AKİT MENÜ

Gündem

Bayram ve Terör

AK Parti hükümetinin 2009’da resmi bayram ilan ettiği 1 Mayıs, sendikaları ikiye böldü.

2013-05-02 00:30:39

lMURAT ALAN- KORAY TAŞDEMİR/İSTANBUL - TALHA ÇOLAK/ÇANAKKALE - BERAT ERKÖK/KARABÜK’TEN BİLDİRİYOR

KESK, DİSK, Halk Evleri, EMEP gibi marjinal sol gruplar 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama adına İstanbul’u savaş alanına çevirirken, Memur-Sen’in Çanakkale’de düzenlediği 1 Mayıs mitinginde kardeşlik ve barış mesajları verildi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yaptığı konuşmada, fitnenin, bölücülüğün, terörün, ötekileştirmenin, milletin kardeşliğini kirletemediğini dile getirerek, “Millet olarak yeniden yaşamak, unutanlara ve unutturanlara hatırlatmak için Çanakkale’deyiz. Bin yıllık desende bir ve beraberiz, nice bin yıllarda daha birlikte olacağız” dedi.
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, emeğin değerini korumak, ekmeğimizi çoğaltmak, hakça paylaşmak, birliğimizi ve kardeşliğimizi haykırmak için buradayız” diyen Gündoğdu,  “Rizelinin Antepliyle, Sakaryalının Bingöllüyle, Alevinin Sünniyle, Alimin Ümmiyle, Solcunun Sağcıyla, Gencin Yaşlıyla, Fakirin Zenginle, Vekilin Asille yeryüzü yolculuğunda bir ve beraber olduğunu, bizi bir kılan, diri kılan Çanakkale Ruhunu, Millet olarak yeniden yaşamak unutanlara ve unutturanlara hatırlatmak için Çanakkale’deyiz” şeklinde konuştu.
“DİNDE VE YARATILIŞTA EŞİTİZ VE EŞİZ”
Türkiye’nin Bedrin aslanlarına denk 253 bin şehidin yaşayan emanetçileri olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Biz, fitnenin, bölücülüğün, terörün, ötekileştirmenin milletin kardeşlik pınarını kirletmesine izin vermeyen Çanakkale’yiz. Biz, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arabıyla, Acemiyle 81 Çanakkale inşa etmiş Türkiye’yiz. Biz, ‘İnsanlar, ya dinde kardeşin ya yaradılışta eşindir, eşitindir’ idrakini seslendiren bir medeniyetin mensuplarıyız” ifadelerini kullandı.
“BİZİM GÖZE ALDIKLARIMIZ TEFERRUATTIR”
Ülkenin tam otuz yıldır teröre mekân yapılmak istendiğinin altını çizen Gündoğdu, “Gencecik fidanlarımız, bölücülük üzerinden türetilen, uluslararası şebekeler tarafından desteklenen, terör belasını sona erdirmek için şehit oluyor, şehit ediliyor, şehit olmaya devam etsin, analar ağlasın, çocuklar yetim kalsın isteniyor. Bize de düşen millete, milletin huzuruna, kardeşliğine kast eden terör belasından kurtulmak, kardeşlik hukukunun hâkim olduğu bir iklimi yeniden oluşturmak, 76 milyon insanımızı birlik ve dirlik içinde selamete kavuşturmak için gerekirse makamlarımızı, mevkilerimizi feda etmektir. Canlarından vazgeçmiş şehitlerimizin, evlatlarını yitirmiş analarımızın, eşlerini rahmet yolculuğuna uğurlamış bacılarımızın, kardeşlerimizin, babalarını, annelerini kaybetmiş yetimlerimiz ve öksüzlerimizin ödediği bedelin yanında, bizim vazgeçmeyi göze aldıklarımız teferruattır” diye konuştu.
“İNŞALLAH KARDEŞLİK KAZANACAK”
Gündoğdu sözlerini şöyle tamamladı: “Bin yıllık desende bir ve beraberiz, nice bin yıllar daha birlikte olacağız. Bu yüzden çözüm sürecinde sorumluluk aldık ve bu sorun çözülünceye kadar sorumluluk almaya devam edeceğiz. Kadim medeniyetin değerleri ekseninde akil insanlar arasında yer alıp çözüme giden yolu kısaltacağız ve sonunda kardeşlik kazanacak inşallah.”
AYASOFYA İBADETE AÇILSIN
Bazı sivil toplum kuruluşlarının gündeme getirdiği “Ayasofya Müzesi’nin ibadete açılması” talebini destekledikleri bilgisini veren Gündoğdu, bu konuda gerekenin yapılmasını istedi.
Mavi Marmara Gemisi’ne düzenlenen baskın dolayısıyla İsrail’e özür dileten ilk ülke olmanın haklı sevincini yaşadıklarını söyleyen Gündoğdu, “Şimdi sıra Gazze ve Filistin’e uygulanan ablukanın kalkmasında ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasındadır. İnşallah o günlerin gelmesi de çok yakındır” diye konuştu.
 

