İran, Mescid-i Aksa'ya girişe gün boyu izin vermeyen İsrail'i kınayarak, "bu tür girişimlerin tehlikeli sonuçlar doğuracağı" uyarısında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Afham tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Siyonist rejiminin Mescid-i Aksa’ya yaptığı saygısızlığı, Aksa’yı kapatma komplosunu ve bu kutsal mekanı koruyanlara yönelik polisin saldırılarını şiddetle kınıyoruz" denildi.

Bu tür girişimlerin "tehlikeli sonuçlar doğuracağı" belirtilen açıklamada, İslam ülkeleri ve "bölgesel topluluklardan" İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine karşı sessiz kalmamaları istendi.

Aşırı sağcı bir hahama geçen cumartesi akşam saatlerinde Batı Kudüs'te silahlı saldırı düzenlenmişti. İsrail basını, vurulan kişinin haham Yehuda Glick olduğunu ve "aşırı sağcı" bir Yahudi örgütünün başkanlığını yaptığını yazmıştı.

Olayın ardından İsrail, "ikinci bir emre kadar Mescid-i Aksa'nın tüm Müslümanlara kapatıldığını" açıklaması üzerine turist ve Yahudi yerleşimciler de dahil hiç kimsenin gün boyunca Aksa'ya girişine izin verilmemişti. Böylece İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği 1967 tarihinden bu yana ilk kez Aksa'ya tamamen giriş yasağı getirilmişti.

İsrail yönetiminin, Mescid-i Aksa'nın bölünmesi için parlamentoda çalışmalar yaptığı, bu tür uygulamalarla Müslümanların nabzını ölçtüğü savunuluyor. 

İRAN'DAN BATI'YA SUÇLAMA

İran İnsan Hakları Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Cevad Laricani, Reyhane Cebbari Melayeri'nin idam edilmesinde "Batı'daki kampanyaların rolü" olduğunu savundu.

İran Yargısı internet sitesinde yer alan açıklamasında Laricani, yargıçların Melayeri dosyasını 7 yıl boyunca titizlikle incelediğini ancak Cebbari'nin "maktulü kasten ve önceden planlayarak öldürdüğünün belirlendiğini" ifade etti.

Laricani, İslam kanunlarına göre Melayeri'nin ancak maktulün ailesi tarafından affedilebileceğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Davada maktulün ailesi ve Melayeri arasında aracılık yaptık. İran'da cinayet davalarında 'kısas' hükmü uygulanıyor ancak biz, yargı bu hükmü uygulamadan önce maktulün ailesinin katili affetmesi için aracılık yapıyoruz. Maalesef Batılı medya organları ve siyasetçilerin kampanyaları başladıktan sonra aile, affa rıza göstermedi" diye konuştu.

Laricani, İran'da idam edilen suçluların yüzde 90'dan fazlasının uyuşturucu suçluları olduğuna da dikkati çekti.

Murtaza Serbendi (47) adlı doktoru kasten öldürmek suçlamasıyla 7 yıl önce tutuklanan Reyhane Cebbari Melayeri (27), geçen nisan ayında idam cezasına çarptırılmıştı. İran ve uluslararası bazı insan hakları örgütleri kararı protesto etmiş, BM İnsan Hakları İran Özel Raportörü Ahmed Şehid, resmi makamlardan Melayeri'nin idam cezasının kaldırılmasını istemişti ancak Melayeri, geçen hafta Tahran'da idam edilmişti.

Mahkeme, maktulün iki omzunun arasından bıçaklandığı ve Melayeri'nin olaydan önce elektronik posta yoluyla "onu öldüreceğim" şeklinde mesaj gönderdiği ayrıca tecavüz girişiminde bulunulduğu öne sürülen olay mahallinin kilitli olmadığı gerekçesiyle "kasten öldürme"ye hükmetmişti.
 

AA