Aktüel
‘Birliğin anahtarı icmadır’
Yeni Ümit ve Hira dergilerinin düzenlediği Uluslararası İcma ve Şuur Sempozyumu dün başladı. Sempozyumda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “İcma, ümmet kimliği oluşturmanın anahtarıdır” dedi.
KORAY TAŞDEMİR / İSTANBUL
İslam âlimleri İstanbul’da düzenlenen ‘Ortak yol haritası - İcma ve kolektif şuur’ konulu sempozyumda bir araya geldi. Sempozyumda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, icmanın dini reforme etme çabalarının önünde koruyucu kalkan görevini kıyamete kadar ifa edeceğini söyledi.
Sempozyum; Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Sempozyumun ilk oturumunda İcmanın Dindeki Yeri ve Önemi, ikinci oturumunda ise Sahabe İcmaının Dinin Doğru Anlaşılıp Yaşanmasındaki Yeri ve Önemi konuları ele alındı.
“GENİŞ TEMELLİ BİR GÖRÜŞ BİRLİĞİ”
Mehmet Görmez, Kazan’dan Timbuktu’ya, Marakeş’ten Kuala Lumpur’a kadar uzanan coğrafyada yaşayan, kökenleri, dilleri ve kültürleri birbirinden farklı olan Müslümanların dinini öğrenmek için aynı kaynaklara dayanmakta olduğunu ifade etti. Görmez, dinin temel esaslarının, ana omurgasının tespit ve aktarımının sahabe dönemi müçtehitlerinin gerçekleştirdiği icma ile sağlandığını kaydetti.
İcmanın gerçekleştirdiği fonksiyonlarının ise dinin temel esaslarının doğru olarak tespit edilmesi ve yeni meseleler için sunulan çözümler üzerinde birliğin sağlanması şeklinde değerlenebileceğini aktaran Görmez, “İcma ile ilgili olarak İslam ümmetinin iki temel vazifesi var: Bunlardan birincisi icma ile tespit edilmiş temel esaslara sıkı sıkıya sarılmak ve bu çerçeveyi zorlayan sübjektif eğilimlere yol vermemek… İkinci olarak da geleceğe yönelik meselelerin çözümünde vazgeçilmez önemi olan içtihat müessesine işlerlik kazandırmak ve ortaya konan içtihatlar üzerinde mümkün olduğu kadar geniş temelli bir görüş birliğini gerçekleştirmektir” dedi.
“ÜMMET KİMLİĞİ
OLUŞTURMANIN ANAHTARI…”
Görmez, şöyle devam etti:
“Özellikle insanı ve bize emanet edilen dünyayı ilgilendiren konularda pek çok olumsuzluğun yaşandığı günümüzde bu sorumluluk kendisini daha baskın bir şekilde hissettirmektedir. İslam ümmeti, bu sorumluluğu yerine getirebilmek için Yüce Rabbimizin inayet ve tevfîkine bugün, her zamankinden daha çok muhtaçtır.”
Görmez, “İcmaın esas önemli işlevi birincisidir ve bu, ortak bir ümmet kimliği oluşturmanın da anahtarıdır. Zira bununla dinin ana unsurlarının tek bir biçimde anlaşılıp yine bununla yeknesak bir uygulama halinde izahı sağlanmaktadır. Bu işleviyle icma, aynı zamanda dini reforme etme çabalarının önünde koruyucu bir kalkan görevini de ifa etmiş, kıyamet sabahına kadar da ifa etmeye devam edecektir” diye konuştu.
“SORUNLAR İCMA ÇERÇEVESİNDE
KUR’AN YOLUYLA ÇÖZÜLÜR”
Hira Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Savaş ise, İslam dünyasının güzel fikirler barındırdığını ama kalplerdeki sertliklerden dolayı bu fikirlerin buluşmada sıkıntı çektiğini dile getirdi. Savaş, yeni ruhla bu değerlerin daha da kaynaşacağını ifade etti. Fas’tan gelen ünlü alim Prof. Dr. Ahmed Abbâdi de ise İslam dünyasının içinde bulunduğu sorunlara dikkat çekerek bu sorunların icma ve kolektif şuur çerçevesinde Kur’an yoluyla çözülebileceğini ifade etti. Gerçekleştirilen sempozyumun sadece görüş alışverişinde bulunma olmadığını ifade eden Abbadi, icma ruhunun daha büyük kitlelere ulaştırılması gerektiğini kaydetti. Sudan İslami Araştırma Akademisi Başkanı İsam Beşiri insanların akıl güçlerini iyi değerlendirerek daha da yakınlaşmaları gerektiğini dile getirdi. Beşir, sayın Fethullah Gülen’in görüşleri öncülüğündeki bu ruhun gelecekte daha çok insanı kapsayacağını kaydetti. Beşir, icma geçmişteki ümmet ruhunun geleceklere aynı hassasiyetle aktarılması olduğunu dile getirdi. Beşir, bunu aksinin ise İslam aleminde ayrışmalara neden olduğuna vurgu yaptı.
İSLÂM DÜNYASININ ALİMLERİ İSTANBUL’DA
Sempozyumun konuşmacı ve katılımcıları arasında Prof. Dr. Ahmed Abbâdi, Muhammed Saad Ebu Bekir, eski Mısır Müftüsü Prof. Dr. Ali Cuma, Prof. Dr. İsam Beşiri, Prof. Dr. Muhammed İmara, Selman Hüseynî en-Nedvi gibi İslam dünyasından birçok din adamı ve akademisyen yer alıyor. 4 bin yakın kişinin takip etmesinin beklendiği sempozyumda tebliğler Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce ve Fransızca olmak üzere 5 dile çevrilecek. Sempozyumda Müslümanlar arasındaki birliği sağlayan dinamikler üzerinde durulacak. İcmanın dindeki yeri ve sahabe uygulamaları gibi konular üzerinde konuşulacak ve icmanın sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın dertlerine çare üretecek çok işlevsel bir mekanizma haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekilecek. Sempozyuma Türkiye’den Diyanet ve ilahiyat camiasından birçok akademisyen, Doğu ve Güneydoğu’dan çok sayıda kanaat önderi de katılıyor.