Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

''Komşularımızda son derece hassas gelişmeler yaşanırken tahriklere asla müsaade etmeyiz. Bunu hiç kimse yanlış anlamasın. Demokrasiden taviz vermeyiz. Geri adım atmayız. İnsan haklarına aykırı muameleye de izin vermeyiz.

Ancak bunlar yapılırken vandallığa da geçit vermeyiz. Nereye saldırdıklarına özellikle dikkat çekiyorum. Kürt kardeşlerimize saldırıyorlar. Bu teröristler, bu hainler Kürt kardeşlerimize, inançlı kardeşlerimize saldırıyorlar.

Su akar Türk bakar dediler senelerce. Ama biz bunları aştık. Suyu da esirgiyorlar. 'Sen karanlıkta kal' diyorlar, Kürt kardeşim okumasın istiyorlar. Her yeri yakıp yıkacaksınız. Polisime kurşun sıkacaksın. Utanmadan bir de barıştan bahsedeceksin.

İşte bedelini Bingöl'de nasıl ağır ödedilerse, yine bedelini ağır ödeyeceklerdir. Bunlar sadece zulmü bilirler. Kürt kardeşlerimizi de bu barbarların elinden inşallah biz kurtaracağız. Bu olayları görüp sakın küsmeyin. Kardeşlerinize asla kin beslemeyin.

Masum ile suçluyu birbirinden ayıracağız. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Teröristlerle Kürt kardeşlerimizi ayıracağız. Bu barbarlığa Kürt anne ve babaları daha fazla sesleri yükseltecek inanıyorum.

Anne ve babalara sesleniyorum: Çocuklarını sokaklardan çekin, çocuklarınıza sahip çıkın. Çocuklarınızın hayatlarını karartmaya çalışıyorlar .

'TÜRKİYE KOBANİ'YE YARDIM ETSİNMİŞ...'

Şu şımarıklığa bakar mısınız? Türkiye Kobani’ye yardım etsinmiş…Yahu tezkereye hayır diyeceksin, Esed’e destek vereceksin. Ondan sonra utanmadan sıkılmadan yardım edeceksin diyeceksin. Bunu nasıl söylersiniz. Böyle bir şımarıklık, böyle bir bakar körlük olur mu. Sizin karşınız bakkal dükkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Bunlara öfkelenerek sokağa çıkarak onları istediklerini vermeyeceğiz.''