Siyaset
Muhalefette istifa sesleri
CHP ve MHP ile birlikte 14 partinin Cumhurbaşkanlığı için desteklediği çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hezimete uğraması partilerdeki muhaliflerin tepkisine neden oldu. Ekmel ismine en başta da karşı çıkan partililer, başarısızlığın ardından eleştirilerini daha da arttırarak parti yönetimlerinin istifa etmesi gerektiğini vurguluyor.
MUHAMMET ERDOĞAN / ANKARA - 10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ve MHP ile birlikte irili ufaklı toplam 14 partinin desteklediği çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Erdoğan karşısında büyük bir hezimete uğradı. Söz konusu partilerin içinde Ekmel Bey’e karşı olan kesimler ise ağır mağlubiyet sonrası tepkilerini arttırdı. Akit’e konuşan partililer, parti yönetimlerini topa tutarak istifa çağrılarında bulundular.
CHP Bursa eski milletvekili Onur Öymen, “Bu sonuç başarı olarak yorumlanamaz. CHP ve MHP yönetimi bunu değerlendirmesi gerekiyor. Ekmel Bey, kimler tarafından önerildi, başka aday yok mu idi, adayın başarısı için yeterince çalışıldı mı? Bunlar mutlaka değerlendirilmelidir. Parti böyle önemli bir seçimi kaybedince kesinlikle böyle analizleri yapmak zorundadır. Değerlendirmeden sonra çıkacak tabloyu da biz değerlendireceğiz. Ayrıca bu seçim sonuçları Erdoğan’ın yenileilir olduğunu göstermiştir. Güçlü bir aday ve etkili bir kampanya ile Erdoğan’ın yenilebilir olduğu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“CHP YÖNETİMİ İSTİFA ETMELİ”
CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) eski üyesi Savcı Sayan ise, “CHP, bu sonuçtan ders alacağa benzemiyor. Herhalde onları orada tutan güç onları koruyor. Bu başka bir dönemde başka bir genel başkan zamanında olsa partinin önünde onbin kişi toplanır istifa sesleri yükselirdi. Yani bu çatı aday işi tutmamıştır. Türk halkının böyle şeylere prim vermediğini herkes anladı CHP anlayamadı. Yönetimin biran önce hiç zaman kaybetmeden istifa etmesi lazım. Türkiye’ye yararlı bir muhalefetin olması ve yeni bir CHP’nin şekillenebilmesi için bunların istifa etmesi lazım ama onlarda o yüz var mı hiç tahmin etmiyorum” açıklamalarında bulundu.
“SUÇU HEP BAŞKALARINDA ARIYORLAR”
Bağımsız Ülkücüler Derneği Başkanı Adnan Baran da, “Her seçimden sonra muhalefet, üstü örtülü veya açık olarak insanları suçluyor. Ancak kendilerini ‘Acaba bizde bir hata bir kusur var mı? Biz nerde yanlış yaptık?” sorusunu sorsalardı böyle olmazdı. AK Parti döneminde 8-9 seçim kaybetmelerine rağmen kusuru hep başkalarında aradılar. Bence asıl kusur burada başlıyor. Milleti anlamak yerine, kendilerini sorgulamak yerine milleti aşağılayıp onları suçladılar. Millet aptal değil geri zekalı değil, millet her şeyi görüyor fakat bunlar göremiyor. Türkiye’de böyle bir muhalefet olduktan sonra AK Parti’nin seçim kazanamaması sürpriz olur. Asıl sorun muhalefet problemidir” diye konuştu.
ALPERENLER’İN DESTİCİ’YE TEPKİSİ ARTIYOR
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemesine daha önce tepki gösteren Alperen Ocakları Genel Başkanı Av. Serkan Tüzün de, Ekmel’in yenilgisi sonrası yaptığı açıklamada, “CHP ve MHP kendisini başarısız olarak gördü. Yine bunların peşine takılan irili ufaklı partiler zaten konuşma ihtiyacı duymadılar. Herkes kendisini başarısız olarak görürken BBP Genel Başkanı Destici, bu seçimin galibi ve başarılı partisinin BBP olduğunu ilan eden bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamanın tahlilini siyasiler değil psikologların yapması gerekiyor. Bu açıklaması sebebiyle sosyal medyada BBP’yi rencide edici yorumlar yapılıyor. Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun partisine yapılan bu yorumlar bizi çok üzüyor” şeklinde konuştu.
