AKİT / ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.  AK Parti güneşinin 3 Kasım 2002’de doğduğunu belirten Davutoğlu, “Bu güneşin aldığı mesafenin idrakini yapmalıyız. Devletlerin yükselişinde 12 yıl çok da uzun bir süre değil. 3 Kasım 2002’den önce milli irade vesayet altındaydı. 28 Şubat’ın gölgesindeydi. Eski Türkiye’de insanlar dışlanıyordu, tehdit olarak algılanıyordu ama artık herkes özgürlüğe sahip oldu. Kimse artık bu özgür ülkede düşüncesi, kıyafeti, dili ve inancı yüzünden dışlanmayacak. Eski Türkiye’de 16 ayda bir hükümet değişiyordu. O hükümetler hep ayakta kalmaya çalışıyordu. Bunun için de popülist ekonomi politikaları takip ediliyordu. Vesayet sisteminin özüne dokunmaktan kaçınıyordu. Yandaşlara şu veya bu rantı sağlayayım telaşındaydı. 28 Şubat döneminde nasıl bir hortumculuğun yaşandığını gördük. Yeni Türkiye’de 12 yıldır süreklilik içinde vizyon üreten bir hükümet var. Siyasi istikrar var” dedi.

“BAHÇELİ, DEPREM BÖLGESİNE NE ZAMAN GİTMİŞTİ?”

Ermenek’teki maden faciası üzerinden hükümeti hedef alan MHP lideri Devlet Bahçeli’yi eleştiren Davutoğlu, “Eski Türkiye’de bir felaket olduğunda o alana ulaşamayan bir hükümet vardı. 1999 depreminde gördük. Yeni Türkiye’de ise Van depremindeki gibi bir şehri, bir yılda yeniden inşa eden devlet var. Bahçeli, Ermenek acısını istismar ediyor. Ermenek ile ilgili bütün araştırmalar yapılıyor. İhmal varsa gerekli ceza verilecek. Sayın Bahçeli’nin iktidarında bu ülkenin Başbakanı Ankara’dan Sakarya’ya gitmek için günlerce beklemişti. Bizim iktidarımızda haber bize ulaşır ulaşmaz en süratli bir şekilde bakanlarımız olay yerine intikal etti. AFAD bütün birimleriyle oraya ulaştı. Hemen ertesi gün ben ve Sayın Cumhurbaşkanımız oradaki vatandaşlarımızla acıyı paylaştık. Bahçeli, Başbakan Yardımcısı olarak depremin olduğu bölgeye ne zaman gitmişti? Kocaeli ve Adapazarı depremlerinin ardından o şehirlerin kaç senede ayağa kalkabildiğinin hesabını versinler. Acı yaşanan günlerde herkesi bir kez daha bu acıyı paylaşmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

“BİR DAHA OHAL OLMAYACAK”

Terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP’nin propaganda malzemesi yaptığı OHAL uygulamasının ülkede bir daha tekrarlanmayacağını kaydeden Davutoğlu, “Eski Türkiye OHAL Türkiyesidir. 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AK Parti kadrolarının attıkları ilk adım OHAL’i kaldırmak oldu. Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi provokasyonu yaparsa yapsın, bu özgür ve demokratik ülke bir daha OHAL benzeri uygulamalarla karşı karşıya kalmayacaktır” diye konuştu.

“MERDE DE MUHTAÇ OLMAYACAĞIZ”

Paralel yapı mensuplarının ekonominin kötü gittiğine yönelik söylemlerine sert çıkan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: “Eski Türkiye IMF kapısında faizleri ödemeye çalışan bir ülkeydi. O zamanları hatırlayıp Bahçeli’nin özeleştiri yapması lazım. Yeni Türkiye ise değil namerde, merde bile muhtaç olmayan bir Türkiye’dir. Biz milletin hadimleriyiz. Eski Türkiye ekonomide faiz ödemelerini bile yapmaktan acizdi. Yeni Türkiye, Gayri Safi Hasılasını üç buçuk misli büyütmüştür. Paralelci vesayet sahiplerinin tek umudu Türkiye’nin kaosa sürüklenmesi ama, o beddualar hiçbir zaman bu güneşin yükselmesini engelleyemeyecek.”