AK Parti hükümetinin 2009’da kanun çıkararak resmi bayram olarak ilan ettiği 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü hükümet karşıtı gösteriye dönüştürmek isteyen sol sendikalar ile CHP, Türkiye Komünist Partisi (TKP), İşçi Partisi(İP) ve Halkevleri gibi marjinal gruplar, dün İstanbul’da terör estirdi. Kazlıçeşme ve Kadıköy adres gösterilmesine rağmen 30 metre derinliğinde çukurların bulunduğu Taksim’e girmek isteyen eylemciler, polisle çatıştı. Yanlarında getirdikleri sapanlar ve demir bilyelerle polise saldıran yasadışı sol örgüt mensupları; molotofkokteyli, taş ve sopalarla sağa sola saldırıp Şişli, Beşiktaş ve Mecdiyeköy’ü birbirine kattı. Yüzleri maskeli provokatörler müdahalenin ardından Şişli’de bulunan DİSK binasına kaçtı. 20 kişinin gözaltına alındığı olaylarda çok sayıda emniyet görevlisi ve basın mensubu yaralandı.
CHP BİNASI ÖNÜNDE TOPLANIP YÜRÜDÜLER
Taksim Meydanı’nda kutlama yapmak isteyen kalabalık gruplar, sabah saatlerinden itibaren çeşitli noktalarda toplanmaya başladı. Sabah saat 07.00 sıralarında Beşiktaş CHP İlçe Başkanlığı önünde toplanan aralarında Türkiye Komünist Partisi (TKP), İşçi Partisi (İP) ve Halkevleri üyelerinin de aralarında bulunduğu gruplar, Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Yapılan uyarılara ve anonsları hiçe sayarak yürüyüşü devam eden gruplar, barikat kuran güvenlik güçleriyle çatıştı. Taş, sopa, şişe, molotofkokteyli gibi aletlerle saldırıya geçen gruplara, tazyikli su ve biber gazıyla müdahale edildi. Müdahaleyle birlikte dağılan gruplar, ara sokaklarda yeniden bir araya geldi. Polis ekipleri ile göstericiler arasında zaman ara sokaklarda kovalamaca saatlerce devam etti. Polis ekiplerinin sıktığı gazdan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’de etkilendi. Bu arada bazı eylemciler, kaldırım taşlarını kırarak polise attı. Sapanlarla da taş atan eylemcileri bazı kişiler yönlendirdi. Megafonlarla grubu yönlendirenler, elinde taş olanların öne doğru ilerlemesini istedi. Yönlendiren kişiler, sapanlar için de taş kırmaları talimatı verdi.
AK PARTİ’NİN MOBİL BÜROSUNA SALDIRI
Beşiktaş Meydanı’nda toplanan aralarında CHP ve KESK üyelerinin de bulunduğu gruptan bazı kişiler, sahilde yer alan AK Parti’ye ait seyyar büroya da zarar verdi. Bu arada, Beşiktaş’taki müdahale sırasında göstericilerin attığı taşlar nedeniyle 2 gazetecinin yaralandığı öğrenildi.  
ŞİŞLİ’Yİ İSE DİSK KARIŞTIRDI    
Olayların diğer adresi de Şişli’ydi DİSK’e bağlı gruplar saat 09:00’da Halaskargazi Caddesine indi. Taksim’e doğru yürüyüşe geçen kortej, polis tarafından durduruldu. Polis müdürleri DİSK yöneticileriyle konuşup, yürüyüşe son vermelerini temsili bir grubun Taksim’e çıkabileceğini ancak toplu halde gidilmesine izin verilmeyeceğini belirtti. Polis anons arabalarıyla gruba dağılmaları yönünde çağrıda bulundu. Bir polis memuru telsiz mikrofanla yürüyüşün yasal olmadığı, yaptıkları son uyarının ardından dağılım olmazsa müdahale edeceklerini duyurdu. Uyarıların dikkate alınmaması üzerine polis gruba önce tazyikli suyla müdahale etti. Ardından gazlı müdahale geldi. Yüzlerci kişi aynı anda gazdan ve sudan kaçmak için ara sokaklara yöneldi.
POLİS YARALAYAN MASKELİLER DİSK’E KAÇTI
Daha sonra tıpkı Beşiktaş’taki gibi yüzleri maskeli gruplar DİSK binası çevresinde belirdi. Kaldırım taşlarını söküp dükkanlara fırlatan grubun polise de demir bilyelerle saldırdığı gözlendi. Yüzleri maskeli gruplar DİSK Genel Merkezi’ne sığındı. Enerji-Sen Genel Başkanı Ali Duman da binaya atılan bir gazı kutusunun başına isabet etmesi sonucu yaralandı. Gazdan etkilenen sendikacılar, ambulanslarla hastaneye sevk edildi. Polis ekiplerinin gaz bombası attığı DİSK Genel Merkezi’nin içi adeta savaş alanına döndü.
Atılan demir bilyelerin yaraladığı 2’si polis 16 kişi hastaneye kaldırılırken, 20 kişi de gözaltına alındı. Şişli Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesine kaçan bir grup, buradan polise taş atmayı sürdürdü. Polisin de biber gazıyla karşılık vermesi üzerine hastane personeli ve hastalar zor anlar yaşadı.
ÖNCE GERİP, SONRA BARIŞTAN BAHSETTİLER
Günlerdir Taksim inadını sürdüren ve “Taksim bizim kutsalımızdır” diyerek inadını sürdüren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, dün barış ortamından bahsetti. Beko, barış ortamının yaşandığı bir dönemde İçişleri Bakanı Muammer Güler’in talimatıyla işçilere müdahale edildiğini iddia etti. İşçilerin evlerine güvenli bir şekilde gitmelerini isteyen Beko, “Bir gaz bombası atılacaksa çetelere, mafyaya, ülkeyi taşeron ülke konumuna getirenlere atılması lazım” dedi. Polis, işçilerin ayrılmasının ardından güvenlik çemberine aldığı DİSK Genel Merkezi’nden çekildi.
