Dünya
Birleşmiş Millet İsrail yanlısı
Başbakan Erdoğan’ın da konuşmalarında sıkça gündeme getirdiği BM’nin ne işe yaradığı, kime hizmet ettiği şeklindeki sorular üzerine Star’dan Mensur Akgün, BM’nin ne olduğunu yazmış. BM’nin 5 devletin hegemonyasını sürdürmek için kurulduğunu kaleme alan Akgün, Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip beş daimi üyesinin neredeyse tamamının İsrail yanlısı olduğunu belirtiyor...
İŞTE O YAZI:
İsrail’in Gazze müdahalesiyle BM’nin ne işe yaradığı, daha doğrusu işe yarayıp yaramadığı sorusu bir kez daha gündeme girdi. Başbakan Erdoğan BM’yi Gazze’deki insan kıyımı karşısında kayıtsız kalmakla suçladı. Pek çok kanaat önderi de BM konusundaki hayal kırıklıklarını okuyucu, izleyici ve dinleyicileriyle paylaştı.
Belli ki beklenen BM’nin daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yapması ve İsrail’e karşı yaptırım kararı almasıydı.Oysa BM’nin böylesi bir kararı alacak organı olan Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisine sahip beş daimi üyesinin neredeyse tamamı İsrail yanlısı. (..)
Evet, BM’nin 1945 yılında temelde uluslararası barış ve güvenliği korumak, insan haklarına saygıyı sağlamak iddiasıyla kurulduğu doğru. (..) Ancak ne yazık ki kurucu iradenin uluslararası barış ve güvenlikten anladığı bir dünya savaşının daha çıkmasını önlemek.
Bu yüzden Şart’ın ilk maddesinin dördüncü paragrafında BM’nin politikaların uyumlaştırılacağı bir merkez olduğu vurgusu yapılmış. Ayrıca hemen her konuda karar yetkisi Güvenlik Konseyi’ne bırakılmış, beş daimi üyesine aklınıza gelebilecek her konuyu veto etme imkanı tanınmış. Üstelik de 25’inci maddesiyle üye devletlerin tamamının GK kararlarına uyacakları taahhüt altına alınmış. (..)
BM, biz ne dersek diyelim bundan sonra da değişmeyecek. Onu kuran ve yöneten beş büyük devletin siyasi iradesinden ve gücünden bağımsız bir örgüt olmayacak. Suriye’de 170 bin kişi öldükten, milyonlarca insan yerinden edildikten sonra en fazla insani yardım kararı alacak. İsrail için başkanlık açıklamasıyla yetinecek. Olsa olsa barış gücü operasyonlarıyla çatışmayı sınırlamaya çalışacak.
Böylesi bir olasılık yok ama Türkiye Güvenlik Konseyi daimi üyesi olsa bile sonuç değişmeyecek. Diğer üyeler yine alınacak kararları ellerindeki veto yetkileriyle bloke edecek. (..)
MENSUR AKGÜN / STAR
Akit ARŞİV Sayfasından...