SERDAR ARSEVEN / MEHMET ÖZMEN / ANKARA - Yargıda Birlik Platformu’nun “Paralel Yapı”yı ağır yenilgiye uğrattığı seçimler sonucunda HSYK üyeliğine seçilen Mehmet Yılmaz, “Yeni HSYK’nın yapısı, seçim sürecinde yaşananlar, yargı siyaset ilişkisinin bundan sonrası ve yargı bağımsızlığı” konularında önemli açıklama ve değerlendirmelerde bulundu. HSYK seçim sonuçlarının belli olmasından kısa bir süre sonra Hakimevi’nde görüştüğümüz HSYK Başmüfettişi ve HSYK’nın yeni üyesi Mehmet Yılmaz, çok zorlu bir süreçten çıktıklarını belirterek, “Paralelcilerin iftira kampanyalarına” dikkat çekti.
 “Gerçekten zor bir süreç oldu. Seçim akşamı hiç beklemediğimiz sürprizlerle karşılaştık.” diyen Mehmet Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

PARALEL YAPI TEHLİKESİNİN FARKINDAYDIM!

“Özellikle Güneydoğu illerimizde tahminlerimizin ötesinde malum yapı organizasyonunun olduğunu gördük. Tabi ben bu yapının başlangıçtan beri tehlikesinin farkındayım, arkadaşlarımı zamanında bu konuda uyardım. 38 yıllık meslek hayatım var benim, 22 yılı müfettişlikle geçti. Şunu gördüm; bu kişilerde, arkadaşlık, dostluk, kardeşlik, kahve içmişlik, hukukçuluk, demokratlık duygularının olmadığını gördüm. Bunların hepsinin yalan olduğunu gördüm. Çok kötü bir seçim süreci yaşadık. Seçim sürecini kirlettiler. Her türlü iftiraya yalana başvurdular. Her türlü iftiraya ama her türlü… Akla hayale gelmeyecek şeyler.”

“AİLE HAYATIMIZA YÖNELİK İFTİRALAR ATTILAR”

Her türlü iftiraya, yalana başvurmakla suçladığı paralel yapının seçim sürecindeki gayrimeşru faaliyetlerine dikkat çeken Mehmet Yılmaz, “Kişisel olarak benimle ilgili iftiralar attılar.  Aile hayatımıza yönelik iftiralar attılar” dedi ve şöyle devam etti: “Ben 22 yıldır sahadayım, her dönemde sahadaydım Serdar Bey, 28 Şubat döneminde de sahadaydım. Seyfi Oktay döneminde de sahadaydım. Cemil Çiçek döneminde de Şevket Kazan döneminde de, 2010 sürecinde de sahadaydım.  Perde arkasına saklanmadım. Hakim ve savcılar tarafından herşeyim biliniyordu. Açık bir adamım ben, benim gibi adama bile bunları yaptılar, ben isterdim ki başka şeyleri söylesinler, hükümetle ilgili, yakınlığımızı eleştirdiler, ilgisi yoktu. Mevcut hükümet yargının daha adil ve daha iyi işlemesini istedi. Her hükümet bunu böyle ister. Türkiye’de birliği sağlayacaksak, Türk devletini güçlendireceksek böyle bir yargı sisteminden geçiyor bunun yolu.”

“TÜRK YARGISI PEYGAMBER DOSTU KONUMUNA OTURSUN İSTİYORUZ”

Yeni HSYK üyesi Mehmet Yılmaz, HSYK seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablonun Yargı’nın saygınlığını artıracağını söyledi.

