AKİT / TBMM BÜROSU
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, gazetemize gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez, Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya ve Parlamento Muhabirimiz Hasan Önal’ı makamında kabul eden Çiçek, yeni Anayasa’dan çözüm sürecine, Kamer Genç’in Genel Kurul’daki konuşmalarından dokunulmazlık zırhına bürünen vekillerin mahkeme basmasına kadar birçok konuyu Yeni Akit’e değerlendirdi. Çiçek, AK Parti’de üç dönem kuralı olduğunu hatırlatarak, hayatını her zaman “Yaşadığım gün son gün, seçildiğim dönem son dönem, yaptığım görev son görev” düsturuna göre tanzim ettiğini bildirdi. Siyaset kurumunun sorumluluğunun farkına varıp yeni Anayasa’yı yapmaları gerektiğini vurgulayan Çiçek, terör sorununun da partiler üstü ele alınmasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
“YENİ ANAYASA YAPILAMAZSA SİYASET
KURUMUNUN LİYAKATI TARTIŞILIR”
Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacının gerçek olduğunun altını çizen Çiçek, herkesin hemfikir olduğu bu konunun partilerin seçim beyannamelerinde bulunduğuna dikkat çekti. Bu gerçeği kabul edip bu olumsuzluğu ortadan kaldırmanın siyasetin görevi olduğunu belirten Çiçek, siyasetin ise sorunu ortadan kaldırmak yerine sürekli olarak sorunu tekrarladığını kaydetti. Sadece sorunu tekrar edip çözüme yönelik olumlu adım atılmaması halinde siyasetin kendisinin Anayasa’dan daha büyük sorun haline geleceğini vurgulayan Çiçek, bu şekilde siyasetin kendisinin tartışılır hale geleceğini, topluma güven vermeyeceğini bildirdi. Yeni bir Anayasa yapılamadığı zaman bunun toplumda iyi karşılanmayacağını belirten Çiçek, ayrıca her zaman darbe anayasasından yakınan siyaset kurumunun liyakatının tartışılacağını kaydetti. Çiçek, siyaset kurumunun sorumluluğunun farkına varıp verdiği sözün gereğini yapması gerektiğini belirtti.
“PARTİLER DARBE ANAYASASININ
DEĞİŞTİRİLMESİNDE MUTABIK”
125 maddelik yeni Anayasa paketinde her partinin her madde üzerindeki görüşlerinin farklı olduğunu aktaran Çiçek, bu maddelerden uzlaşılamayanlardan birinin yönetim şekli olduğunu vurguladı. AK Parti’nin başkanlık sistemini istediğini, muhalefetin ise parlamenter sistemin devamından yana olduğunu aktaran Çiçek, cumhurbaşkanı, başbakan ve meclisin yetki ve görevlerinin ise sistemin belirlenmesiyle yazılabileceğini kaydetti. Anayasa’ya girecek konuların 50 senedir tartışıldığını söyleyen Çiçek, bu konularda dışarıda olmadığı gibi Meclis’te de mutabakat olmadığını dile getirdi. Dört partinin yeni Anayasa’yı yapma imkânlarının bulunduğunu öne süren Çiçek, çünkü darbe anayasasından tüm partilerin şikâyetçi olduğunun altını çizdi.
“ANAYASA YAPILMAZSA
YETKİ KULLANIMI SIKINTISI YAŞANACAK”
Çiçek, yeni bir Anayasa yapılmaması halinde gelecek yıl Ağustos ayından sonra Türkiye’nin idaresinin zorlaşacağını, yetki kullanımında ciddi sıkıntı yaşanacağını, iki başlılıktan ötürü yeni krizlerin çıkacağını söyledi. Kişiler üzerinden değil sistem üzerinden değerlendirme yaptığını vurgulayan Çiçek, “En  az yüzde 51’le halk tarafından seçilecek cumhurbaşkanında yetki ve hiçbir sorumluluk olmayacak. Mevcut Cumhurbaşkanı ve Başbakan için bu değerlendirmeyi yapmıyorum. Şahısları değil, sistemin kendisini değerlendiriyorum. İki seçilmiş makam arasında yaşanabilecek sıkıntıların bugünden görülüp siyasi partilerin orta bir noktada buluşması gerekir. Önceki durumlarda yaşandığı gibi; mesela 2007’de 367 krizi çıktı. Bu Meclis cumhurbaşkanını seçemedi. Sorun ortaya çıkınca bu işle ilgili düzenleme yapıyoruz. Bu doğru değil. Şimdi 2014’te cumhurbaşkanını halk seçecek. Eğer yeni Anayasa yapılmazsa yetki kullanımı sıkıntısı yaşanacak. İki başlılık olacak, yeni krizler çıkacak. Bu sıkıntılar çıkmadan şimdiden yeni Anayasa yapılmalı” dedi.
