Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kurucusu Albay Riyad Esad’ın, IŞİD’e yönelik operasyonda Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) safında yer almayacağını açıklaması, operasyonda bir ayağın daha çökmesi anlamına gelirken, ÖSO ile ABD arasındaki çatlağın ilk kez bu denli su yüzüne çıkması ABD’nin sinsi planını da deşifre etti.

ÖSO’NUN YERİNE ÜRDÜN SINIRINDAKİ LAİK MUHALEFET

IŞİD üzerine yapacağı operasyon için Ortadoğu ülkelerini harekete geçiren ve şimdiye kadar Suriye’de ÖSO’ya destek verdiğini belirten Amerika, Esad sonrası Suriye için Ürdün sınırında yuvalanan laik eksenli muhalifleri düşünüyor.

Şimdiye kadar daha çok Hama, Humus ve Halep gibi kuzeydeki şehirlerde yaşanan çatışmalarda İslamcı muhalifler savaşırken; Ürdün sınırındaki muhalifler ciddi bir çatışmaya girmedi. Suriye Devrimcileri Cephesi ve Hazem Hareketi gibi laik muhaliflerin başını çektiği oluşumlar, Esad sonrasında ÖSO’nun İslamî kanadının da tasfiye edilerek Suriye’nin başına getirilmeye hazırlanılıyor. ÖSO’yu terör listesine alacağı iddia edilen Amerika için Suriye’nin teslim edilebileceği tek kesim Ürdün sınırındaki laik muhalif kanat… ÖSO kurucusu Albay Riyad Esad’ın Amerika’yı hedef alan açıklamasının perde arkasında yatan sebebin de bu olduğu belirtiliyor.

Konuyu Akit’e değerlendiren Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, Ürdün sınırındaki muhaliflerin uzunca bir süredir devrim sonrası Suriye’yi yönetmek için özel olarak hazırlandığını belirterek “Amerika’nın Suriye üzerinde birden fazla planı var. Suriyeli muhalifler adı altında bugün PYD ve PKK’yı silahlandırmanın hesapları yapılıyor. Bunun yanında Ürdün sınırındaki muhalifler ve ÖSO mensubu muhalifleri kullanarak operasyona katıldıklarının propagandasını yapmak istiyordu. Ama Albay Riyad Esad’ın bu çıkışı Amerika’nın planlarını bozdu” dedi.

“ÜRDÜN HEM IŞİD OPERASYONU, HEM DE SURİYE İÇİN MERKEZ”

“ÖSO’nun seküler laik kanadı ile Ürdün sınırındaki muhalifleri birleştirme planları yapılıyor” diyen USTAD Başkanı Ahmet Akgül, “Son operasyon ile alakalı sahada bulunmanın dışında bütün desteği vereceğini ilan eden Ürdün bu sürecin merkezinde. Ürdün ve Suudi Arabistan vasıtasıyla laik silahlı muhalefet, burada hazır hale getirilmek isteniyor. Bu süreçte hem rejimin askerleri, hem de muhalifler yeterince yıpranmışken bu planlar yapılıyor. Bahse konu muhalif kesimin kurtarıcı olarak öne sürüleceklerini söyleyebiliriz” diye konuştu.