, “Bu adamlar en fazla gösteri yürüyüşüne muhalefetten 1 sene alabilirlerdi. Bunun dışında oradaki ölümlerle ilgili, oteli yakmaya çalıştıklarıyla ilgili bir delil yok. Yani yüze yakın kişi hiç alakası olmayan maddeyle mahkum edildi” ifadelerini kullandı.

YARGILAMA DERHAL YENİDEN YAPILMALI

Sivas davasıyla ilgili haksızlıkların halen devam ettiğini de söyleyen Toraman, artık bu rapor yayınlandıktan sonra, yargılama makamları daha önce yayınlanan Özal suikastı raporunu nasıl dikkate alarak yargılama yapmışsa, bu raporu da derhal dikkate alarak yargılamanın yenilenmesini talep etmek zorunda” dedi. “Savcı mahkemeye başvurarak, ‘bu insanlara yanlış madde uygulanmış ve DDK da bunu tespit etmiş. Yargılamanın derhal yenilenmesini talep ediyorum’ demesi lazım. Sanıkların vekilleri değil, devletin savcıları bu başvuruyu yapmalı” diyen Toraman  “Çünkü bu hatayı yapan devlettir. Bu insanlar derhal serbest bırakılmalıdır. Bunla da yetinilmeyerek, yanlış maddeyi uygulayan hakimler, savcılar vs. kim ise hepsinden hesabı sorulmalıdır” şeklinde konuştu.

GERÇEK SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMALI

Sivas mağdurlarının avukatı Hüsnü Tuna ise, sonradan slogan üretilerek dosyaya eklenmesinin, aslında devlet destekli projenin halkın üzerine yıkmak için oluşturulmuş olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. 

Sivas’taki katliam’ın dönemin Valisinin, Bakanlığın, Kültür Müdürlüğünün ve oradaki emniyet güçlerinin işbirliğiyle gerçekleştirilmiş bir cinayet olduğunu da belirten Tuna, henüz zamanı geçmiş değil. Sivas valisi Ahmet Karabilgin dahil emniyetin başındaki kişiler, Kültür Bakanı Fikri Sağlar, İl Kültür Müdürü, bir kısım Pir Sultan Abdal Derneği yöneticileri, Aydınlık Gazetesi, Cumhuriyet gazetesinin bir bölümü üzerinden yeni bir dava başlatılmalıdır. Bu organizasyonun gerçek sanıkları bana göre bunlardır” ifadelerini kullandı. “Müebbete mahkûm edilerek içeride yatan kişiler aslında en fazla gösteri yürüyüşüne muhalefetten hüküm giyebilecek insanlar. Onlar bu madımak otelde yanan insanlardan sorumlu insanlar değiller” diyen Tuna, “Asıl suçlular bu organizasyonu hazırlayan kişilerdir.

Biz bunları daha öncede söylemiştik, bugün DDK raporları bizim savunmalarımızdaki argümanlarımızı teyit eder mahiyettedir” dedi.

‘Bazı çevreler Sivas’ın araştırılmasından rahatsız’

Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, “Binlerce İnsan Tek Bir Sofra” isimli program dolayısıyla belediyede düzenlediği toplantıda, Madımak Olayı’nın üzerinden çok uzun yıllar geçtiğini ancak Sivas’ın, olayın izlerini hala üzerinde taşıdığını ve taşımak zorunda bırakıldığını belirtti. O dönemi hatırlayan her Sivaslının kirli bir planın kendi üzerlerine atıldığını çok iyi bildiğini dile getiren Aydın, “Asıl mağdur Sivas oldu.  DDK raporu şunu ortaya çıkardı, asıl suçlular hesap vermedi, soruşturmaya dahi tutulmadı, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen böyle bir olayın araştırılmasından dahi rahatsızlık duyuyorlar. Neden rahatsızlık duyuyorlar, çünkü gerçeklerin ortaya çıkmasını arzu etmeyenler var. İnanıyorum ki bu olay net olarak aydınlatılacak. Sivas’tan özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sivas bunun bedelini ağır ödedi.” diye konuştu.

Cem Vakfı’ndan rapora destek

Bu arada; Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ali Akyıldız da, DDK’nın “Madımak Olayı” raporuna ilişkin, “Yapılan tespitleri ve önerileri, ülkemizde yaşanan sıkıntı ve sorunların önümüzdeki süreçte tekrar yaşanmaması adına önemsiyorum” dedi. Raporu olumlu bulduğunu dile getiren Akyıldız, raporda önemli gördüğü noktalara değindi. Akyıldız, “Devletin ağır bir hizmet kusuru söz konusudur” ifadesinin raporda çok bariz vurgulandığını belirterek, “Dönemin tüm devlet yöneticileri, bu olaydan sorumludur fakat ne yazıktır ki hiçbirinin disiplin cezası dahi almamış olması vurgusu önemli. Protestoların yapılacağının önceden bilinmesine rağmen güvenlik önlemelerin alınmamış olması ve yine kalabalığı dağıtmaya yönelik herhangi bir etkili çabanın gösterilememiş olması vurgulanmış” diye konuştu.

BİR DE ELEŞTİRİ VAR

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ise, raporu, ‘’vicdanları tatmin eden bir tarafı olmadığı’’ iddiasıyla eleştirdi.

Yorumlara Git

Adalet Bakanlığı’ndan Epstein dosyası savunması! Trump’ı değil mağdurları koruyoruz

Taş atan çocuklara yönelik katliam emri!

Sosyal medyada 'Kürtlerin koruyucusu İsrail' propogandası, İsrail merkezli çıktı!

IŞİD'e finans desteği veren Fransız çimento şirketi hakkında karar açıklandı!

İsrail'den kanlı saldırı! Ölü ve yaralılar var