DHKP-C’LİLER POLİSE MOLOTOFLA SALDIRDI
Okmeydanı semti Şark Kahvesi’nde toplanan yüzleri maskeli göstericiler, yürüyüşe geçti. DHKP-C lehine slogan atılan göstericiler, Sıracevizler Caddesi’ne kadar yürüdü. Şişli Camisi’nin önüne çıkan grubun ilerlemesine izin vermeyen polis barikatla önlem aldı. Polis ekipleri, dağılarak başka sokaklara yönelen göstericilere biber gazıyla müdahale etti. Göstericiler de polise taş, havai fişek ve molotofkokteyli attı.
İŞYERLERİNİ ATEŞE VERDİLER
Olaylarda iş yerleri, bankalar, otobüs durakları, cadde ve sokaklar büyük çapta hasar gördü. Beşiktaş’ta göstericilerin zarar verdiği seyyar tuvaletler, çöp bidonları ve parke taşları ile etrafa saçılan şişeler, pankartlar, flamalar çöp yığınları oluşturdu. Taksim’deki esnafın büyük bölümü kepenk indirirken, az sayıda lokanta ve kafenin açık olduğu görüldü Şişli’de çevredeki pazar tezgahlarından barikat kurarak ateşe veren grup, bir kafenin masa ve sandalyelerini de ateşe attı Olaylarda DİSK’in önündeki canlı yayın araçları zarar gördü.
HAK-İŞ TEMSİLİ GRUPLA KARANFİL BIRAKTI
 Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay ve beraberindekiler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü çerçevesinde Kazancı Yokuşu’na karanfil bıraktı, Taksim Anıtı’na çelenk koydu. Toruntay ve beraberindeki yaklaşık 20 kişilik grup, Taksim Gezi Parkı tarafından meydana girdi. Üzerinde “Yaşasın 1 Mayıs Hak-İş’’ yazılı kırmızı karanfillerle süslenmiş çelenk taşıyan grup, davul ve zurna eşliğinde Kazancı Yokuşu’na yürüdü. “Yaşayın 1 Mayıs” yazılı büyük bir pankart açan sendikalılar, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Yaşasın işçilerin birliği”, “Taşerona son”, “Herkese güvence yaşasın kadro” şeklinde sloganlar attı. Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakan grup, daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı’na geçti. Anıta çelenk bırakan grup, saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı’nı okudu.
TAKSİM’DE KUŞ UÇURTULMADI
İstanbul’da dünkü 1 Mayıs kutlamaları için 2 bin 600’ü değişik illerden olmak üzere 22 bin polisin görev yaptığı öğrenildi. İstanbul Valiliği’nin aldığı önlemler çerçevesinde; Taksim Meydanı’na çıkan cadde ve sokaklar sabahın erken saatlerinden itibaren araç trafiğine kapatıldı. Yayaların da geçişine izin verilmeyen meydana, sadece görevliler ve basın mensupları alındı. Bariyerlerle çevrilen meydanda çok sayıda polis görev yaptı. Çevredeki bazı yüksek binaların çatılarına da polis ekipleri konuşlandırıldı. Bölgede, birçok Toplumsal Müdahale Aracı (TOMA) ile sayıda ambulans bekletildi. Polis helikopterleri de, sabah erken saatlerinden itibaren bölgede devriye uçuşları yaptı.
TAKSİM’E GİDEN ULAŞIM ARAÇLARI ÇALIŞMADI
Öte yandan, güvenlik önlemleri nedeniyle kentteki toplu ulaşım hatları yarım gün çalışmadı. Saat 05.00’ten itibaren metrobüs, metro ve Kabataş-Taksim füniküler sistemi ile vapur seferleri bir süreliğine durduruldu. Sabah işyerlerine gitmeye çalışan bazı vatandaşlar, bu duruma tepki gösterdiler. İlgili güzergahlardaki hatlar öğleden sonra açılmaya başlandı.
TÜRKİYE GENELİNDE BAYRAM HAVASINDA GEÇTİ
DİSK’in inadı yüzünden İstanbul’da gergin ve olaylı geçen 1 Mayıs dayanışma günü Türkiye’nin dört bir yanında bayram havasında kutlandı. Ardahan, Kars, Tekirdağ, Kocaeli, Antalya, Edirne, Adıyaman, Mersin, Osmaniye, Eskişehir, Van, Hakkari, Gaziantep, Zonguldak, Karabük, İzmir, Trabzon, Artvin, Rize, Gümüşhane, Şanlıurfa ve Adana’da değişik sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarında düzenlenen kutlamalarda çalışanlar hem eğlendi hem problemlerini dile getirdi.
VALİ’DEN SAĞDUYULU İŞÇİLERE TEŞEKKÜR
Olaylardan sonra Taksim Meydanı’nda basın toplantısı düzenleyen İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, çağrılarına kulak vererek sendikalara uymayan çalışanlara teşekkür etti. Böyle güzel bir bahar havasını ve 1 Mayıs bayramını böyle geçirmek istemediklerini belirten Vali Mutlu, özellikle ulaşım konusunda alının tedbirler sonucu yaşanan aksaklıklar nedeniyle İstanbullulardan özür diledi. Vali Mutlu, olaylarda 72 kişinin gözaltına alındığını da kaydetti.