Batum “Seçmen kandırıldı”
TBMM - CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, sadece bir seçimin kaybedilmediğini, CHP seçmenini kandırdıklarını savunarak, “Bu başarısızlığın sorumlusu kimse, Genel Başkan ise tabii ki olağanüstü kurultay olur” dedi.
Seçim sonuçlarına ilişkin soruları cevaplayan Batum, dünkü yenilgiden sonra bir şeyler söyleyeceğini belirtti. Siyaset bezirganlığı yapmayacaklarını ifade eden Batum, AK Parti’den yüzde 10 oy almak üzere yola çıkıldığının iddia edildiğini ancak alamadıklarını kaydetti.
“CHP seçmenine yazık” diyen Batum, “Bizim ve MHP’nin oyu yetmez, AKP’den dahil oy alacağız” stratejisiyle yola çıkıldığını ifade etti. Batum, “Bu strateji başarılıysa tamam. Değilse, bu stratejiyi kim yaptı? Genel Başkan, AKP’den yüzde 10 oy alacağını kimden duydu? Bunları mutlaka soracağız. Kim CHP seçmeni kandırmamıza neden oldu? Biri var, o sorumludur” diye konuştu. Seçim sonuçlarına göre, CHP’de olağanüstü kurultay gerekip gerekmediği sorusuna Batum, “Bunların, bu başarısızlığın sorumlusu kimse, Genel Başkan ise tabii ki olağanüstü kurultay olur. Ama ‘Hayır, Ahmet, Mehmet, Rıfkı beni yanılttı’ derse belki onları atar partiden” karşılığını verdi.
Batum, sadece bir seçimin kaybedilmediğini, CHP seçmenini, bütün bekleyenleri kandırmış olduklarını ileri sürdü.
CHP’li Batum, sözlerini, “Ortada bariz seçmeni yanlış yönlendirmek, kandırmak var. Bunun sorumlusu çıkar ortaya. Birkaç kişidir bunlar, Genel Başkan’ın yakınında da olabilir. Herhalde onlara ‘beni kandırdınız bir daha yanımıza gelmeyin’ ya da ‘kendim yaptım’ diyecektir. Bunu hep beraber göreceğiz” diye tamamladı.
Feyzioğlu muhalefeti topa tuttu
ANKARA - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, cumhurbaşkanı seçiminin ardından yaptığı yazılı açıklamada “Türkiye’nin sorununun iktidarı alternatifsiz kılan muhalefet olduğunu, yanlış teşhisle doğru tedavinin uygulanamayacağını” kaydetti. Feyzioğlu, yazılı açıklamasında, “Cumhurbaşkanlığı seçimi, muhalefetin topyekûn yenilgisi ile sonuçlanmıştır. Yurttaşların siyasi tercihlerini hiçe sayarak çatı aday dayatan muhalefet, özgür seçim hakkını çiğnemiş ve Türkiye’nin daha otoriter bir zemine kayma riskinin gerçekleşmesine yol açmıştır. Bu yenilgi, sandığa gitmeyenlere ya da tamamen dışlanan parti teşkilatlarına yüklenemez” ifadelerini kullandı. Feyzioğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Siyasi muhalefetin, siyasi iktidara alternatif oluşturması için, toplum adına, iktidarı etkin şekilde denetlemesi ve frenleyebilmesi gerekir. Bunun için ise söylem ve eylemleriyle tutarlılık göstererek, ilkelerinden sapmayarak, gerçekçi projeler üreterek ve bunları hayata geçirebileceğine yurttaşları ikna ederek toplumda güven odağı oluşturması zorunludur.
Demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyen siyasi partiler; parti içinde demokrasiyi işletmezse, sağlam kadrolar kurmazsa, teşkilatlarının değerlendirmelerini ciddiye almazsa, halkın her sorununu bilip, inandırıcı çözümler üretmezse, yegane mucizenin çalışmak olduğunu görmeyip mucize arayışında olursa, yurttaşla arasında gönül köprüleri kurmayı başaramazsa güven odağı haline gelemezler. Mevcut tabanını ikna edemeyen, o tabanı genişletemez, toplumun diğer kesimlerini de ikna edemez”
Feyzioğlu, “Çatı aday formülü, seçimin ilk turda bu şekilde bitmesinin sebebi olmuştur” dedi.