Siyaset
Gül’den veda mesajı
Görev süresi 28 Ağustos’ta sona erecek olan Cumhurbaşkanı Gül, halka hitaben bir veda mesajı yayınladı. Gül mesajında, görevi süresince tarafsızlığını koruduğuna, toplumsal uzlaşı için çalıştığına, hak ve özgürlükleri savunduğuna işaret etti.
ANKARA - 28 Ağustos’ta görevini ilk defa halk tarafından seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a devredecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, halka hitaben kaleme aldığı veda mesajında Cumhurbaşkanlığı internet sitesi üzerinden kamuoyu ile paylaştı.
Görevi süresince tarafsızlığını koruduğuna, toplumsal uzlaşı için çalıştığına, hak ve özgürlükleri savunduğuna işaret eden Gül, yeni anayasa ve demokratikleşme adımlarına verdiği desteğe dikkat çekti.
7 YILI DEĞERLENDİRDİ
Mesajına, “Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı olarak görev süremin sonuna gelmiş bulunuyorum. Bugün sizlere veda ederken, geçen 7 yılın samimi bir muhasebesini, değerlendirmesini yapmak istiyorum” sözleri ile başlayan Gül, şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi kimliğime rağmen tarafsızlığımı titizlikle korudum. Siyasi partilerimiz ile gündemdeki konularda düzenli temas ve istişare ettim... 21. yüzyıla yakışan yeni bir anayasanın en geniş katılımla hazırlanması ve mümkünse oydaşmayla benimsenmesi için birçok kere çağrılar yaptım. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin, denge-fren sisteminin demokrasimiz için önemini sık sık vurguladım... Milli iradenin temsilcisi, yüce TBMM tarafından seçildiğim cumhurbaşkanlığı görevimde, öncelikle, Çankaya’nın kapılarını sizlere, halkımıza açtım. Devleti ve milleti kucaklaştırdım, kaynaştırdım... Devlet organlarına ve toplumumuza verdiğim mesajlarda demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmanın gereklerine hepimizin azami özen göstermesini istedim. Milli birlik ve bütünlüğümüzün ancak böyle bir temel üzerinde daha iyi korunacağına güvendim...
AB’Yİ ÖNEMSEDİM
Siyasi hayatımın başından itibaren, Türkiyemizin, Müslüman kimliğine sahip bir ülke olarak, demokrasiyi tüm unsurlarıyla en güzel biçimde hayata geçirmeyi başarmasının hem İslam alemi hem de dünya barışı için büyük bir kazanç teşkil edeceğine kuvvetle inandım. Dolayısıyla, Avrupa Birliğine katılım sürecimizi çok önemsedim. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerinin zedelenmemesi için çalıştım...”
Türkiye’de uzlaşı kültürünün yerleşmesini çok arzu ettiğini ve bu yönde gayret gösterdiğini halkın da takip ettiğini belirten Gül, zor günlerde halka güven ve sükunet aşılamaya çalıştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti; “Din ve ibadet özgürlüğünün temel hak ve özgürlüklerin ayrılmaz bir parçası olduğuna olan inancımla, laikliğin yanlış uygulanmasına son verilmesini her zaman savundum ve destekledim. Başörtüsü meselesinin ülkemizi bölmesine devletimizin en üst düzeyinde son verdiğimi gördünüz. İlk cemevi ziyaretini yaptım, Alevi iftarlarına katıldım. Gayrimüslim vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilendim, dini bayramlarını kutlamayı ihmal etmedim.”
Göreve geldiğinde ilk yurt içi seyahatini Van, Hakkari, Siirt, Şırnak ve Diyarbakır’a yaptığını hatırlatan Gül, bu seyahatte halkın, şahsında devlete gösterdiği coşkulu muhabbet ve saygıdan derinden etkilendiğini kaydetti. Gül, mesajında, “Kürt asıllı vatandaşlarımın tarihten kaynaklanan kültürel, insani, siyasi ve ekonomik sorunlarının çözümü için yapılan çalışmalara ilham ve destek verdim” ifadesini kullandı.
Askeri vesayet ve darbe tartışmalarına son verilmesini sağlayan düzenlemeleri onayladığını anımsatan Gül, “başkomutan” sıfatıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları ve mensuplarının sorunlarıyla çok yakından ilgilendiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, “Ordumuzun modernleşmesine ve güçlenmesine büyük emek verdim. Savunma reformu hazırlıklarına öncülük ettim” diyerek, şehit yakınları ve gazilere her zaman özel ilgi ve ihtimam gösterdiğine dikkati çekti.
Gül, mesajını “Şahsım ve ailem adına, hepinize Cenab-ı Allah’tan sıhhat ve selamet diliyorum. Gençlerimizin, çocuklarımızın gözlerinden öpüyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.” diyerek bitirdi.