HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
Yıllar boyu insan hakları ve özgürlükler konusunda kendisini sıkıştıran Avrupa ülkelerinin insan hakları karnesini artık Türkiye tutuyor. Her ülkenin İslamofobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi konularda olaylarını bir bir not eden Türkiye, bu konularda Avrupa ülkelerinin sütten çıkmış ak kaşık olmadığını da gösteriyor. Sadece Almanya’da geçen yıl insan haklarına yönelik yeri ve saati belli 67 olay meydana gelirken, artan ırkçılık nedeniyle bu olayların artmasından endişe ediliyor.
DAVAYI YAKINDAN TAKİP ETMEMİZ
ALMANLARI ŞAŞIRTIYOR
Yeni Akit’e Almanya ziyareti ile ilgili açıklamalarda bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Allah’a şükürler Türkiye’nin artık kendi insanının haklarını savunacak noktaya ulaştığına dikkat çekerek, Türkiye’nin neo-Nazi davasını yakından takip etmesinin Almanya’yı şaşırttığını söyledi. İlk kez devletin oradaki vatandaşların sorunlarıyla yakından ilgilendiğini hatırlatan Üstün, “Almanlar ‘Türkler bu konuyu ilk kez ciddiye alıyorlar’ diye şaşırtıcı buluyor. Bu Türkiye açısından önemli bir aşama. Bu ve bu gibi meselelerin peşini bırakmayacağız. Sıkı sıkıya takip edeceğiz.” dedi.
HER ÜLKENİN İNSAN HAKLARI
KARNESİNİ TUTUYORUZ
Almanya’da geçen yıl Türklere yönelik yeri ve saati belli olan 67 olay olduğunun altını çizen Üstün, “Az değil bu sayı. Türkiye’de üç tane olay olsa büyük problem olur. Bu olayların peşini bırakmayacağımızı onlara gösterdik. Her ülkenin İslamofobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı konusunda notlarını tutuyoruz. Artık her ülkenin insan hakları karnesini biz yayınlayacağız. Bu konulara itiraz da edemiyorlar, çünkü bu olayların tüm bilgileri elimizde. Bunları ortaya koyduğumuzda bir şey söyleyemiyorlar.” dedi. Bu durumun Türkiye’nin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli olduğunu hatırlatan Üstün, Türkiye’nin bundan sonra sadece kendi vatandaşlarını değil, dünyanın neresinde olursa olsun bir garip, mağdur, mazlum varsa onların da haklarını savunacağını kaydetti.
AVRUPA’DA IRKÇILIK HASTALIĞI
YENİDEN HORTLUYOR
Irkçılığın batının bir hastalığı olarak ortaya çıktığını hatırlatan Üstün, Avrupa’nın bu konuda mahcup olduğunu söyledi. Dünyanın başına bela olan ırkçılığın en büyük örneğinin Almanya’da Hitler döneminde Naziler olarak ortaya çıktığını vurgulayarak, “Çıkardıkları bu savaştan dolayı dünyada 50 milyondan fazla insan ölmüş. Bir o kadar insan da sakat kalmış, yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlar. Büyük bir trajedi yaşanmış. Zaman zaman bu hastalık tekrar ortaya çıkmış. Bu günlerde de bu hastalığın Avrupa’da yeniden nüksettiğini görüyoruz. Avrupa’daki ırkçı partilerin yükselişi net bir şekilde görülüyor. Bu partilerin oylarının ortalaması yüzde 20 ila yüzde 25 arasında. Bu çok büyük bir oran. Türkiye’de böyle bir durum yaşansaydı müthiş bir baskı kurarlardı. Türkiye’yi cendereye alırlardı, bütün uluslar arası kuruluşlarda üyeliklerini askıya alırlardı.” diye konuştu.
KATİLLERİN YILLARCA
YAKALANAMAMASINI AÇIKLAYAMIYORLAR
Alman yetkililerin hem Nazi hem de neo-Nazilerden dolayı çok mahcup olduklarını söyleyen Üstün, Almanların başka suçlardan dolayı yakalamaları olan neo-Nazilerin yıllarca ellerini kollarını sallayarak gezmelerinin açıklamasını yapamadıklarını kaydetti.
Türk toplumunun Alman sistemine karşı güveninin kaybolduğunu aktaran Üstün, Almanlara Türklerin artık Almanya’nın bir parçası olduğunu, Türkiye’ye dönmeyeceklerini hatırlattıklarının altını çizdi. 3.5 milyon Türk’ün Alman sistemine karşı güvenlerinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyleyen Üstün, bunun da yeni olayların önüne geçilmesi ve mahkemeden vicdanları rahatlatan bir karar çıkmasıyla mümkün olacağını söyledi. Üstün, “Parlamentodaki komisyondan önceki sorunları ortala koyan bundan sonraki olayların yaşanmaması için alınacak tedbirleri ortaya koyan ciddi bir rapor çıkması gerekiyor.” dedi.
VİCDANLARI RAHATLATAN
BİR KARAR BEKLİYORUZ
Türkiye kökenli ailelerden alınan çocukların durumunu incelemek ve neo-Nazi davası duruşmasına katılmak için Almanya’ya gittiklerini belirten Üstün, neo-Nazi cinayetlerini araştıran parlamentoda kurulan komisyonun üyeleriyle de bir araya geldiklerini ifade etti. Duruşmanın ertelenmesine rağmen programlarına devam ettiklerini hatırlatan Üstün, davadan vicdanları rahatlatan bir karar beklediklerini mahkeme başkanına ilettiklerini kaydetti.