Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, emniyetteki "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen "casusluk" soruşturmasıyla ilgili "Orada pek çok hadiseyi maalesef çarpıtarak kamuoyuna takdim ediyorlar. Tabi bu çarpıtmaların, karartmaların; bu soruşturmayı gölgelemek, etkilemek, milletimizin kafasında şüphe uyandırmak için yapıldığını tahmin ediyoruz. Ben buradan çarpıtan, karartan, başkalaştıran, kamuoyuna algı oyunu yapan herkese sesleniyorum. Türkiye bir hukuk devletidir, herkes hukuka güvenmeli ve hukukun sağlıklı işlemesine yardımcı olmalıdır" dedi.

Bakan Bozdağ, AK Parti Yozgat İl Başkanlığı ziyareti öncesi vatandaşlarla bayramlaştı. Bozdağ, bayramlaşmak için bekleyen engelli bir vatandaşa "Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanacak?" diye sordu. Engelli vatandaş ise "İlk turda sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan kazanacak" cevabını verdi. Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Bozdağ, Ramazan Bayramı'nın Müslüman alemi için manevi önemi olduğunu belirtti.

Ramazan Bayramı'nı Türkiye'nin huzur içinde idrak ettiğini ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Ramazanın milletimizin, alemi İslam'ın ve insanlığın huzur, barış ve esenliğine vesile olmasını Cenabıhak'tan temenni ediyorum. Tabi bu bayram bütün ülke olarak biraz buruk geçiriyoruz. Filistin'de, Gazze'de yaşananlar aynı şekilde Suriye ve Irak'ta olup bitenler ve dünyanın başka yerinde yaşanan zulümler hepimizi derinden üzdü. Bayramı bayram tadında yaşamamıza mani oldu. Ben cenabı Allah'tan bu bayram vesilesiyle Gazze başta olmak üzere yaşanan zulümlerin ve ölümlerin son bulmasını niyaz ediyorum . Umarız ki bu zulüm ve ölüm yağan yerlerde bir dahaki bayramlar böyle olmaz. Onlar da huzur ve barış içerisinde, esenlik içerisinde bayramlarını yaparlar. Tekrar milletimizin bayramını gönülden tebrik ediyorum."

"EMNİYET'TE PARALEL YAPI SORUŞTURMASI"

Bozdağ, emniyetteki "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen "casusluk" soruşturmasıyla ilgili bir gazetecinin sorusu üzerine, soruşturma çerçevesinde basına yansıyanlara bakıldığında bazı kanalların, bazı gazetelerin, bazı çevrelerin, siyasilerin, soruşturmayı, soruşturanları itibarsızlaştırmak için büyük bir karartma ve çarpıtma operasyonu içerisinde olduğunu gördüklerini söyledi.

Adli kollukta görevli polis memurunu günlerdir MİT mensubu olarak takdim edildiğini dile getiren Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Orada pek çok hadiseyi maalesef çarpıtarak kamuoyuna takdim ediyorlar. Tabi bu çarpıtmaların karartmaların, bu soruşturmayı gölgelemek, etkilemek, milletimizin kafasında şüphe uyandırmak için yapıldığını tahmin ediyoruz. Ben buradan çarpıtan, karartan, başkalaştıran, kamuoyuna algı oyunu yapan herkese sesleniyorum. Türkiye bir hukuk devletidir, herkes hukuka güvenmeli ve hukukun sağlıklı işlemesine yardımcı olmalıdır. Bugüne kadar Türkiye'de kamuoyunda paralel yapı olarak nitelendirilen; işte cemaat bu dinlemelerle bizim uzaktan yakından hiçbir ilgimiz yok açıklamaları yaptı, hatta kimse bunlar çıkarın biz onlara karşı gerekeni yapalım diyen açıklamalar oldu, olup bitenlerden bizimle hiçbir irtibat ve bağ yok, biz bunların hepsini kınıyoruz diye açıklamaları var; ama baktığınız zaman soruşturma yürürken, bu soruşturmayla ilgili eylemler yapanlara baktığınızda, adliyeyi basanlara baktığınızda, adliyenin önünde ve çevresinde oturanlara baktığınızda gazetelerde televizyonlarda bu hadiseye yaklaşımlara baktığınızda bu söylediklerinin büyük bir yalan olduğunu kendi eylemleriyle ortaya koymuşlardır. Madem sizinle bir alakası yok, sizinle bir irtibatı ve bağı yok bu devam eden soruşturma nedeniyle, sanki bu işi doğrudan yapmış gibi böylesine feveran etmenin anlamı nedir onu anlamakta zorlanıyoruz. Onun için soruşturmanın sağlıklı yürümesi son derece önemli, soruşturmayı millet de takip ediyor, herkes takip ediyor."

"BAŞLAMIŞ BİR ADLI SÜREÇ MUTLAKA BİR KARAR İLE SONLANMAK DURUMUNDADIR"

Bozdağ, herkesin soruşturmanın sağlıklı yürümesine yardımcı olması gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

"Soruşturma her türlü dışarıdan etkilere rağmen kendi mecrasında yürüyecektir. Türkiye'de bugüne kadar açılmış hiçbir soruşturma bir adli kararla neticelenmedikçe ortadan kalkmamıştır. Gerek takipsizlik kararı olabilir, gerek iddianame düzenleme kararı olabilir, gerek beraat kararı olur, gerek ceza kararı olur ama başlamış bir adli süreç mutlaka bir karar ile sonlanmak durumundadır. Onun için herhangi bir gazete haberini veya adliye basmanın veya televizyonlarda konuyu çarpıtmanın veya siyasi baskılar kurmanın Türkiye'de bugüne kadar devam eden hiçbir soruşturmayı etkilemediğini, bu işleri yapanlar yakinen bilirler. Soruşturmaları sona erdirecek şey, hukukun içinde yürümesi ve adli bir kararla nihayete erdirilmesidir. Onun dışında herhangi bir baskının devam eden bir soruşturmayı sona erdirmesi Türkiye'de bugüne kadar mümkün olmamıştır, bundan sonra da mümkün olmaz."