Siyaset
Haram parayla hizmet mi olur?
Akit, Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larına yönelik operasyon sonrası adı TIR savcısına çıkan Aziz Takcı ve Jandarma Başçavuş Ümit Koca ile ilgili Adana Emniyet Müdürlüğü’ne ihbar mektubu gönderen M. Fuat Şıkbilge’nin ailesiyle görüştü.
30-40 BİNE RAZI OLMAMIŞLAR
Çiğdem Şıkbilge, kendilerine kurulan kumpasla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şıkbilge yaşadıklarını şöyle anlattı: “Aziz Takcı eşimin soruşturmasına bakan savcıydı. Eşimin mektubunda belirttiği gibi onu içeride yıllarca tutacak, çete kurma, yönetme gibi asılsız olduğu anlaşılan iddialarında yer aldığı iddianameyi hazırlayan savcıydı.
Her şey Karataş yolu üzerinde fidancılık üzerine işletme açmamızla başladı. Adana İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Başçavuş Ümit Koç önce eşimle samimiyet kurdu, daha sonra mensubu olduğu cemaate bağış topladığını söyleyerek para istedi. Eşim bu durumu kabul etmeyince tehditler başladı, daha sonra ikinci aşamaya geçtiler. Bizim köyümüzde vefat eden bir yakınımızın cenazesinde zorla götürdüler. Jandarma aracı ile yasadışı şekilde 2 saat gezdirip tehdit etmişler. Eşimin ‘30-40 bin lira bağış yapayım, bırakın peşimi’ şeklindeki önerisini de yeterli bulmamışlar.
“EV HANIMI OLMAMA RAĞMEN 2 GÜN NEZARETTE TUTTULAR”
Bunun üzerine paralelci jandarmadan kurtulabilmek için işletmelerini kapattıklarını kaydeden Şıkbilge, “Evimizi arabamızı sattık, jandarma bölgesi dışında bir yere taşındık. Burada da rahat bırakmadılar, sonradan öğrendik ki bu Jandarma Başçavuş Ümit Koç polis bölgesi olmasına rağmen orada da eşimi takip edip yasa dışı bir şekilde dinletmiş. Daha sonra ‘dolandırıcılık’, ‘sahte evrak’, ‘çete kurmak’ gibi suçlamalarla evimiz basıldı. Eşimi gözaltına almak için gelmelerine rağmen sırf onu zor durumda bırakıp şantaj unsuru olarak kullanmak için beni de gözaltına aldılar. Biri 20 yaşında, diğeri 16 yaşında iki oğlum var. Sıradan bir ev hanımı olmama rağmen, iki gün jandarma nezaretinde türlü ortamlarda yakalanan insanlarla birlikte zorla alıkonuldum” dedi.
“ÖYLE BİR FEZLEKE HAZIRLADIM Kİ…”
“Gözaltındayken Aziz Takcı ile birlikte çalışan Jandarma Başçavuş Ümit Koç yanıma gelip ‘Öyle bir fezleke hazırladım ki eşinin hayatı kararacak, bir daha gün ışığı göremeyecek’ dedi” şeklinde konuşan Şıkbilge sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl bir kin gözlerini bürümüş ise Jandarma Komutanlığı’nda bizim yanında olduğumuz sırada eşimin mal aldığı herkesi tek tek aradı, ‘Bu adam dolandırıcı, işyerini bastık, gelin malınızı kurtarın ve şikayetçi olun, malınızı iade edelim eksiksiz’ dedi. Daha sonra ben serbest bırakıldım, eşim adliyeye götürülüp Aziz Takcı’nın karşısına çıkartılmış. Takcı da eşimin ihbar mektubunda belirttiği parayı talep etmiş.”
BAĞIŞ DEĞİL ŞANTAJ, MONTAJ, KUMPAS
“Bağış”, “himmet” benzeri süslü ifadelerin altında “şantaj”, “montaj” ve “kumpas” gibi gerçeklerin bulunduğu ifade eden Çiğdem Şıkbilge, eşinin kumpas kurbanı olduğunu anlattı. Şıkbilge “Böyle hayır mı olur, haraç, şantaj ve kumpasla alınan paradan hayır mı gelir? Tutun ki zorla topladıkları paraları gerçekten de Tanzanya ya da başka yerlerde kurdukları okullara gönderiyorlar. Haram parayla okutulan o çocuklardan hayır mı gelir? Oralarda yetişip hakim, savcı, avukat, polis, doktor olacak gençler nasıl dünyaya faydalı olabilir? Eşimi çökerttiler, Kimbilir kimlere böyle çöktüler. Kimlerin yuvalarını yıktılar araştırılsın bulunsun” dedi.