İŞTE O YAZI:

Ortaöğretimde başörtüsünü serbest bırakan yönetmelik değişikliği ile malum zihniyetin sahipleri yaygarayı basmaya başladılar. Ne imiş 10-11 yaşındaki çocuğun iradesi mi olurmuş, çocuklar baskı ile başlarını örtemeye zorlanacakmış.Bu ise çocuklarda psikolojik baskı oluşturmakmış. Hep bildik, dinleye dinleye bizde bile bıkkınlık veren ama bir türlü sahiplerinin usanmadığı bir söylem. Kısacası, bunlar özgürlük diye diye inanç özgürlüğüne karşı bir kampanya yürütüyorlar. Toplumun inanç değerlerine karşı mücadele sürdürüp, toplumun inanç değerlerini değiştirme ve dönüştürme mücadelesi verirlerken bir de bu toplumun kendilerini iktidara taşımasını bekliyorlar. Böylesine toplumuna ters düşen bir zihniyetin mensuplarını bu millet iktidara taşımayacağını kendileri de bildiklerine göre belli ki şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada ya terörden ya da darbecilerden medet ummaya devam edecekler.

(..) bir mantıksızlığa dikkat çekmek istiyorum. Aileleri ve kendileri istedikleri takdirde ortaöğretim çocuklarının başlarını örtebileceklerine dair yönetmelik değişikliğinin bir kısım anne ve babaların çocuklarını başörtüsü takmaya zorlamalarının önünü açacağı, bunun ise insan haklarına aykırı olduğu şeklindeki yaklaşım üzerinde durmak istiyorum. (..)

Çocuğumu kendi inanç değerlerim doğrultusunda yönlendirme hakkına sahip değil miyim? (..) çocuk toplumun geleceğidir ama benim bir parçamdır.

 Öte yandan eğer benim çocuğumu kendi inanç değerlerim çerçevesinde yönlendirmem doğru değilse, bir başkasının inanç değerlerini topluma dayatması ve tüm çocukların bu değerlere göre yetiştirilmesini isteme hakkı olabilir mi? Yani benim çocuğumu ben yönlendiremeyeceğim ve bu sakıncalı görülecek ama inançsızlık ya da ateizmi benim çocuğuma birilerinin ya da devletin dayatma hakkı olacak öyle mi? Böyle bir hak özgürlükle nasıl izah edilebilecek? (..)

A.ÖZKAN / MİLLİ GAZETE

Akit Arşiv sayfasından...