KORAY TAŞDEMİR
ŞUAYİP ALBAY / İSTANBUL
DHKP-C’li Ecevit Şanlı’nın Amerika Büyükelçiliği’ne yönelik canlı bomba eylemi sonrasında gözler, örgüte yönelik operasyonları protesto eden CHP’nin lideri Kılıçdaroğlu’na ve vekillerine çevirdi. Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yapılan baskın ve tutuklamalar sonrasında adliye önünde toplanarak tutuklamaları protesto eden CHP’li İlhan Cihaner, Hüseyin Aygün ve Süleyman Çelebi’nin büyükelçilik saldırı sonrasında DHKP-C terör örgütüne arka çıkıp çıkmayacağı merak konusu oldu. Akit’e açıklamalarda bulunan AK Parti Manisa Milletvekili ve terör uzmanı Selçuk Özdağ, CHP’li vekillerin davranışlarının örgüte oksijen verdiğini dile getirerek, Kılıçdaroğlu’nun gereğini yapmasını söyledi. Özdağ, “Hüseyin Aygün, Amerikan konsolosluğuna yapılan saldırıya da ‘Selam olsun’ diyecek mi?”  diye sordu. BBP lideri Mustafa Destici ise, “Terörün sağı solu olmaz. Bu örgütleri sahiplenmeyi artık CHP ve Hüseyin Aygün’ün bırakması lazım” ifadelerini kullandı.
“CHP ÖNCE NE OLDUĞUNA
KARAR VERMELİDİR”
Özdağ, DHKP-C operasyonlarında bazı milletvekillerinin davranışları yasama görevleriyle bağdaşmadığını söyleyerek, “İddiaların muhtevasına vakıf olmadan örgüt militanları gibi emniyet müdürlükleri önünde nöbet tutanlar bu örgütlerin eylemlerine ortak olmaktadırlar” dedi. Özdağ, “Çocuklarını örgüte kaptıran ailelerin figanları sürerken DHKP-C örgütüne destek vermeye gitmek TBMM çatısı altında bulunmaya yakışmıyor. Bu milletvekilleri şehit cenazelerinde yoklar, ama terörist cenazelerinde, örgüt operasyonlarında en ön saftalar. CHP marjinal ve kanlı örgütlerin mi temsilcisidir, yoksa halkın mı temsilcisidir? Suçluya destek veren bir parti mi, yoksa milletin sorunlarını çözmek isteyen bir parti midir, önce buna karar vermelidir” diye konuştu. CHP’nin marjinal örgütlere destek veren milletvekilleri hakkında gereğini yapması gerektiğini söyleyen Özdağ, “Bir taraftan demokrasiden bahsedip diğer taraftan demokrasiye kasteden örgütlerin değirmenine su taşımak samimiyetsizliktir, demokrasi ile insan hak ve özgürlükleri ile bağdaşmaz. İnsan hak ve özgürlüklerini gasp etmek adına kullanılan bu taşeron örgütlere ekmek vermek vesayetçi rejime destek vermek demektir” şeklinde konuştu.
“HÜSEYİN AYGÜN, BÜYÜKELÇİLİK
SALDIRISINA DA SELAM GÖNDERECEK Mİ?”
