Gezi olayları ve 17-25 Aralık sürecinde başarılı olamayan kaos lobisi, 30 Mart yerel seçimlerinde de halktan büyük bir tokat yedi. Ancak kaos lobisinin boş durmaya niyetinin olmadığı ortaya çıktı. Yeni yöntemleri hayata geçirmek için planlar yaptığı da deşifre oldu.

Hain yöntemlerle ‘Yeni Türkiye’nin önünü kesemeyeceğini anlayan küresel ittifak, çok kritik bir karar verdi. Takvim'in haberine göre; 10 Ağustos’taki cumhurbaşkanı seçimi öncesinde ülkeyi karıştıracak çok ciddi eylemlerin yapılması talimatını alan ajanlar harekete geçti. Küresel baronların işaretiyle İsrail Gizli Servisi MOSSAD’ın kontrol ettiği merkez düğmeye bastı. 5 kişilik çok özel suikast timini Türkiye’ye yolladı. Özellikle Türkiye’deki büyük şehirlerde önemli siyasi hedefleri vurmak üzere yetiştirilen 5 ajan, Suriye sınırından Hatay’a sızdı.

KAOS PLANI VARDI

Yerli işbirlikçilerinin yardımıyla Batı’ya doğru yola çıkmaya hazırlandı. Ancak karşısında Türk istihbaratını buldu. Katiller şebekesini adım adım izleyen Türk timi, 5′ini de sınırın diğer tarafında infaz etti. Cesetlerini de geldikleri yolun yakınlarına bıraktı. Böylece cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi suikast, bombalama eylemleriyle kargaşa çıkarmayı hedefleyenler bir kez daha avucunu yaladı.

KÖSTEBEK PANİĞİ

İsrail’de şok etkisi yapan bu olay nedeniyle MOSSAD’ın Tel Aviv’deki merkezinde birçok toplantı organize edildi. İsrail Gizli Servisi’nin Tel Aviv’de bir köstebek ihtimali üzerinde durduğu belirtildi.

EL MEBHU’YU ŞEHİD ETMİŞLERDİ

Hamas’ın en önemli komutanlarından Mahmud El Mebhu, 19 Ocak 2010 tarihinde Dubai’de öldürülmüştü. Dubai polisi, suikastin 11 kişilik bir ölüm timi tarafından gerçekleştirildiğini ortaya çıkarmıştı. Fransız, Alman, İrlanda ve İngiliz pasaportu taşıyan bu kişilerin İsrail Gizli Servisi MOSSAD ajanları olduğu anlaşılmıştı. Suikaste ismi karışan 11 MOSSAD ajanının, 3 grup halinde değişik saatlerde ve farklı kentlerden Dubai’ye giriş yaptıkları açıklanmıştı.

‘KESİNLİKLE İNKAR EDİN’

Türkiye’ye sızmaya çalışan ve suikast planlayan 5 ajandan 2′sinin Shayetet komandolarından olduğu da iddialar arasında. İsrailli yetkililer, bu durumun ortaya çıkması halinde tüm birimlere, ‘inkar’ emri verdiği de belirtildi.