Paralel yapının operasyonlar karşısında çözülmelerin önüne geçmek için gözaltına alınan ve alınma ihtimali olan tüm emniyetçilerle irtibat kurduğu, tehdit ve şantajla bir çok vekalet alındığı ortaya çıktı. Paralel örgütün yargı yapılanmasının DHKP-C, MLKP ve PKK gibi örgüte zarar verecek çözülmelerin önüne geçmek için kendi hukuk bürolarını devreye soktuğu, şüphelilerin ve ailelerinin bu avukatlar vasıtasıyla yönlendirdiği tespit edildi.Yapılanma ile ilişkili polislerin çözülmesine engel olmak isteyen paralel yapının, avukatlar üzerinden gözaltına alınanlar ve ailelerine “dışarıdan avukat tutmayın” baskısı yaptığı kaydedildi.

“ÖRGÜTÜN ÇÖZÜLMESİ ENGELLENMEK İSTENİYOR”

Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün meslekten ihraç edilmesi için HSYK’ya başvuran Avukat Müşir Deliduman, şüphelinin gözaltına giderken bağımsız şekilde hukuk yardımı alma hakkı olduğunu ifade ederek “Bu örgütsel bir tavırdır ve şüphelinin aleyhine bir durum söz konusudur. Şüphelilere yapılan bu müdahale hem şüpheli haklarını ihlal ediyor, hem de örgütsel bir tavır ve belli bir odakların yönlendirmesiyle olmuş oluyor. Bu tür hareketlerle şüphelilerin bağımsız hareket edilmesinin önüne geçilerek örgütün çözülmesi engellenmek isteniyor” dedi.

“TAM BİR ÖRGÜT MANTIĞIYLA HAREKET EDİLİYOR”

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ise “Kendi içindeki avukatları aracılığıyla paralel yapıya zarar verecek ifadelerin önü kesilmek isteniyor. Bu bile kendi içlerinde ne kadar kapalı devre çalıştıklarını gösteriyor. Yani ‘paralel yapı‘ derken kastettiğimiz şey bu” dedi. Türkiye’nin çok tehlikeli bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu ifade eden Mehmet Metiner, “Tam bir örgüt mantığıyla hareket ediliyor. Zaten başkalarına güvenmiyorlar ama bir de kendilerine de güvenmiyorlar. Kendi adamlarına da güvenmedikleri için yine başka kendi adamları tarafından kontrol altında tutmak istiyorlar. Olup biten her şeyden kendileri haberdar olmak istiyorlar. Bu hukuki, adli süreçlerde kim ifade veriyor, kim çark ediyor gibi bu süreçleri de kontrol altında tutmak istiyorlar. Bu durum tam bir kapalı örgüt mantığıdır. 10 Ağustos’tan sonra Başbakanımız Çankaya’ya çıktığında bu iklim tamamen değişir, paralel yapının çözülme süreci hızlanır ve hem de hukuki hesaplaşma süreci daha bir kararlılıkla devam eder” dedi.

“TEK ELDEN SAVUNMA”

25 yıl Gülen Cemaati içerisinde hizmette bulunmuş olan Prof. Dr. Ahmet Keleşise, “Paralel yapı bu süreci kendi tek merkezden, tek elden ve tek bir stratejiyle belli avukatlar aracılığıyla savunmalar yapacaktır. Çözülmenin ve itirafların önüne geçmek için tek merkezli strateji takip edeceklerdir. Kendi hallerinde bırakmaları halinde şüpheliler çözülebilirler ve bunu engellemenin önüne geçmenin yolu da kontrol altına almaktır. Kendine bağlı avukatlar aracılığıyla şüphelilerin savunma haklarını sağlayarak kontrolde tutmayı hedefleyeceklerdir. Bu onlar için en kaçınılmaz bir yol” açıklamasında bulundu.