Karabük’te ‘hak’ arayışı
Hak-İş, 1 Mayıs’ı Karabük’te kutladı. Ergenekon uzantılarının İstanbul’da terör estirdiği saatlerde geniş katılımlı bir kutlama programı gerçekleştiren Hak-İş Karabük’te “sevgi ve kardeşlik” rüzgarı estirdi.

Albay Karaoğlanoğlu Caddesi’nde düzenlenen mitinge, konfederasyona bağlı Hizmet-İş, Öz Orman-İş, Öz Gıda-İş, Öz İplik-İş, Çelik-İş, Öz Tarım-İş, Öz Ağaç-İş, OLEYİS, Öz-İş, Birlikorman İş, KKTC Kamu-Sen, Öz Maden-İş, Medya-İş, Öz Taşıma-İş, Öz Petrol-İş, Futbol-Sen ve Liman-İş sendikalarının üyeleri katıldı.
“6 aylık işçiliğe son”, “mevsimlik işçilere kadro istiyoruz”, “ormanda işler sürekli işçi geçici” ve “taşeronlaşmaya hayır” yazılı dövizler taşıyan işçiler, miting alanını sendikalarının flama, bayrak ve afişleriyle donattı.
Binlerce işçinin katıldığı kutlamalar sırasında basına konuşan Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, terör ve şiddet nereden gelirse gelsin karşı olduklarını belirtti. Arslan; “Bugün şiddet için değil ‘Hak’ için alanlardayız. Taşeronlaşmaya ‘hayır’ dediğimiz için alanlardayız. Geçici, mevsimlik işçilerin kadroya alınması için alanlardayız. Kamuya kadrolu işçi alınmasını istediğimiz için alanlardayız” dedi.  
KUTLAMALAR ŞENLİK HAVASINDA GEÇSİN
Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, mitingdeki konuşmasında ise, bütün 1 Mayıs kutlamalarının Karabük’teki gibi görkemli, şenlik havasında, olaysız, kavgasız ve gerilimsiz geçmesini dileyerek şunları kaydetti: “Bugün, onur ve erdemini her şeyin üstünde tutan emekçilerin günü. İşsizler, haksızlığa uğramışlar, kimsesizler, yoksullar, yetimler, engelliler, emeklililer, bugün sizin gününüz. Bugün gençlerin, emekçi kadınların günü. Alın terimizi ekmeğimize kattık. Onun için terliyoruz. Yeni Türkiye’yi ter ve emeğimiz inşa edecektir. Bugün 1 Mayıs’ın kalbi Karabük’te atıyor. Bugün emeğin sesi Karabük’ten tüm Türkiye’ye yayılıyor. Bugün de sesimizi Karabük’ten yükseltiyoruz.”
TAŞERONLAŞMAYA HAYIR!
Barış, özgürlükler, haklar, daha güçlü sendikacılık, daha çok demokrasi, sosyal adalet, iş ve aş, sömürüsüz, baskısız, onurlu bir yaşam için alanlardan haykırdıklarını kaydeden Arslan, “Sesimizi duyun, bizi anlayın. Bizim derdimiz var. Taşeron köleliği reddettiğimiz için sesimizi yükseltiyoruz. Örgütsüzlüğü, güvencesizliği, kuralsızlığı tetikleyen taşeron çalışmalar son bulmalıdır. Milyonlarca taşeron işçinin mağduriyeti giderilmelidir”  dedi.
Türkiye’nin iş kazalarında dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi olduğunu dile getiren Arslan, her gün ortalama 172 iş kazasında 3 işçinin hayatını kaybettiğini, 5 işçinin de iş göremez hale geldiğini belirtti.  Arslan, yetkililerden bu konuda daha fazla hassasiyet beklediklerini ifade etti.
YURDUN DÖRT BİR YANI BAYRAM YERİDİR
Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Karabük programını izleyen gazetecilerle de bir süre sohbet etti.
Arslan’a yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:
Soru- Emekçi bayramı nasıl geçiyor?