9 MADDELİK EKONOMİK PROGRAM

“Perşembe günü kapsamlı bir ‘ekonomide yapısal dönüşüm programı’ açıklayacağız” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bu programda 9 konu başlığı var. Bu programda ithalata bağımlılığı azaltmak için stratejik plan geliştiriyoruz. İnovasyon ve ARGE alanında yepyeni bir yapısal değişim programını başlatıyoruz. Kamu programları dönüşüm programı. Yerli enerji üretimi programı. Enerji verimliliğini geliştirme programı. Tarımda su programını etkinleştirme programı. Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm programı. Sağlık turizmi geliştirme programı. Taşımacılıktan lojistiğe dönüşüm programı. Enflasyon gıda fiyatları nedeniyle istediğimiz düzeye inmedi. Ancak enflasyon önümüzdeki dönemde daha da düşecek.”

“GÜNDEMİN AKTÖRÜ TÜRKİYE”

Muhalefetin dış politika konusundaki eleştirilerine de cevap veren Davutoğlu, “Yeni Türkiye’de birileri eleştiriyor ama, yaptıklarıyla her gün uluslararası gündemin en önemli aktörlerinden biri oldu Türkiye. Bu coğrafya pasiflerin coğrafyası olamaz. Azimle kararlılıkla cesaretle tarih içinde özne olma iradesi gösterenlerin coğrafyasıdır. Aksi halde ayakta duramayız. Biz Brüksel’de Avrupalı gibi konuşuruz. Ortadoğu’ya gittiğimizde, Bağdat, Şam, Kudüs’e gittiğimizde bir Ortadoğulu Müslüman olarak, bir Ortadoğulu olarak bu kadim kültürden konuşuruz. Taşkent’e, Semerkant’a, Buhara’ya, Aşkabat’a, Bakü’ye gittiğimizde bir Türk olarak konuşuruz. Balkanlar’a gittiğimizde, Üsküp’te veya Saraybosna’da bir Evladı Fatihan olarak konuşuruz. Herkesle gönül diliyle konuşmayı biliriz biz” dedi.

“PARALELCİ VESAYETİN TEK GAYESİ…”

Paralel yapının muhalefet partilerini AK Parti hükümeti aleyhine yönlendirdiğine dikkat çeken Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle konuştu: “CHP, MHP ve HDP’ye soruyorum; Türkiye’nin temel meseleleriyle ilgili politikalarınız nedir? Eğer AK Parti’nin siyaseti yanlış ise sizin siyasetiniz nedir? Ama onlar ve onları perde gerisinde destekleyen paralelci vesayetin tek gayesi, eski Türkiye’deki gibi kaos ve ülkenin felç olmasıdır. O beddualar, karamsarlıklar güneşin yükselmesini engelleyemeyecek. Güneş bir kez daha yükselmiş ve yükselmeye devam edecektir. Onun için de milletimiz 2002’den bu yana AK Parti’ye verdiği desteği her seçimde artırmıştır. AK Parti oylarını 10 milyondan 21 milyona düzenli ve istikrarlı bir şekilde yükseltmiştir. Güneş bir kez doğdu mu yükselmek onun kaderidir. Eğer 17-25 Aralık’ta iddia edildiği gibi gerçekten yolsuzluk olsaydı kalkınma sağlanabilir miydi? Niye bu kalkınma 90’larda sağlanamadı? Çünkü bir elit kesim bütün kaynakları talan ediyordu. Ama bizim dönemimizde bütün imkânlar halkın hizmetine sunuldu. Sunmaya da devam edeceğiz.”

EŞKIYALIKTA ZİRVEYE ÇIKTILAR

Kardeş kanının dökülmesini sonlandırmayı hedefleyen çözüm sürecinden vazgeçilmeyeceğinin altını çizen Başbakan Davutoğlu, “Ezelde kardeş olan bu medeniyetin insanlarının gelecekte de kardeş olmasını istiyoruz. Bu tarihi kardeşliğin ebediyete kadar sürmesi ve cumhuriyet idealinde birleşmeleri için çözüm sürecini başlattık. HDP çıksın kendi çözüm süreci perspektifini ortaya koysun istedik. 1 Ekim’de de Başbakanlık kararnamesiyle çözüm süreci mekanizmasını ortaya koyduk. Peki cevap ne oldu? 6-7 Ekim’de eşkıyalıklarını zirveye çıkardılar. Biz bunlara sessiz mi kalacağız? Bu ülkede barış isteyen 77 milyon vatandaşımız adına bu süreci yönetiyoruz” diye konuştu.

