Yeni iç güvenlik reform paketi, gezi eylemleri ve Kobani çatışmaları bahanesiyle ortalığı yakıp yıkan, ancak yasal boşluklardan faydalanarak elini kolunu sallaya sallaya sokaklara geri dönen şehir eşkiyalarına ‘dur’ diyecek. Konuyla ilgili Akit’e konuşan hukukçular, söz konusu paketin AB standartlarına uygun olduğunu, bazı medya organlarındaki geriye dönüş iddialarının gerçeği yansıtmadığını, hiç bir batı ülkesinde yüzüne maske takarak banka ve işyerlerini yağmalayan Vandallara göz yumulmayacağını söylediler.

TUNA: CEZALANDIRILMALARI ŞART

AK Parti Eski Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, terör yapılanmalarının yasalardaki boşluklardan istifade ederek değişik argümanlar geliştirdiklerini  söyledi. Özellikle bu toplu terör olaylarında yüzlerini peçeyle kapatan kişilerin, ceza yasasında silah olarak değerlendirilmeyen ancak yakıcı, yıkıcı öldürücü fonksiyonu olan Molotof gibi unsurların kullanıldığını da belirten Tuna, “Şuan bunları cezalandıracak bir yasa, yüzünüzü niye kapattınız diyecek bir madde yok. Dolayısıyla bunlar yakalandıklarında ‘o ben değildim’ diyerek itiraz edebiliyorlar. Tüm bunların tedbirinin alınması için bir yasa hazırlığı olduğunu düşünüyorum” dedi. Tuna, bu yasa hazırlığının gerçekten çok önemli olduğunun da altını çizerek, “Son zamanlardaki eylemlerde rol alanlar bir türlü cezalandırılmıyor. Bu nedenle bir kişi bir çok eylemde yer alıyor. O yüzden bu tür bir mevzuat çalışmasının gerekli olduğu kanaatindeyim. Ancak bu özgürlüklerin özüne dokunulmayacak bir yasa olmalı. Yani özgürlük hakkı ile güvenlik hakkı arasında iyi denge kurmak gerekiyor. Yüzleri maskeli eylemcilerin hak ettiğini cezayı almaları açısından olumlu bir yasa olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

DELİDUMAN:  YAŞAMA HAKKI, ÖZGÜRLÜKTEN ÖNCE GELİR

 İç güvenlikle ilgili son yapılmak istenen değişikliklerin yasama meclisinin milletin kendisine vermiş olduğu iradeyle çıkarılacağını söyleyen Avukat Müşir Deliduman ise, “Temel haklar ve özgürlükleri hedef alan, özgürlükleri kısıtlayan düzenleme olmayacağını düşünüyorum. Burada  kamu güvenliği ön planda tutulacaktır. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları’na ve anayasamıza aykırı bir husus söz konusu olmayacaktır. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 5.maddesinde olduğu gibi, yaşama hakkı özgürlük hakkından önce gelmektedir. Söz konusu yasa da bu çerçevede hazırlanmaktadır” dedi.

Deliduman, burada özgürlüklerden söz edilirken başkalarının özgürlüğüne de dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Önemli olan bu kanunları uygulayanların dikkatli ve adil olmasıdır. Avrupa’ya bakıldığında bu tür uygulamaların mevcut olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.