KENAN KIRAN / İSTANBUL - 28 Şubat sürecinde uydurulan, 2011 yılında paralel devlet yapılanması tarafından yeniden soruşturma konusu yapılan “Selam Terör Örgütü” davasında tutuklanan ve Bursa H Tipi Cezaevi’ne konulan Fatih Akıncılar Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin, cezaevinden gazetemize mektup gönderdi.

Mehmet Şahin, “Türkiye’nin kirli yüzü 28 Şubatçılar, Ergenekoncular, Balyozcular mahkemeler tarafından birer birer serbest bırakılıp evlerine dönerken, bu süreçlerin mağdurları dindar insanlar cezaevlerinde tutulmamalıdır...” dedi.

O MAHKEMELERİN VERDİĞİ KARARLAR YOK SAYILMALI

Mehmet Şahin, DGM’leri ve özel yetkili mahkemeleri kaldıran iktidarın, bu mahkemelerin verdiği tüm kararları da yok sayacak ve yeniden yargılanma yolunu açacak yasal düzenlemeleri geciktirmeden yapması gerektiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Bu mahkemelerin verdiği hukuksuz ağır mahkûmiyet kararları ile cezaevlerine tıkılan insanlar, adaletin gecikmemesi adına derhal serbest bırakılmalıdır... Terörle Mücadele Kanunu’ndaki ‘Terör’ tanımı değişmeli, şiddete bulaşmayanlar bu tanımın dışında bırakılmalıdır... Bu kanunun içinde barındırdığı ve dünyanın hiç bir yerinde olmayan hukuksuzlar giderilmelidir...”

DİNDAR İNSANLAR CEZAEVLERİNDE TUTULMAMALI

Şahin, adli mahkûmlarla siyasi mahkûmlar arasındaki infaz adaletsizliğinin derhal giderilmesi gerektiğini hatırlatarak, “Siyasi mahkûmların infazı adli mahkûmların seviyesine çekilmelidir... Aynı kanun içerisinde yer alan cezanın yüzde elli artırımı kaldırılmalı, cezanın cezası uygulamasından vazgeçilmelidir... Türkiye’nin kirli yüzü 28 Şubatçılar, Ergenekoncular, Balyozcular mahkemeler tarafından birer, birer serbest bırakılıp evlerine dönerken, bu süreçlerin mağdurları dindar insanlar cezaevlerinde tutulmamalıdır...” dedi.

Mehmet Şahin, İslami kesimin küresel güçler karşısında yalnız bırakmadığı, arkasında durduğu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’ne, toplumsal uzlaşma ve barış sürecinde kendilerinin de var sayılmaları ve mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini belirterek, “İslami kesim, Sivas davası, Hizbullah, Hizbuttahrir, İBDA-C, Malatyalılar, İslami Hareket, Tevhid-Selam davalarından halen yirmi yılı aşkın süredir cezaevlerinde çile dolduran kardeşlerinin olduğunu, bu insanların en azından dağdan indirilecek PKK’lılar kadar özgürlüğü hak ettiklerini yüksek sesle söyleme cesaretini gösterebilmelidirler...” ifadelerini kullandı.