Özdağ, son günlerde mahkeme koridorlarının zanlıları sahiplenenler tarafından adeta miting meydanlarına çevrildiğini belirterek, “CHP’lilerin ve İP’lilerin Silivri’deki eylemleri buna örnektir. Bunun en son örneği DHKP-C operasyonudur” dedi.  Birkaç avukatın şüpheli sıfatı ile tutuklanmasından sonra CHP’nin yargıyı yurtseverlere karşı komplo kurmakla suçlamasını hatırlatan Özdağ, “DHKP-C yurtsever geçlerinin takıldığı dernek kanarya sevenler derneği gibi bir dernek değildir. DHKP-C’nin yöneticileri mutlaka dış istihbaratın elemanıdırlar ve aşağıda gençler de bu doğrultuda kullanılmaktadır. Tepeden tırnağa suça batmış bir örgütü yurtseverlik ile özdeşleştirmek suçu ve suçluyu kutsamaktır” diye konuştu. Özdağ, ayrıca “Hüseyin Aygün, Meclis’te bu avukatların tutuklanmasını kınayarak ‘Selam olsun’ diyerek bir konuşma yapmıştır. Bu bir utanmazlıktır, aymazlıktır. Aygün, Amerikan konsolosluğuna yapılan saldırıdan sonra da ‘Selam olsun’ diyecek midir acaba?” diye sordu.
“CHP’Lİ VEKİLLER DHKP-C’YE
OKSİJEN TAŞIYORLAR”
CHP’li bazı vekillerin bir taraftan yargıyı yıpratmaya çalıştıklarını, diğer taraftan da militanlara moral motivasyon verdiklerini kaydeden Özdağ, “Gönüllü teröristlere destek oluyorlar. Siyasi destek her zaman örgütlerin azgınlaşmasına, kutuplaşmasına zemin hazırlar. Haklı terör yoktur.  Kan dökmek, hak aramak, can almak yurtseverliğin bir biçimi olamaz” dedi.  Özdağ, Terör bitsin diyorsak önce ona oksijen taşıyanların bundan vazgeçirilmesi gerekir. CHP, terör örgütlerine oksijen taşıyan bazı milletvekilleri hakkında gereğini yapmalıdır. Sonra bir yanda terör nereden gelirse gelsin kınamalıyız demek olmaz. Kılıçdaroğlu, madem böyle söylüyor, söz konusu vekiller hakkında gereğini yapmalıdır. Vekillerin terör örgütü üyelerinin yargılandığı mahkeme önlerinde ne işleri var?” diye konuştu.
DESTİCİ: CHP’NİN DHKP-C’YE DESTEK
ÇIKMASI ESKİ YOLDAŞLIĞINDANDIR
Terörün sağ partisi, sol partisi olmaz diyerek tepkisini dile getiren Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanı Mustafa Destici ise, “Dolayısıyla teröre karşı hep birlikte ortak bir tavır göstermemiz lazım. Ama maalesef bu konuda Türkiye’de herkes kendi yandaşı olan, fikirdaşı olan eskiden yoldaşlık yaptıkları bu terör örgütlerinden ve terör örgütü uzantılarından maalesef bir türlü vazgeçemiyorlar, onu destekliyorlar. CHP’nin DHKP-C’ye sahip çıkışını bir demokrasi sevdasından kaynaklandığını düşünmüyorum. Eski yol arkadaşlığından kaynaklandığını düşünüyorum. Avrupa ülkeleri DHKP-C, TİKKO ve PKK gibi terör örgütlerini bünyesinde barındırmaz. Kendi devlet yapıları içerisinde bu gibi örgütlerin hiçbirisine rastlayamazsınız. Avrupa’nın da bir ikiyüzlülüğü var ki, kendi bünyesinde bu terör örgütlerini barındırmazken, Türkiye gibi ülkelerde de destek oluyorlar. Türkiye’de herkesin sağcısı da, solcusu da teröre karşı ortak tavır sergilemelidir. Eğer gerçek manada teröre karşı isek, bütün partilerin bu örgütlere müsamaha göstermemesi gerekir. Daha önce eylemlere katılmış, şiddet eylemlerinde bulunmuş bir kişinin elini kolunu sallayarak ABD Büyükelçiliği’ne kadar giderek bomba patlatması polisin ve güvenlik güçlerinin zayıflığını da gösterir” ifadelerini kullandı. Destici, “CHP varlığını sürdürmek istiyorsa, terörle arasına mesafe koymalı ve terör örgütlerini sahiplenmeyi bırakmalı” dedi.