Cevap- Bugün HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Taksim Meydanı’na çıktık. Emniyet güçlerinin izin verdiği sayıda arkadaşımız Taksim’deydi. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay Taksim Meydanı’nda bulunan anıta çelenk bıraktı. 1977 yılında kaybettiğimiz emekçi arkadaşlarımızın anısına saygı duruşunda bulunuldu. Emekçilerimiz, katliamını yapanların bulunmasını ve yargı önüne çıkarılması talebini yinelediler. Daha sonra Taksim anıtına çelenk koydular. Davullarla zurnalarla orada mini 1 Mayıs kutlaması yaptılar. Fiziki şartlardan dolayı bu sene Taksim yasaklandı. Sayın Başbakan’la görüştük. İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürüyle görüştük buranın fiziken mümkün olmadığı söylendi.
Soru: Diğer sendikalar bunun fiziki değil siyasi sebeplerle olduğunu öne sürüyor…
Cevap: Biz buna katılmıyoruz. Geçen yıl önceki yıl 2009, 2010 ve 2011, 2012’de Taksim alanında 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Dolayısıyla bu sene yasaklanmış olması tamamen fiziki şartlarla ilgili bunu ilgililerle konuştuk. Bize düşen 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamaksa sadece Taksim alanında değil bütün alanlar 1 Mayıs’ı kutlamak için var. Biz HAK-İŞ olarak Karabük’te kutladık. Dolayısıyla bence bir çatışma imkanı vermeden 1 Mayıs’ı coşkuyla heyecanla taleplerimizi özgürce ifade edeceğimiz ama aynı zamanda itirazlarımızı dile getireceğimiz bir güne dönüştürmemiz lazım. Copların biber gazlarının asla olmadığı, çatışmanın olmadığı 1 Mayıs’ı özlüyoruz. Ama birileri çatışmadan kavgadan bir şey elde etmeye çalışıyor. Maalesef Türkiye’ye yakışmayan Türkiye’yi üzen görüntüler görüyoruz. Biz bunun içinde değiliz. Böyle bir üslubu kabul etmiyoruz. Böyle bir kutlama şeklini reddediyoruz. Barışçıl ortamlarda 1 Mayıs’ın kutlanmasını istiyoruz. Herkesin soğukkanlı olması gerekiyor.
Soru: CHP Milletvekili Süleyman Çelebi’nin Taksim meydanındaki HAK-İŞ’lilere yönelik, “Burada biber gazı yiyoruz. Siz davul zurnayla geliyorsunuz!” tepkisi hakkında ne diyeceksiniz?
Cevap: “Biz 1 Mayıs’ı birlik mücadele dayanışma günü olarak kutlanmasından yanayız. Ama 1 Mayıs’ı ruhuna uygun kutlayalım. 1 Mayıs’ta çatışmanın, kavganın, gerginliğin yeri olmamalı. Ben özgürce bu meydanda taleplerimi seslendirebildim. Bütün taleplerimizi itirazlarımızı yapabildik. Ama Allah aşkına İstanbul ara sokaklarında yapılan çatışmalarda hangi mesaj verildi? Hangi talebimiz gündeme geldi? Hangi isteğimizi haykırabildik kamuoyuna? Türk kamuoyu bunu izliyor görüyor. Dolayısıyla bu çatışmanın kavganın bu gerginliğin Türkiye’ye ve emekçilere hiçbir faydası yok.  Maalesef emekçilerin arkasındaki bir kısım karanlık güçler, marjinal gruplar çatışarak emekçilerin üzerine bir ihale yıkmaya çalışıyorlar. Biz alanlardaydık. Sadece burada değil 81 ilde HAK-İŞ İstanbul dahil meydanlarda ama biz savaşarak, çatışarak değil coşkuyla heyecanla taleplerimizi özgürce ifade ettik. Etmek için alanlara geldik. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Diğerleri Türkiye’ye fayda sağlamıyor.”

