İŞTE O YAZI:

SON Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün veda resepsiyonunda yaşananlara bayıldım.

Hatta hastası oldum diyebilirim.

Şu kadınlar yok mu kadınlar...

Bizlerden 10 kat üstünler.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile AK Parti daha doğrusu Başbakan Erdoğan arasında son birkaç yıldır yaşanan gerilim sır değil.

(..) Danışmanları, ekibi, adamları arasındaki gerilim ise çok daha üst düzeyde.

Öyle anlar oldu ki, tekme tokat kavga etmelerine ramak kaldı.

Ama bu gerilim hep örtüldü, hep saklandı.

(..) Ama durumu bilip durumdan vazife çıkaranlar Abdullah Gül’e (..) hep saldırdılar.

(..) 17 Aralık soruşturması sonrasında Gül neredeyse paralelci (..) ilan edildi.

(..) Bu hakaretleri edenler ise AK Parti’nin en makbul kalemleriydi.

Abdullah Gül (..) Çok üzerine gelindiğinde kibar yorumlarla eleştirdi ama hiçbir zaman bu kişilerin anlayacağı dilde yanıt vermedi.

Ama veda resepsiyonunda Hayrünnisa Gül gereğini yaptı.

Bunların en militanlarının elini sıkmadı, bununla da yetinmedi, açık açık her şeyi söyledi.  (..) Söyleyecek iki kelime var: Helal olsun.

Abdullah Gül’ün gizlediği, içine attığı ne varsa hepsinin hesabını Hayrünnisa Hanım sordu.

Ben o resepsiyonda şunu anladım.

Eğer Abdullah Gül’ün konumunda Hayrünnisa Gül olsa idi, onu

harcamak, siyaset dışına

itmek,  pasifize etmek bu

kadar kolay olmazdı.(..)

FATİH ALTAYLI / HABERTURK

Akit Arşiv sayfasından...