Siyaset
Suriye ve Irak konusunda ABD ile hemfikiriz
Avustralya’nın Brisbane kentinde düzenlenen G20 Zirvesi’nde Obama ile bir araya gelen Başbakan Davutoğlu, “Esas itibarıyla Esad’ın ve IŞİD’in gitmesi konusunda ABD ile Türkiye arasında bir görüş ayrılığı yok. Obama da Esad’ın gitmesi gerektiğini söyledi” dedi.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin liderleri, Avustralya’nın Brisbane kentinde düzenlenen G20 Zirvesi’nde bir araya geldi. Zirvede Türkiye’yi temsil eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, aralarında Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakaya’nın da bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı. Dün sabah sadece 20 liderin katıldığı bir oturumun olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Herkes çok daha rahat biçimde kendi pozisyonunu anlattı. Dünya ekonomisini kendi pozisyonuna göre yorumladı. Öğle yemeğinde de görüşmeler oldu. Öğleden sonra istihdam, akşam oturumlarındaysa konu ticaretti... Dünya Ticaret Örgütü tartışmanın merkezindeydi. Sabah oturumundaki duruma bakıldığında, farklı bakış açılarına sahip 3 ülke grubu göze çarpıyor. Biri ABD ve İngiltere’nin başını çektiği genişlemeci, liberal ve talebi artırmaya yönelik eğilimi olan grup... Fransa, İtalya bile bu gruba yakındı. Buna karşı anti-enflasyonist tutumları öne çıkaran, sıkı para politikalarını ve mali disiplini benimseyen, özellikle Almanya’nın başını çektiği bir grup... Biri de Japonya ve Çin gibi dış ticaret fazlası olan ülkeler. ABD, Çin ile çevre konusundaki anlaşmazlıklarını çözerek gelmişti. Asya ile ilişkileri toparlamış görünüyorlardı. Enerji fiyatlarındaki düşüş Çin’in lehine, Rusya’nın aleyhine bir durum yaratıyor. Temel tartışma konusu talebin artırılmasıyla ilgili oldu” dedi.
BU TÜR ZITLAŞMA UYGUN DEĞİL
Obama, Merkel ve Cameron konuştuktan sonra, söz aldığını ve bu tür bir zıtlaşmanın uygun olmadığını söylediğini belirten Davutoğlu; “Herkes kendi ülkesinde kriz karşısında ne yaptığını anlatıyor. Türkiye’nin 12 yıllık reform sürecine bakıldığındaysa, üç ekseni var: Birincisi; siyasi istikrar; Türkiye dışında benzer bir siyasi istikrar yok. İkincisi; makro ekonomik istikrar ve mali disiplini koruma. Üçüncüsü; büyürken enflasyonu kontrol ederek, reformlar geliştirme, kalkınma ve büyümeyi sağlama” diye konuştu.
KUTUPLAŞMAYA LÜZUM YOK
“2014 sınamalarla karşı karşıya olduğumuz bir yıldı. 30 Mart ve 10 Ağustos’ta iki seçimin siyasi istikrarı destekleyecek şekilde sonuçlanması, elimizi güçlendirdi. G20’de, 62. Hükümet’in programı 8 aylık değil, 9 yıllık bir perspektifle hazırlanmış bir programdı, bunu anlattım... Makro ekonomik istikrar bağlamında da Orta Vadeli Programı açıkladık ve seçim popülizmi yapılmayacağını deklare ettik” diyen Davutoğlu sözlerinin devamında şunları söyledi: “Üçüncü alanda da reel sektörün dönüşümü üzerinden yapısal reformlar tanımladık. 1250 maddelik eylem planı çok ilgi çekti. Bu ve 25 sektörde yapısal dönüşüm öngören programımızın başka ülkelerde benzeri yok. Dolayısıyla, hem mali disiplinin devamlılığı, hem de yapısal reformları birarada gerçekleştirmek mümkün; kutuplaşmaya lüzum yok... İç içe geçen ekonomik ilişkilerinde kutuplaşmayla işin içinden çıkılamaz. İthalat ve ihracat karşı kutuplar değil. G20 ülkelerinin ihracatları yüzde 30-60 oranında girdisi ithalat olan ihracat... Karşılıklı yaptırım uyguladığınızda kendi ayağınıza sıkıyorsunuz. Dünya ticareti her sene yüzde 6 kadar büyürken, geçen yıl yüzde 3 büyüdü. Bu, bazı ülkelerin korumacı politikalarından kaynaklanmış olabilir. Talepte ciddi bir düşüş var. Ticaret ilişkisini bir savaşa dönüştürmemek gerekiyor. KOBİ’lerin dünyada öne çıkması için özel bir çaba gerekiyor. İkili, üçlü, çoklu, bölgesel, çok taraflı ticari ilişkilerde çelişkili durum olursa, bazı ülkeler bundan zarar görüyor.”
AB’Yİ SADAKATE ÇAĞIRIYORUM
Avrupa ile ABD arasında TTIP imzalanırsa ve Türkiye dışında kalırsa, çok adaletsiz bir durum oluşacağını kaydeden Davutoğlu; “Cameron sesli olarak, OECD Genel Sekreteri Jose Angel Gurria, IMF Başkanı Lagarde bu görüşümüze hak verdi. Türkiye’nin zarar görmemesi için ABD de, Avrupa da bu konuda adım atabilir; AB ‘Beraber yapalım’ derse de, ABD ‘Türkiye’siz başlamam’ derse de olur... AB’yi bizimle yaptığı anlaşmalarla ilgili sadakate çağırıyorum dedim. Gümrük Birliği’nin doğasını bozacak tutumlardan kaçınmaya çağırıyorum” dedi.
ÖĞLE YEMEĞİNDE BULUŞTULAR
Obama ile öğle yemeği boyunca beraber olduklarını hatırlatan Davutoğlu; “Odak noktası Suriye ve Irak’taki gelişmeler oldu. Myanmar ile ilgili açıklamasından dolayı teşekkür ettim. O da ‘Müslümanların haklarının verilmesi konusunu yakından takip ediyorum’ dedi. Myanmar Cumhurbaşkanı ile de uzun bir görüşme yaptım. Diğer liderlerle de yemekte görüştük. Zaten liderler hep birarada oldukları için ayrı görüşmelere lüzum kalmadı” şeklinde konuştu.