CHP istismar peşinde
ANKARA
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu’na gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İstanbul’da yaşanan olayları hatırlatması üzerine Bozdağ, 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nında kutlanmasının CHP döneminde, bu parti tarafından yasaklandığını hatırlattı. 1 Mayıs’ı tatil ilan eden ve Taksim’i kutlamalara açan iktidarın AK Parti iktidarı olduğunu hatırlatan Bozdağ, “Bu konuda teşekkürü hak eden adımları atan biziz, CHP değil. CHP bugüne kadar işçiler üzerinden sürekli bir istismar siyasetini ortaya koymuştur, bugün de bir istismar boyutu içerisindedir ama samimi olarak işçilerin hakkını, hukukunu koruyan adımları hükümetimiz attı” diye konuştu. Taksim Meydanı’nda inşaatın devam ettiğini, burada kutlamaların yapılmasının katılanlar için de tehlikeli olacağını ifade eden Bozdağ, DİSK’in ise bu konuda bir ısrar içerisinde olduğunu kaydetti.
Bozdağ, şöyle devam etti: “DİSK’in bu ısrarı tabii ideolojik bir ısrar işçi hakkından öte. Yıllardır aynı ideolojik yapı içerisinde hareket ediyor. Halbuki samimi olarak hükümetimiz gerekli kolaylığı göstermiştir, gerekli anlayışı göstermiştir. Bu noktada istedikleri alanda kutlamaları için kendilerine izinler verilmiştir ama maalesef kurallara uymak yerine, kurallara uymamayı tercih etmişlerdir.”
Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına bir daha açılmayacağı şeklinde eleştiriler yapıldığının belirtilmesi üzerine Bozdağ, hükümetin bu yönde bir açıklaması olmadığını belirterek, “Başkalarının eleştirilerini hükümetin kararı gibi bana soramazsınız” dedi.
YENİ ANAYASA BİR TAKVİME BAĞLANMALI
Yeni anayasa çalışmaları ile ilgili soruları da cevaplayan Bozdağ, “Ucu açık takvimden ziyade onun sınırlı herkesi bağlayan takvim içerisinde neticelendirilmesi lazım. Fiili imkansızlıklar ortada. Onu da hepimizin görmesi lazım... Takvime bir bakın. O zaman ‘bunu biz biraz daha çalışalım, bu meseleyi 2-3 ay daha çalışalım, yıl sonuna kadar daha çalışalım’ demek bana göre yeni anayasa yapılmasını biz istemiyoruz demekle eşanlamlı bir yaklaşımdır. Zamana oynadığınızda bir seçim takvimi gelip sıkıştırıyor. O zaman ‘bu anayasa yapım süreci akamete uğrar, bu anayasa yapılmaz mı’ diye düşünüyor bilemiyorum muhalefet partileri. Baktığınız zaman sanki böyle bir şey var gibi geliyor” dedi.
“TAMAMEN ÇARPITMADAN İBARETTİR”
Muhalefetin başkanlık sistemi önerisinin süreci tıkadığı yönündeki eleştirilerde bulunduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, “Başkanlık sistemi yeni anayasanın önünü tıkıyor açıklaması tamamıyla çarpıtmadan ibarettir. Çünkü başkanlık sisteminin içerisinde geçtiği madde sayısına bakarsanız çok az sayıda madde vardır. O da daha ziyade yürütmeyle ilgili kısımlarda yer alıyor ama temel hak ve hürriyetlerle alakalı kısımda başkanlık sistemiyle alakalı tek bir harf, nokta, virgül yok” dedi.
STK’LARIN ÖNEMİ
Daha sonra, 3. Uluslararası Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Forumu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “Ülkeyi yöneten anlayıştan alın, spesifik belli bir konu etrafında birleşen insanların çıkarlarını koruyan, onların haklarını daha ileriye taşıyan anlayışa kadar hangi alana bakarsanız bakın STK’lar bulundukları toplumlarda oldukça etkin görevler ifa etmektedirler. Bugün gelinen noktada STK’lar artık yerel olmaktan çıkmıştır. Esasında yüz yılı aşkın bir süredir yerel olma vasfını yitirmiş, sınırların ötesini aşan pek çok STK var. Aslında siyasi partiler de birer STK’dır” dedi.

