Gazetemiz Akit’in önceki gün “Himmet zimmet oldu” başlığıyla duyurduğu Paralel yapının Gaziantep’teki yurt kapkaçının mağdurları Akit’e konuştu. 2010 yılında Gülen Cemaati’ne yurt bağışı yapan ve yurda ismi verildikten sonra isimleri indirilip Gülen Cemaati mensuplarıyla davalık olan 80 yaşındaki Nurettin ve Afife Uras çifti, yaşadıklarını Akit’e anlattı.

MAĞDUR ÇİFT: “BİZİ KANDIRDILAR”

2010 yılında yaptıkları hayır sonucu çok mutlu olduklarını ancak 2012 yılı sonrasında paralel yapı mensuplarının hayatlarını kararttığını söyleyen Nurettin ve Afife Uras çifti mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söylüyor. Akit’e açıklamalarda bulunan Nurettin Uras, “Fetullah Hoca’nın öğrencileri için yatılı erkek kursu için üç tane arsamı bağışladım. Yatılı erkek kursumuzda iki yıl hiçbir sorun yoktu ama ne olduysa 2012 yılında sorunlar yaşanmaya başlandı. Yazılı anlaşmalar geçersiz kılınarak ismini verdiğimiz erkek öğrenci yurdundan isimlerimiz söküldü. Sonra yatılı erkek öğrenci yurdu amacı dışına çıkarak bir ticarethaneye dönüştürüldü. Bina FEM dershanelerine kiraya verilmiş vakıf olarak hiçbir bilgimiz olmadan. Eşimle birlikte 2012 yılından bu yana çalmadığımız kapı kalmadı. Beni ve eşimi kandırdılar. Ben burayı Allah için Allah’ın yoluna bağışladım ticarethane olması için bağışlamadım” dedi.

NURETTİN URAS: “BU İNSANLARA KİMSE İNANMASIN”

Hukuk sürecini bırakmayacağını belirten Nurettin Uras, “Davayı kazanırsam tapumu alıp bu binayı eğitim kurumu olarak ismimi verip tekrar bir Kur’an Kursu olarak veya yatılı öğrenci yurdu olarak Milli Eğitim’e bağış yapacağım. Benim yaşım 80, artık hak yolundayız ne yaparsak Allah için yapıyoruz ve bundan sonrada Allah için yapacağım” diye konuştu. Gülen Cemaati’nin kendilerini kandırdığını belirten Nurettin Uras, “Bu insanlara kimse inanmasın” şeklinde konuştu.

AFİFE URAS: “HAKKIMIZ HARAM-ZIKKIM OLSUN”

Afife Uras ise skandalın patlak vermesinin ardından aile huzurlarının bozulduğunu belirterek “Öyle bir pişmanlık yaşıyoruz ki, bir buçuk senedir evde huzurumuz kalmadı. Allah bu Fetullah Hoca’yı nasıl biliyorsa öyle etsin. Benden aldığı (ah) yeter kendisine…” ifadelerini kullandı.
“Levhayı indirdiler, hacı amcanızı kapıya koydular. 80 yaşındaki adamı yıktılar” diyen Afife Uras, şunları kaydetti: “Biz çok zengin insanlar değiliz ama hayrımız dokunsun. Orta halli insanlarız, bu dünyada hayrımız olsun dedik. Hayır duası almak istedik. İlk iki sene iyiydi, çocuklar yemeklerini yeyip, namazlarını kılıyor, Kur’an’larını okuyorlardı. Çok mutlu oluyorduk. Ama meğer bunlar sabıkalı insanlarmış. Hakkımızı helal etmiyoruz, haram olsun. Onlar bizi burada yaktılar, Cenab-ı Hak da onları yaksın. Bizim saflığımızdan, iyi niyetliliğimizden yararlandılar.”

PARALELCİ ZAMAN ÇAMURA BATTI

Habercilik yarışında yetişemediği Akit’in her haberini yalanlamayı adet edinen Zaman, yine çamura battı. Gazetemizin “Himmet Zimmet oldu” başlıklı haberini sözümona yalanlayarak “Akit, kiralık binaya zimmet deyip iftirayı manşet yaptı” diyen Zaman, yine algı operasyonuna soyundu. Akit, zaten paralel yapının yurda el koyuşundaki çarpıklığı ve kitabıma uydurma operasyonunu yazmıştı. Zaman, FEM’in açıklaması üzerinden Akit’i tekzip ederken aslında doğrulamış oldu. Çünkü yazarımız Ali İhsan Karahasanoğlu, dünkü köşe yazısında paralelcilerin maskesini şu ifadelerle indirmişti:

“Zaten kiracı şirket ile kanka! Kiracı Safa Özel Öğ. AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Mehmet Galip Hasırcı ile.. Taşınmazın sahibi görünen Yeniçağ Organizasyon A. Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İlker Hasırcı; baba-oğul! Yani ‘baba’nın şirketi, ‘oğul’un şirketine, kiraya vermiş binayı..”