AKİT MENÜ

Aktüel

Ne yiyeceğin kan grubunda gizli!

Araştırmacı-yazar Mehmet Ali Bulut, kan grupları ile besinler arasında direkt bir ilişki olduğunu belirterek, yediğimiz besinlerdeki lektinlerin (bir çeşit yağ) kanımızı olumlu veya olumsuz etkilediğini, bunun sonucunda ise sağlıklı beslenme veya sağlıksı

Güncelleme Tarihi:

Şimdiye kadar birçok diyet çeşidini duymuştuk ama “Kan Gruplarına Göre Diyet” adı gibi ilginç bir beslenme yöntemi. Araştırmacı-yazar Mehmet Ali Bulut, kan grupları ile besinler arasında direkt bir ilişki olduğunu belirterek, yediğimiz besinlerdeki lektinlerin (bir çeşit yağ) kanımızı olumlu veya olumsuz etkilediğini, bunun sonucunda ise sağlıklı beslenme veya sağlıksız beslenmenin ortaya çıktığını söylüyor. “Can Boğazdan Çıkar” adlı kitabın yazarı araştırmacı-yazar Mehmet Ali Bulut ile “Kan gruplarına göre beslenme” nedir? Türkiye‘de hangi kan gruplarında kanser ortaya çıkıyor? Su neden çok önemli? gibi konuları konuştuk.
¥ Sizin ağzınızdan sizi dinleyerek başlayalım isterseniz...
- Ben esasen bir gazeteciyim. Her insanın bir davası vardır, daha doğrusu bir sıfatı vardır. O sıfat için var edilir. Ben kendimi bir milletin içine düşmüş, olduğu halden çıkarılması için çaba göstermesi gereken birisi gibi algılıyorum. Bir zamanlar Kanada’ya gidip yerleşeceğim, dedim. Kanada’yı evireceğim, İslâm dinini orada anlatacağım, oradan ABD’ye geçeceğim, ta ki döndüğümde doğu beni dinlesin. Yani çocukluğumdan bu yana insanımızı yeniden inşa etmenin, insanımızı yeniden kurgulamanın peşindeydim. Ben Arap dili, Türk dili, Fars dili edebiyatını okudum. Asıl niyetim başlangıçta bu kültürleri tam tanımaktı. İnsan-ı kâmile varabilmenin sosyolojik algoritmalarını bulabilmekti. İlk defa iman hakikatlerini anlatan bir roman yazdım. ‘Kaderin anlaşılması için’ adlı romanı yazdım. Gizemli soruları yazdım.
 ‘Hiçbir insan midesinden daha
kötü bir kap doldurmamıştır’
Midenizde haram gıda varken salih amel işleyemiyorsunuz. Karakteriniz yediklerinizden içtiklerinizden etkileniyor. Peygamberimiz;  ‘Hiçbir insan midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır’ diyor. Ben de doksan sekiz kilodan yetmiş beş kiloya düştüm.
Amerikalı James Davo adında bir adamın oğlu tarafından hazırlanıp yayınlanmış ve Türkçeye çevrilmiş bir kitap okudum. İbni Sina’nın anlatmaya çalıştığı, ama henüz kan gruplarını bilmediği için tam izah edemediği farklı mizaçlardan bahsediyor. Eşyanın, gıdanın ve insanın mizacı var. Her insan kendi mizacına uygun gıdayı yemek zorundadır. İbni Sina beslenmeyi,  gıdanın mizaca uydurulması olarak tarif ediyor.
Kur’an-ı Kerîm’de de beslenme ile ilgili sayısız ayet var. Ben 2006 yılından beri bu konularla ilgiliyim. Ama uzunca bir süre öğrendiklerimi kitaplaştırmayı düşünmedim. Etrafımdakiler bendeki değişikliklerin farkına varmaya başlamışlardı. Önceleri torba torba ilaçla gezen ben, ağrı kesici bile kullanmamaya başlamıştım. Bunu görenler bildiklerimi insanlara aktarma konusunda beni teşvik etmeye başladılar. Ben doktor ya da diyetisyen değilim. Yalnızca Kur’an-ı Kerîm’den ve bizim kültürümüzdeki kaynaklardan yararlanarak bulduğum şeyleri okurlarla paylaştım.
Meselâ eski şeriata göre iki proteini birlikte kullanmak haramdır. Süt ürünleriyle et ürünlerini birlikte tüketmek haramdır. Kayseri mantısı, İskender kebabı hoşumuza gider, ama yoğurdu tereyağını ve eti bir arada bulundurur. Mide her bir gıda için farklı program uygular. Hazmeder, eritip çürütür ve asite dönüştürür. Uzun sürede hazmedilen gıdalarla kısa sürede hazmedilen gıdaların aynı anda tüketilmemesi gerekir.
Kanlarımız farklı gıdalara
