Aktüel
Devlet beslemesi sanatçılar eylemde
Tiyatro sanatçısı Ahmet Yenilmez, Gezi Parkı eylemlerine katılarak insanları provokasyona davet eden sanatçıların çoğunun “iktidardan ve devletten nemalanan” devlet sanatçıları olduğunu belirterek, “Eylem için Taksim’e koşanlar şimdi Çiçek Bar’da rakı ve
MEHMET ÖZTÜRK / İSTANBUL
Taksim Gezi Parkı olaylarına katılan sözde sanatçıların birçoğunun Devlet Tiyatrosu Sanatçısı olduğu ortaya çıktı.
Gezi Parkı eylemlerine katılarak insanları provokasyona davet eden sanatçıların çoğunun “iktidardan ve devletten nemalanan” devlet sanatçıları olduğunu ifade eden sanatçı Ahmet Yenilmez, “Ortada bir ölüm vakıası yokken, şehir tiyatrolarında oyuna çıksa da çıkmasa da maaşını alıp 6 maaş ikramiye alırken, dizilerde istediği gibi oynarken, devlet tiyatroları yardımından 3 katı fazla yardım alırken, kimse niye o dizide oynuyorsun diye sormazken, devletin kurumu TRT’de istedikleri bütçeyle istedikleri programı yaparken ne istiyorlar Allah aşkına? Bu insanların hepsi şimdi Çiçek Bar’da rakı içiyor, viski yudumluyordur” dedi.
DEVLET MEMURU TİYATRO
SANATÇILARI HAKKINDA İŞLEM YAPILMALI
Yenilmez, Gezi Parkı isyanına katılan devlet memuru sanatçıları sert bir dille eleştirerek, “Devlet memuru uluorta açıklamalarda bulunamaz. Bazı devlet memuru sanatçı arkadaşlarımız ölümlerin olduğuna dair, panzer altında ezilen insanların olduğuna dair mesajlar paylaştılar. Bu insanlara karşı derhal işlem yapılmalı” dedi.
Soysal medyada; “Ölmek için daha güzel bir gün olabilir mi? İkinci kurtuluş mücadelesinin ilk şehitlerinden olmak var günün sonunda” diye mesajlar paylaşan devlet sanatçılarının olduğunu ifade eden Ahmet Yenilmez, “Devlet memuru sanatçılar uluorta böyle konuşabilir mi? İnsanları devletine karşı, hükümete karşı eylemlere davet edebilir mi? Bu kişiler hakkında yasal işlem başlatılmalı” dedi.
“HÜKÜMET IMF’YE BORCU KAPATTI,
5 MİLYAR DOLAR BORÇ
VERİLECEĞİ KONUŞULURKEN...”
Başbakan Erdoğan’ın günah keçisi bellenip herkesin vurduğu siyasi şekline çevrildiğini ifade eden Ahmet Yenilmez, “Bazı tevafukları ortaya koymakta fayda var. Mesela; ne enterasandır ki 31 Mart vakıası da Gezi Parkı’nda olan Topçu Kışlası’ndan başlamış. Biliyor muydunuz ey milletim? 31 Mart vakıası da bugün Gezi Parkı’nın içinde bulunan Topçu Kışlası’ndan başlamış. O gün İngiliz Büyükelçiliği kapılarını açmış bugün ise Fransız Lisesi ile Alman Lisesi kapılarını açıyor isyancılara. Ne olmuş da 31 Mart vakıası meydana gelmiş? Sultan Abdulhamit Han Avrupa’ya olan borçlarını ödeme ve son taksitlerini ödeme gibi bir beyanatta bulunmuş. Peki ne yaptı mevcut iktidar? IMF’ye borcu kapattı ve IMF’ye 5 milyar dolar borç verme görüşmelerine başladığı bir dönemdeyiz. 31 Mart vakıası da bugün Taksim’de bulunan Gezi Parkı içinde bulunan Topçu Kışlası’ndan başlamış ve o günkü kazan kaldıran, isyan edenlere de İngiliz Büyükelçiliği kapılarını açmış bugün de Fransız Lisesi ile İtalyan Lisesi kapılarını açıyor. O günkü başkaldırı 10 gün sürmüş burada dikkatinizi çekmek istiyorum ve son günlerde suikastlar başlamış. Bu durumu bir kenara not edelim” dedi.
“BAŞÖRTÜSÜ EYLEMLERİNDE
POLİSE SALDIRI OLMADI, ŞİDDET
EYLEMLERİ YAŞANMADI”
Üniversitelere alınmayarak okuma hakları ellerinden alınan başörtülü kızların eylemleri ile Taksim Gezi Parkı eylemlerini de karşılaştıran Ahmet Yenilmez, “28 Şubat döneminde gazeteler “Gerekirse silah bile kullanız” manşeti atıyordu. O dönemlerde üniversiteye alınmayan başörtülü kızlarımız protesto eyleminde bulunuyordu. Hangi başörtülü eylemci o dönemde kırıp döktü? Hangi eylemci polise taşlı sopalı saldırdı? O dönemlerde polisler başörtülü öğrencilerimizi susturmak için birçok girişimlerde bulundu. Başörtülü kızlarımız üniversite kapısından polis zoruyla alınıp gözaltına alındı. O dönemde Sincan’da tanklar yürüdü. Başörtülü kızlarımız ikna gazı odalarına alındı. O dönemde iktidar değiştirilmeye çalışıldığı Hilton’un 9. katında ikna odaları kurulmadı mı? Okulunu birincilikle bitirmiş, diploma töreninde diplomasını almak için sahneye çıkmış kızların başından saçlarından tutulup dışarı atıldığı günleri yaşadık” dedi.