62. hükümet kurulduktan sonra 9 ili ziyaret ettiğini ve her yerde tesis açılışı yaptığını aktaran Davutoğlu, “Gezdiğimiz vilayetlerde bu iki ay içinde bakınınız; MHP lideri neredeydi, CHP lideri neredeydi? Hiç meydanlara çıktılar mı? Hiç halkla karşı karşıya geldiler mi? Ankara’da kapalı salonlarda, kapalı kapılar ardında basın önünde, sadece ve sadece AK Parti’ye saldırmakla meşgul oldular. Onlara çağrım şu; siyaset yapacaksanız, inin bu milletin insanlarıyla buluşun. Sadece kendi kendinizle konuşan, kendi kendinize propaganda yapan ve sonra da kendi partiniz içindeki türbülanslarla uğraşma siyasetinden vazgeçin ve alana inin. İnşallah 2023’e kadar sürecek iktidar vizesini alacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.

‘HER TÜRLÜ ŞİDDET OLAYINI KINIYORUM’

TBMM’deki grup toplantısının ardından gazetecilerin HDP üyesine saldırı ile ilgili sorularını cevaplayan Başbakan Davutoğlu, “Her şeyden önce bütün şiddet olaylarını açık bir şekilde telin ettiğim gibi, kınadığım gibi bu şiddet olayını da kınıyorum. Hiçbir gerekçe, herhangi bir siyasetçiye, herhangi bir vatandaşa yapılan saldırıyı mazur gösteremez. En güçlü ifadelerle bu saldırıyı kınıyorum. Saldırgan yakalanmıştır, çok kısa bir süre içinde. Suçunu itiraf etmiştir. Bu da emniyet birimlerimizin etkin müdahalesinin açık sonucudur” dedi.

Hükümetin HDP’yi hedef gösterdiği iddialarını da yalanlayan Davutoğlu, “Hiçbir şekilde kimseyi hedef göstermiyoruz. Ama HDP Kobani olayları esnasında 6, 7 Ekim’de yaptıkları açıklamalarla, sadece hükümeti değil, Doğu’da, Güneydoğu Anadolu’da, Türkiye’deki her bir vatandaşımızı hedef göstermiştir. Bingöl’de emniyet müdürümüze ve güvenlik görevlilerimize saldıranlardan, aranan bir şahıs da bugün yakalanmıştır. Aslında işte kamu düzeninden kastettiğimiz de budur” diye konuştu.

Davutoğlu, “Bizim tek söylediğimiz şey, Türkiye’de herkesin barışçıl, demokratik, siyaseti benimsemesi, illegal hiçbir faaliyete destek vermemesi, illegal hiçbir yapıya haraç toplamak da dahil, insanları tehdit ve şantaj altında belli eylemlere zorlamak da dahil bu eylemlere prim vermemesidir” ifadesini kullandı.

“HDP ALINMIŞ AMA KUSURA BAKMASINLAR”

Çözüm süreci konusunda HDP’den samimi bir duruş sergilemesini beklediklerini ifade eden Davutoğlu, şunları vurguladı: “HDP ve CHP zulümde beraberler. Esed’i desteklemekte beraber. Şimdi onlara çağrımız açıktır. ‘Siyasi parti olarak davranırlarsa tabii ki çözüm sürecinde bizim muhatabımızdır’ dediğimde alınmışlar ama kusura bakmasınlar, şiddeti mazur gördükleri zaman siyasetin dışına çıkarlar. ‘6-7 Ekim’de yapılanlar çözüm sürecine ihanettir’ desinler. MHP ve CHP’ye de bir kez daha sesleniyorum; Türkiye’nin birliğini korumak Ankara’da oturmakla olmaz, alana inin alana!” Davutoğlu, HDP’li Ahmet Karataş’a yapılan saldırıya ilişkin, “Ben her şeyden önce bütün şiddet olaylarını açık bir şekilde kınadığım gibi bu şiddet olayını da kınıyorum. Hiçbir gerekçe herhangi bir siyasetçiye, vatandaşa yapılan bu saldırıyı mazur gösteremez” dedi.