Yargıyı hak ettiği yere taşımak istediklerini vurgulayan Mehmet Yılmaz, “Yeni HSYK’ya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biz yargıyı bu hak ettiği yere taşımak istiyoruz. Türk yargısı tekrar halkın gözündeki Peygamber dostu konumuna yükselsin istiyoruz. Bizim derdimiz bu. Türkiye’de artık insanların yaşam biçimi, düşünce şekli insanları ödüllendirme ya da cezalandırma gerekçesi olmasın diye yola çıktık. Türkiye’de sadece liyakat ve mesleki bilgisi ölçü alınsın istedik. Söz verdik hakimlere her yerde bunu söyledik başka bir şey söylemedik. Evet biz başka bir HSYK olacağız. Hakim ve savcıların her sorunu ile ilgilenen bir HSYK olacağız biz. Hakimlerin sorunlarıyla, lojman sorunlarıyla ilgileneceğiz, özlük haklarıyla ilgileneceğiz, sadece atamayı yaptık bizim işimiz bu kadar demeyeceğiz biz. Yargısal sorunlar dışında bir şeyle ilgilenmeyeceğiz, siyaset bizim işimiz değil. Siyaseti siyasetçiye bırakacağız. Bu alan bizim alanımız değil. Biz sadece yargının daha verimli, daha saygın, daha iyi, daha adil olması için çalışacağız. Van’daki konteynerlerde yaşayan insanların sorunu bizim değil, lojmansız kalan hakimin, savcının sorunu, bizim sorunumuz olacak. Van’da yaşayan insanların sorunu siyasi partilerin alanına girecek, biz o sahaya girmeyeceğiz. Ama bizim de yargı bağımsızlığı alanımıza kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz.  Yargı bağımsızlığımız söz konusu olduğunda avazımız çıktığı kadar bağıracağız. Onun dışında siyasete yön vermeyeceğiz. Siyasette sandıktan kim çıkarsa çıksın başımızın üstünde taşıyacağız. Milletin tercihini başımızın üstünde taşıyacağız. Ama yargı bağımsızlığı ve yargıç güvenliği bizim olmazsa olmazımızdır.”

ŞANTAJ DOSYALARI

Mehmet Yılmaz, “Çok sayıda tetkik hakimi soruşturma dosyaları kullanılarak tehdit ve şantajlar yapıldığı çok sık dile getiriliyor. Bu işin aslı nedir?” şeklindeki sorumuza şu karşılığı verdi: “Bu işleri en iyi bilenlerden bir tanesiyim. 2010 sürecinden sonra hakim ve savcılar herkesin malumu. Müthiş bir tarafgirlik söz konusu. Atamalarda olduğu gibi soruşturmalar da bu tarafgirlik üzerinden işledi. Zeminde sıkıntı olduğu zaman ne yapsanız da işler kötüye gider aynen öyle de oldu. Teftiş kurulu neyi iddia ederse etsin inandırıcılığı kalmadı. Güven bir kere zedelenince inandırıcılık ortadan kalkıyor. demokrat, muhalif, milliyetçi kimlikli, başka muhafazakar kimlikli her arkadaşımıza soruşturma açıp bunu silah olarak kullandılar.”

“LİYAKAT ESAS OLACAK”

HSYK seçimlerinin ardından, liyakat değil, başka türlü bağlantıların esas alındığına dair kaygıların büyük ölçüde bittiğini ifade eden HSYK Üyesi Mehmet Yılmaz, “Biz yeniden liyakat, ehliyet ve kıdem temelli ölçüyü baz alacağız. Söz verdik arkadaşlara, birlikte sözleştik. Bu bile yargıda huzuru kendi kendine geri getirir” dedi. Mehmet Yılmaz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Seçim sonucundan bağımsız olarak söylüyorum; Anayasa’nın 159. Maddesi mutlaka yeniden yazılmalı” şeklindeki açıklamasına destek vererek,

“HSYK yasası yeniden ele alınmalı.  Anayasa değişirken HSYK yasasında değişiklik olmalı. Tekrar ele alınmalı, tarafsızlığı güçlendirici, yargı bağımsızlığını güvence altına alan, halkın güveneceği Türk yargısını oluşturmalıyız başka çaremiz yok.” diye konuştu.
(Röportaja sesli ve görüntülü olarak www.yeniakit.com.tr’dan ulaşabilirsiniz.)