ihtiyaç duyuyor
¥ Sizce kan grupları kısa kısa nelerdir?
 - Kanımızın diğerlerinden farklı olmasına sebebiyet veren mekanizma farklı gıdalar tüketmemizi gerektiriyor. Meselâ bir motor benzinle, bir motor mazotla çalışıyor. Bunların yapısı farklı olduğu için başlangıçta yapı ona göre teşekkül ettiriliyor. Yani dizelle çalışacak motor fabrika aşamasında ona göre yapılıyor. Kanlarımız da farklı gıdalara ihtiyaç duyuyor. Sıfır grupları temel kan grubudur. Ve ben bunu mazot kullanan motora benzetiyorum. Çünkü en ağır yakıt mazottur. Bu bir otobur, kökleri, yaprakları ve dalları yer. Bunların hiç birisi sıfır grubuna zarar vermez. Ama eğer insan eli değmiş, kültür anlamında onu başkalaştırmışsanız bu sıfır gruplarına zarar verir. Mesela ekmek bugüne gelinceye kadar binlerce defa müdahale görmüştür. Yani bir şey kültür tesirini ne kadar çok almışsa sıfır gruplarına o kadar zarar verir. Buğday bir kültür ürünüdür, ama çok kullanılmasında A grubu ortaya çıkmıştır. A grubu doğrudan buğdayla ilgilidir. Buğday A gruplarına fazla zarar vermez. Ama aşırı tüketildiğinde insülin bozukluğuna sebebiyet verir. Dolayısıyla sıfır grubu etçil bir gruptur. Etin her türlüsünü yiyebilir. Ama bunların da belası buğdaydır. Eğer sıfır grupları et ve sebze, yaprak gibi tüketseler hiçbir zarar görmezler. Ama eti dürüm yapıp, bir de ayran içince sıfır grubu için tehlike başlar. Çünkü süt ürünleriyle et ürünlerini birlikte kullanmak bütün gruplar için tehlikedir, ama sıfır grubu için daha tehlikelidir. Dolayısıyla sıfır grubu ekmekten, süt ürünlerinden, tiroidi bozan lahanadan, kırmızı etten ve bugünkü tavuktan uzak durmalıdır.
B grupları tavuk etinden, kırmızı mercimekten, tahinden uzak durmalıdır. AB grupları ise dana etinden ve tavuk etinden uzak durmalıdır.
Yemekle birlikte çok su içmek kabızlık meydana getirir. Sindirim sistemini bozar ve emilim zora girer. Ve emilim tüycükleri yanar. Bu yanan tüycükler iyi bir emilim yapmazlar. Bu stoklar karaciğere gider. Karaciğer vücuda zararlı olan bu atıkları depolamaya çalışır.
A grupları dikkat
¥ Türkiye’de kanser en çok hangi kan gruplarında görülür?
- A gruplarında görülür. Çünkü bizim sofralarımızda çok miktarda et tüketilir ve A grupları bunu hazmedecek durumda değildirler. Tabii diğer gruplarda da hastalıklar görülür. Şeker de en çok B grubunda görülür. Çünkü çok miktarda peynir tüketilir. Onların da peynir tüketmemesi lazımdır. B gruplarında görülen şeker ve benzeri hastalıklar bulgur, mercimek ve tavuk etinden kaynaklanır.  
Günde iki kere yemek yenmesi, yemekle birlikte su içilmemesi gerekir. Yemek yendikten sonra da iki saat bir şey yenip içilmeyecek.
¥ Su meselesi denince nasıl bir su tüketilmesi gerekiyor? Su içimi hangi zaman diliminde yapılması lazım?
- Ölü su vardır, diri su vardır. Bunu ilk defa Tevrat anlatır. Mesela Tevratta Cenab-ı Hakk İsrailoğullarına der ki: Siz beni yani diri suyu terk ettiniz. Sizi cezalandırmayacağımı mı zannediyorsunuz. Siz beni diri suyu terk ettiniz ve ölü sulara gittiniz.
 ¥ Ölü su nedir?
- Mesela bir su aldınız damacanaya koydunuz ve karanlıkta 3-5 saat kaldı. Bu hastadır. Siz aldınız, damacanaya koydunuz ve 3-4 saat güneşin bağrında tuttunuz. Bu hastadır. Ve o suyu tüketmek size hiçbir fayda sağlamaz. O suları önce diriltmemiz gerekiyor. Ya sürekli akarsular kullanacağız ki şehirlerde bunun imkânı yok. O zaman bu suları ya dondurarak içeceğiz ya da arıtma kullanacağız ya da uzun bir müddet çalkalayacağız. Suyu canlandırarak içmek lazım.
¥ Suyu ne zaman içeceğiz?
