Siyaset
Erdoğan'a oy vermek için bu sebepler yeter!
Gazeteci Yazar Arzu Erdoğral, "Oyum neden Edoğan'a" başlıklı son yazısında, Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunu hangi sebeplerden dolayı Erdoğan'a vereceğini maddeler halinde sıraladı. İşte o yazı..
Kızıyordum…
Askeri vesayetle mücadele devam ederken özellikle de devlet kurumlarını ve özel sektörü saran cemaatin yaptığı tüm haksızlıklardan ve hukuksuzluklardan çok rahatsızdım.
AB’ye girmek için sarf edilen kayıtsız şartsız mücadele, bazı siyasilerin sergilediği riyakârlık v.s…
Hep birşeyler eksikti.
Susuyordum sadece vardır bir bildikleri diye.
Bu sebeple benim nedenlerim, daha iyi bir alternatif yok diye başladı.
Ardından nedenler 367 krizinin yaşandığı Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle tırmanışa geçti.
AK Parti adayını açıklarken, Başbakan Erdoğan’ın “adayımız kardeşim Abdullah Gül…” derken ki gülümsemesi ve ona sarılışı içime işlemişti.
Sonra yavaş yavaş tanımaya başladım onu…
Vefasını…
Adamlığını…
Mertliğini…
One minute çıkışıyla dünyaya meydan okumasını…
Esma için akıttığı gözyaşlarındaki samimiyeti…
Filistin, Suriye, Mısır, Myanmar, Doğu Türkistan ve daha birçok mazlum coğrafyalar için ayağa kalkmasını…
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için her şeyi göze almasındaki kararlılığını…
Ve Paralel yapıyla mücadele de “alnı secdeye değenlerin bu kadarını yapacağını düşünmedik” demesinde ki iyi niyetini çok sevdim.
Dahası Adnan Menderes’i, Turgut Özal’ı, Necmettin Erbakan’ı, Muhsin Yazıcıoğlu’nu anladığım gibi “Biz bu yola kefeni giyip de çıktık” diyen Erdoğan’ı da çok daha net bir şekilde anladım ben!
Şimdi size soruyorum;
MİT krizi, Gezi ve 17 -25 Aralık darbe girişiminin Gazze ile doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen bir Erdoğan’ın kimlerin hedefinde olduğunu siz halen anlamadınız mı?
Mücadelesini kimler ile yaptığını kavrayamadınız mı?
Ekonomide istikrara, büyümeye, refahın artışına ve gelir dağılımındaki adalete önem verdiğini söyleyen bir liderin Emperyalist ve Siyonistleri nasıl rahatsız ettiğini fark etmediniz mi?
Türkiye sussun, İsrail’e destek versin isteyenlerin yanında olanların, Gazze’deki katliama susarak tepki verenlerin ve İslam düşmanı medyanın desteklediği aday mı benim Cumhurbaşkanım olacak?
Yoo…!
O Başbakan değil mi ki; Ariel Şaron’un kendisine söylediği, ''Hayatımda en mutlu olduğum anlar; Filistin’de tankların üstünde olduğum zamanlardı’’ sözünü hiç unutmamış, biz de onun adamlığını hiç unutmayacağız…
O Başbakan değil mi ki; “İsrail’in yaptığı zulmü, katliamı ve soykırımı kabul etmiyoruz''demiş biz de bu vahşete susanları kabul etmeyeceğiz.
O Başbakan değil mi ki; “İsrail terör devleti, Sisi bir Tiran, bugünlerde geceleri sürekli teyakkuz halinde uyuyorum, son günlerdeki tek endişem sadece Filistin” ifadelerini kullanmış biz de ona yapılmak istenilenler karşısında uyumayacağız.
Nasıl yönetilmek istersek öyle yönetileceksek oyum; 1997'de Ziya Gökalp'in bir şiirinden "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız müminler asker" mısralarını okuduğu için hapse giren ve 'Muhtar bile olamaz' denilen Erdoğan’a…
‘Uluslararası camiada yalnız kalsak da İsrail'i savunacağız’ diyen ve 'İsrail'in 'kendini daha iyi savunması!' için 621 milyon dolar para desteğinde bulunacak olan ABD, kendi gibi olanların sesi ise Türkiye’de mazlum coğrafyaların sesi olacak.
O sesin gür çıkması için ise bu ülkeye bir uzun adam gerek!
Arzu Erdoğral / Habervaktim
https://twitter.com/ArzuErdogral