Kılıçdaroğlu’ndan pişkinlik!
ANKARA
Başını kendi partililerinin çektiği grupların estirdiği terörü görmezden gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümlerinden biri olan gösteri ve yürüyüş hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, yaşamları boyunca emeği, örgütlülüğü, demokrasiyi, Cumhuriyeti, bağımsızlığı, özgürlüğü ve barışı savunan emekçilerin bayramını kutladığını ifade etti.
Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamalarına izin verilmemesini eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ‘’Bugün, Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümlerinden biri olan gösteri ve yürüyüş hakkı ihlal ediliyor. ‘İleri demokrasi’ diye diye demokrasi katledildi. Yasak bölge ilan edilen Taksim’den çok uzaklarda bile, CHP Genel Başkan Yardımcılarını, milletvekillerini, aydınları, işçileri ve halkı gazlatan, coplatan, tüm ulaşım yollarını keserek sivil sıkıyönetim uygulatan AKP Hükümeti ile o hükümetin kraldan çok kralcı yöneticilerini kınıyorum.’’
 

Yorumlara Git

Sağanak İstanbul’u vurdu! AFAD uyarmıştı

21 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

21 Eylül 2021: Ahmet Esad Aslanlar'ın vefatı (Reisü-l Kurra)

Ünlü oyuncudan estetik isyanı!

Resmi tarihi açıkladılar! ABD Irak’tan çekiliyor