Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Kamu-özel-vakıf el ele Türk savunma sanayinde çok büyük hamleleri art arda hayata geçiriyoruz. Allah’a hamdolsun bugün artık bütün dünyaya gururla satabileceğimiz kendi milli piyade tüfeğimizin seri üretimini yaptık ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize ilk partiyi teslim ettik. Artık kendi silah sistemlerimizi kendimiz üretiyoruz. Yakında inşallah Altay tankının seri üretimini başlatacağız. Artık kendi tankını kendisi geliştiren bir ülke konumuna, kendi insansız hava aracını dünyada üreten sayılı ülkelerden biri haline geldi Türkiye” dedi.

TARİHTEN DERS ÇIKARIYORUZ

Işık, Tuzla’daki İstanbul Tersanesi’nde düzenlenen denizaltı kurtarma gemisi TCG Alemdar’ın (A-582) Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim törenindeki konuşmasında,  “Tarihimizden ders çıkararak, aynı acıların tekrar yaşanmaması için büyük bir gayret gösteriyoruz. Bugün aslında bu törenimiz, ‘Atılay’, ‘Dumlupınar’ gibi kazaların, aynı acıların yaşanmaması için aldığımız bir tedbirdir. O kazalarda belki bugünkü bizim Alemdar gemimiz elimizde olsaydı ve bugünkü teknoloji olsaydı, pek çok denizcimiz hayatta olabilecekti. Elbette o günleri geri getiremeyiz ama aynı kazaların bir daha yaşanmaması için tedbir alma imkanımız var. İşte bugün aslında bu gururu bu açıdan yaşıyoruz” diye konuştu.

İLK PARTİYİ TESLİM ETTİK

Işık, bu tür bir denizaltı kurtarma gemisine sahip olmanın Türkiye için önemine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye, sadece denizaltı kazalarından dolayı tarihten ders çıkarmıyor. 1. Dünya Savaşı sırasında parasını ödediğimiz halde alamadığımız gemilerimiz, Kıbrıs Barış Harekatı’ndan dolayı Türkiye’ye konulan ambargo, 1990’lı yıllarda terörle mücadeleyi bahane ederek Türkiye’ye silah satmaktan kaçınan, imtina eden ülkelerin Türkiye’ye karşı tavrı... Namerde muhtaç olmamalıyız, kritik dönemlerde, sıkıntılı süreçlerde Türk savunma sanayinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu kritik bütün silahları Türkiye olarak geliştirmeliyiz anlayışıyla 14 yıldır gece-gündüz çalışıyoruz. 74 Barış Harekatı’ndan sonra ASELSAN, daha sonra TUSAŞ ve diğer şirketlerimiz kuruldu. 14 yıldır kamu-özel-vakıf el ele Türk savunma sanayinde çok büyük hamleleri art arda hayata geçiriyoruz. Allah’a hamdolsun bugün artık bütün dünyaya gururla satabileceğimiz kendi milli piyade tüfeğimizin seri üretimini yaptık ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize ilk partiyi teslim ettik. Artık kendi silah sistemlerimizi kendimiz üretiyoruz. Yakında inşallah Altay tankının seri üretimini başlatacağız. Artık kendi tankını kendisi geliştiren bir ülke konumuna, kendi insansız hava aracını dünyada üreten sayılı ülkelerden biri haline geldi Türkiye.”

MİLLİ MUHARİP UÇAĞI GELİYOR

Havacılıkta da önemli mesafeler alındığına değinen Işık, bu yıl silahlı Hürkuş’un Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edileceğini bildirdi.Işık, milli muharip uçağının yapımına başlanacağını dile getirerek, “Bugün İngiltere Başbakanı Sayın Theresa May Türkiye’yi ziyaret ediyor. İnşallah bugün ziyarette önemli bir imzanın atılmasını bekliyoruz, önemli bir imzaya şahitlik yapacağız; uluslararası iş birliğiyle Türkiye kendi milli muharip uçağını geliştirmiş olacak” dedi.

Denizcilikte pek çok projenin hayata geçirildiğini anlatan Işık, kritik teknolojilerin yerlileştirilmesinin, geliştirilmesinin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla karşılanmasının hedeflendiğini vurguladı. 

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türk savunma sanayinin, Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden biri haline getirilmeye çalışıldığını belirterek şöyle konuştu:

DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLACAĞIZ

“Hedefimiz, özel sektörümüzle birlikte dünyada savunma sanayinde söz sahibi ülkelerden biri haline gelmek. Bunu yaparken kesinlikle özel sektörümüz bizim en önemli dinamizmimizdir. Bunun için Bakanlığımızı yeniden yapılandırıyoruz. Tersaneler Genel Müdürlüğümüzü kurduk, bugüne kadarki birikimimizi bundan sonra geliştirerek, güçlendirerek, özel sektörün dinamizmini de içine katarak büyütmeye, geliştirmeye devam edeceğiz. Türk savunma sanayi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını azami ölçüde yerli ve milli imkanlarla sağlayacak her türlü çalışmayı yapmaya devam edecek.”