Hükümet, vatandaşların kimlik numarasından mezhebine kadar kişisel verilerinin korunması konusunda önemli bir adım attı.

33 yıl önce imzalanan uluslararası sözleşme, onaylanmak üzere Meclis'e sevk edildi. Sözleşme, vatandaşların Türk-Kürt, sağcı solcu, Alevi-Sünni gibi fişlenmesinin önüne de geçecek.

Avrupa Konseyi, gelişen teknoloji ve insan haklarını da dikkate alarak 1981 yılında Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabii Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi imzaya açtı.

Konsey üyelerinin dışından birçok ülke de sözleşmeyi imzaladı. Türkiye de, 1981'de sözleşmeyi imzalayan 47 ülkeden biri oldu. Sözleşme, 1985'te yürürlüğe girdi. Ancak Türkiye aradan geçen 33 yılda sözleşmeyi bir türlü Meclis gündemine getirip, onaylamadı. AK Parti döneminde ise kişisel veriler ile ilgili yasa hazırlıkları yapıldı ve en son bu konu 2010 Anayasa değişikliğine de girdi. Hükümet, 33 yıl sonra önemli girişimde bulundu ve sözleşmeyi Meclis'e sevk etti. Tasarının gerekçesinde, "Sözleşmenin onaylanması, Avrupa Konseyi çerçevesinde oluşturulan ortak hukuk sistemine kişisel verilerin korunması alanında da dâhil olmasını sağlayarak, vatandaşlarımızın insan haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesine ve ülkemizden uluslararası saygınlığına katkıda bulunacaktır" denildi.

Sözleşmenin en önemli hükümlerinden biri bazı kişisel verilerin toplanmasına getirilen sınırlama... Buna göre, iç hukukta uygun güvenceler sağlanmadıkça kişinin ırksal kökeni, siyasi düşünceleri, dini veya diğer inançları ortaya koyan verileri ile sağlık veya cinsel hayatla ilgili kişisel verileri otomatik işleme tabii tutulamayacak. Aynı şey ceza mahkumiyeti ile ilgili kişisel veriler için de geçerli olacak.

Sözleşmeye göre, kişisel veriler "gerçek bir kişi hakkındaki tüm bilgiler" olarak tanımlandı. Yani bir vatandaşın kimlik numarasından çektirdiği röntgene kadar tüm bilgiler kişisel veri kapsamına giriyor.

Türkiye sözleşmeyi imzalarken belli çekinceler de koydu. Türkiye'nin çekinceleri şöyle: "Gerçek kişilerin tamamen kişisel veya aynı konutta yaşayanlarla ilgili faaliyetlerine ilişkin işlenmesine, kanun tarafından öngörülen kamu kayıtlarına, kanuna uygun olarak kamu bilgisine sunulan bilgelere, devlet kurumlarca milli güvenlik, savunma ile soruşturma ve suç önleme amacıyla işlenen verilerin işlenmesi konusunda bu sözleşme hükümleri uygulanmaz."