“TERÖR SORUNU PARTİLER ÜSTÜ
OLARAK ELE ALINMALI”
Çözüm sürecini de değerlendiren Çiçek, Türkiye’nin 50 yıllık terör sorunu olduğunun altını çizerek, eski taşeron örgütlerin yeniden kullanılmaya başlandığını dile getirdi. Terörün bir devlet sorunu ve yarım asırdır MGK’nın ilk maddesi olduğunu hatırlatan Çiçek, “Toplumun her kesiminin mücadele etmesi gerekir. Sürecin en sıkıntılı yanı sorunun basın aracılığı ile konuşulması. Bu mesele yüz yüze görüşülmesi halinde yanlış ve eksik anlamalar ortadan kalkacaktır. Terörü ortadan kaldıran ülkelerde konu partiler üstü ele alınarak mutabakat metinleri imzalanmıştır. Bu konu iç politika malzemesi olarak kullanılmamıştır. Bir araya gelme açısından yeni Anayasa konusunda başarılan durum terör konusunda da olması gerekir. Partilerin terör konusunu nasıl bitireceği ile ilgili yol haritası yok. 50 yıldır uygulanan politikalar terörü bitiremedi. Terör sadece güvenlik boyutuyla değil, tüm yönleriyle ele alınmalı. Süreci bilen insan sayısı fevkalade sınırlı. Herkes hariçten gazel okumaya kalkarsa bilgi kirliliğine neden olur. Şimdi yetki ve sorumluluk hükümette” diye konuştu.
AK Parti’de üçüncü dönem milletvekilliği yapan Çiçek, partinin üç dönem kuralını olumlu bulduğunu söyledi. 1991’de siyasete ara verdiğini ve aday olmadığını hatırlatan Çiçek, “Yaşadığım gün son gün, seçildiğim dönem son dönem, yaptığım görev son görevdir. Ben siyasi hayatımı buna görev tanzim ettim” diye konuştu. Çiçek başka ülkelerde farklı uygulamalar olduğunu aktararak, diğer ülkelerde seçimi kaybeden parti liderlerinin bir daha gelmediğini kaydetti. Çiçek, bu uygulamanın da örnek alınması gerektiğinin altını çizdi. Siyasete başladığı dönemde kendisini kimsenin tanımadığını vurgulayan Çiçek, bazılarının Anavatan Partisi’nin kurucuları için “Vilayet Fen Heyeti” yakıştırması yaptığını, o küçümsenen heyetin Türkiye’yi bir yerden bir yere getirdiğine dikkat çekti. Türkiye’de hiç kimsenin bulunmaz Hint kumaşı olmadığını, mezarlıkların vazgeçilmezlerle dolu olduğuna dikkat çeken Çiçek, memlekete milletvekili olunmadan da hizmet edilebileceğine vurgu yaptı.
“VEKİLLERİN DAVA BASMALARINI
TASVİP ETMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Milletvekillerin davaları basmalarıyla ilgili Çiçek, kanunlar çerçevesinde yapılanlara hiçbir şey demeyeceğini, ancak milletvekili sıfatını kullanarak onu aşanların tavırlarını tasvip etmenin mümkün olmayacağını bildirdi. Usulüne uymak kaydıyla her şey yapılabileceğini söyleyen Çiçek, Türkiye’de bazı şeylerin kural, usul dışı gittiğini aktardı. Bunun da hoş olmadığını belirten Çiçek, bu davaların bir an önce bitmesini temenni ettiğini dile getirdi. Yargının sorunları kısa sürede çözmemesinin yeni problemleri beraberinde getirdiğini aktaran Çiçek, bu sebeple de kendilerinin hiç durmadan kanun çıkarmak zorunda kaldıklarını söyledi. Kendilerinin kanunu çıkardıklarını ancak yargının bunu insan onuruna yaraşır şekilde uygulamasının önemli olduğunu aktaran Çiçek, aksi halde vatandaşın yargıdan bekleyeceği şeyi Meclis’ten bekler duruma geldiğini söyledi. Bu sebeple işlerinin güçlerinin yargı paketleri çıkarmaya dönüştüğünü aktaran Çiçek, halbuki özgürlükçü, insan haklarını koruyan içtihatlar çıkarmak olduğunu dile getirdi.