Yaşanan olumsuzluklar sonrası vücudun sürekli salgıladığı stres hormonlarının yalnızca bedeni değil, insan beynini ve psikolojisini de etkilediği, ruhsal bozukluğun görmezden gelinmemesi gerektiği belirtildi.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Selvi, insanların hem bireysel hem de toplumsal pek çok önemli sorunla karşılaşabildiğini söyledi.

Sorunlarla baş edebilmek için sağlam bir ruh sağlığına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Selvi, yaşanan yoğun stresin toplumun genelinde daha fazla insanı etkilediğini dile getirdi.

Selvi, tahminlerin aksine ruhsal bozuklukların toplumun küçük değil, büyük bir bölümünde görülebildiğine değinerek, "Genellikle ruhsal bozuklukları görmezden gelip, yok sayıyoruz. Hastalığın en etkin şekilde tedavi edilmesi gerekiyor" diye konuştu.

OLUMSUZLUKLAR YALNIZCA BEDENİ ETKİLEMİYOR

Yaşanılan pek çok olayın tüm toplumda bir travma etkisi oluşturarak daha gergin, huzursuz, endişeli, mutsuz, umutsuz bireyler oluşmasına neden olabildiğini ifade eden Selvi, şöyle devam etti:

"Sinirlilik, gerginlik, isteksizlik, uykusuzluk gibi bazı hastalıkların ön belirtilerini kabullenmemek, tedavinin gecikmesine neden olmaktadır. Hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan afetler, işsizlik, şiddet davranışları, göçler ve belirsizlikler bir travma etkisiyle kişinin ruh sağlığını doğrudan etkilemektedir. Yaşanan olumsuzluklar sonrası vücudun sürekli salgıladığı stres hormonları yalnızca bedeni değil, insan beynini ve psikolojisini de etkilemektedir."

Selvi, ihtiyaç duyulduğunda muhakkak bir uzmandan destek alınması gerektiği uyarısında bulundu.