AKİT MENÜ

Dünya

Atina’nın müze camileri

İbadete açık cami bulunmayan tek Avrupa başkenti Atina’da, Osmanlı’dan kalan iki cami müze olarak kullanılıyor. Atina’da yaşayan Müslümanlar, camilerin ibadete açılmasını isterken, Yunan hükümeti ise, Müslümanların taleplerine sessiz. Müze olarak kullanılan Fethiye ve Cistaraki Camileri turist akınına uğruyor.

Güncelleme Tarihi:

İbadete açık cami bulunmayan tek Avrupa başkenti olma özelliği taşıyan Atina’da, Osmanlı döneminden kalan iki cami turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Atina’da yaşayan Müslümanlar camilerin ibadete açılmasını isterken, iki Osmanlı eseri cami, müze olarak kullanılıyor.

On binlerce Müslümanın yaşadığı Atina’da, kentin en önemli tarihi merkezi Akropolis’in eteklerinde iki Osmanlı camisi bulunuyor. Müze olarak kullanılan Fethiye ve Cistaraki Camileri turist akınına uğruyor.

FATİH ZAMANINDA İNŞAA EDİLDİ

Fethiye Camisi’nin, Fatih Sultan Mehmet’in Atina’yı 1458 yılında ziyareti anısına inşa edildiği kabul ediliyor. Fethiye Camisi, ülkenin simgesi Akropolis’in eteklerindeki “Eski Atina” olarak anılan bölgede yer alıyor.

Cami, 17. yüzyılın sonuna kadar bölgedeki Müslümanların en önemli ibadet adresi olurken, daha sonra Atina’yı işgal eden Venedikli Morozi tarafından Katolik kilisesine dönüştürüldü ancak Atina tekrar Osmanlıların eline geçince Yunanistan’ın bağımsızlığını kazandığı 1824’e kadar yine cami olarak kullanıldı. 1824’ten sonra sırasıyla askeri depo, hapishane, kışla, un ambarı ve ekmek fırını olarak kullanılan cami, 1963 yılında içi boşaltıldıktan sonra 2011 yılına kadar arkeolojik eserler deposu olarak hizmet verdi.

Osmanlı döneminin en önemli sanat eserlerinden Fethiye Camisi, mimarisiyle İstanbul’daki Fatih Camisi, Yeni Cami ve Sultanahmet Camisi’nin ilk örneği kabul ediliyor.

Yunanistan Kültür ve Spor Bakanlığı Bizans ve Bizans Sonrası Eserleri Koruma Müdürlüğü tarafından tarihi dokusu korunarak turizme kazandırılması planlanan camideki restorasyon çalışmalarının gelecek yıl bitirilmesi planlanıyor.

DİZDAR MUSTAFA AĞA CAMİSİ

Başkent Atina’da Osmanlı’dan kalma diğer cami ise Dizdar Mustafa Ağa Camisi. Cami, Voyvoda ve Cisteraki isimleriyle de biliniyor. Cami 1759-1764 yıllarında inşa edildi. Atina’nın merkezindeki Monastiraki meydanında bulunan cami, turist akınına uğruyor. Cami, 1980’li yıllardan bu yana “halk sanatları müzesi” olarak kullanılıyor.

BODRUM KATLARI VE GARAJLARDA NAMAZ

Atina’da cami tartışmaları uzun yıllardır sürüyor. Kentte Müslümanlar için cami yapımı konusu ilk olarak 1890’da çıkarılan 1851 sayılı yasayla gündeme geldi. Önce Pire’de Osmanlı hükümetine devredilmesi kararlaştırılan kamuya ait bir arazinde “Türk Camisi” adıyla cami inşa edilmesi kararlaştırıldı. Bu gerçekleşmeyince, 1934 yılında Atina’da Mısır Enstitüsü ve cami yapılmasına karar verildi. Son olarak 2000 yılında Olimpiyat Oyunları kapsamında Atina’nın banliyölerinden Peyania bölgesinde bünyesinde ibadet yeri de bulunması öngörülen bir İslam kültür merkezi yapımı kararlaştırıldı. İtirazlar üzerine bu da gerçekleşmeyince 2006’da çıkarılan bir kanunla Atina’daki Votanikos semtinde Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde Müslümanlar için bir ibadet yeri inşa edilmesi planlandı. Caminin inşası için 7 yıllık aradan sonra geçen yılın mayıs ayında ihale yapıldı. Caminin inşasına devam edilse de ne zaman bitirileceği konusunda kesin bilgi verilmiyor. Camisi bulunmayan tek Avrupa başkenti Atina’da, Müslümanlar, namazlarını garajlarda, bodrum katlarında kılmak zorunda kalıyor.

AFRİKA'NIN TAC MAHAL'İ: DJENNE ULU CAMİİ

Batı Afrika ülkesi Mali’nin en önemli sembolü olan ve “Afrika’nın Tac Mahal”i olarak adlandırılan Djenne Ulu Camii, dünyanın en büyük kerpiç yapısı olmasının yanında yaklaşık bin yıllık tarihiyle de UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası listesinde yer alıyor. Djenne Ulu Camii “Sahel Sudanez” denen mimari tarzında “Banco” adı verilen silindirik kerpiçlerle kareye yakın planlı dört köşe kerpiç sütunların üzerine oturtulmuş, konik biçimli ve sarmal minarelere sahip. Ortadaki büyük minare camiyi inşa ettiren Kral İbrahim’i sembolize ediyor. Büyük minarenin yanındaki iki küçük minare de Kral’ın eşleri olan Al Farimata ve Ummu Hulmus’ı temsil ediyor. Camiyi destekleyen 99 kolon var ve bu kolonların her biri Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de geçen bir adını taşıyor. Ancak hangi ismin hangi kolona ait olduğunu bölgenin ileri gelenleri dışında kimse bilmiyor. Kerpiç caminin havalandırması içinse “Ladis” denilen 114 adet topraktan pişirilmiş bacalar kullanılıyor. Havalandırma bacası sayısı da yine Kur’an-ı Kerim’in her bir ayetini temsil ediyor. Motiflerle bezenmiş her bir bacanın kapağı yağmur sezonunda kapatılırken, yılın büyük bir bölümünü oluşturan kurak sezonda işlevini yerine getirmek üzere açılıyor.

Yorumlara Git

TBMM'de yumruklu kavga çıktı! Vekiller birbirine girdi

Mezarda rakı rezaleti TBMM gündeminde! AK Parti’li Varank: Bütün Türkiye utandık

Türkiye battı bitti deniliyordu, BYD’den yeni bir rekor beklentisi!

Çocuğu olan ailelere müjde: İsteyen istediği yerde askerlik yapabilecek! Haberi veren Bakan Güler oldu!

İslam Memiş’in net mesajı: zengin olacağım falan diyenler dikkat, güzel oynatıyorlar diye iddia etti! Ne değişecek?