- Suyu yemekten yarım saat önce içeceğiz. Ama insanın gündelik su ihtiyacı 1.5-2 lt civarıdır. Bundan fazlası da azı da zarardır. Fazlası vücudu çamurlaştırır. Aç içilen soğuk suyu insülin salınımını etkiler. Su yemekle birlikte tüketildiği zaman sayısız hastalığa zemin hazırlar. Ama en büyük mesele kabızlık.
 Damacana su tüketimi
¥ Gündeme zaman zaman geliyor bu mesele. Damacana su tüketimi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 - Damacana suyu ne kadar kalite olursa olsun kaynağından alınıp bize getirilinceye kadar geçen zaman ve bunun bize ulaşması için bekletilme zamanı içinde o su yeterince hasta oluyor. Kullanılamayacak hale geliyor. İçinde mikrop olmaması başka bir şeydir. Tadı başka bir şeydir. Piyasadaki suların birisi hariç-adını vermek doğru değil- hepsi tasarlanmış sudur. Yani içmekten lezzet aldığımız su haline geliyor. Su kendi mineralleriyle, kendi özellikleriyle sudur. Zararlıdır veya faydalıdır ama kendi mineralleriyle sudur. Tasarlanmış bile olsa temizlenmiş bile olsa sadece bekletildiği için o hasta bir sudur. O yüzden mümkün mertebe akan su kullanılması lazımdır. Gerçi şehir suyu fazla klorludur. Belki gerekiyor çünkü çok kirli. Onu arıtmak, içindeki mineralleri yok etmemek kaydıyla arıtma kabiliyeti olsa çok iyi olacak ama bunu yapabilecek cihazlar var mı bilemiyorum. Ben arıtma sistemi kullanıyorum. Daha önce damacana alıyordum damacanayı dondurup öyle içiyordum. Bu moleküler yapıyı tekrar düzeltiyor. Dondurduğumuz zaman içindeki bakteriler yok olmuyor.
Asit Vücudun baş belasıdır
¥ Kola ve asitli içeceklerin zararları nelerdir?
 - Asit başlı başına bir problemdir. Vücudun baş belasıdır. Kola da ciddi oranda sağlık bozucu kimyasal madde vardır. Kola hakikaten yeryüzünün insan elinden çıkmış belalarından bir tanesidir. Hem kısırlaşma hem şeker hastalıklarına sebebiyet veriyor.
 ¥ Son günlerde gündeme gelen bir konu var. Ekmek? Ekmekle ilgili ne söyleyeceksiniz?
 - Ekmek Türkiye’de üzerinde en çok oynanan şeylerden biri. Vallahi ben kendi kulağımda duydum bir fırıncı dedi ki “biz kepek diye fındık kabuğunu toz haline getirip koyuyoruz’’. Alabildiğine ahlaksızlık ve sahtekârlık var bu konuda. Hangi tür buğday olursa olsun kendi kabuğundan öğütürseniz bunda zarar asgariye inmiş olur. Buğdayları birbirine karıştırıp veya kepeği tamamen ayırıp has un yaptıktan sonra bir yerlerden kepek alıp içine katmak… Bu ekmek değildir. Bu belanın tâ kendisidir. Türkiye’nin ciddi belalarından bir tanesi de ekmektir.
¥ Sağlıklı un var mı?
- Hayır yok. Bundan 1-2 sene önce 1949 yılına ait buğday bulundu. Yani zannediyorum 600-700 ton. Tutmuşlar bunu un yaptırmış ahmaklar. Ya bu ele geçer bir fırsat mıydı. GDO görmemiş bir şey görmemiş. Böyle bir şans bir daha ele geçer mi. Bunu ekselerdi o zaman ülkeye bi katkıları olurdu. İnsanların %80’i bugün ekmek yüzünden rahatsız.
¥ Vatandaşın nasıl ekmek tüketmesi lazım?
- En azından iki günde bir ekmeklerini değiştirsinler. Vücutta alışkanlık yaptırmasınlar. Çünkü bu bela. Her türlü yanlışı yapıyorlar. Önü alınmıyor. Ben emin değilim unu hakiki manada insan tabiatına uygun öğüttüklerine. Beyaz una başka şeyler katıyorlar. Bugün Türkiye’nin kullandığı ağır nişastadır. Ağır nişasta da şeker hastalığı çıkarıyor. Bu hastalık için harcadığımız para ekmek için harcayacağımız paranın belki 100 katıdır. Hâlbuki bu buğdaya usulüne uygun un yapılsa, bugün tam buğday dediğimiz – tamamen sahtelikten ibarettir- denetlenmiyor. En kaliteli kurumlar her türlü sahtekârlığı yapıyorlar. Ben biliyorum takip ediyoruz. Diyorum ki şurda şu var mıdır? O olmasa olmaz diyor. E bozuyorsun işte. Sütte de öyle. Hükümet süt vermeye başladığı zaman dedim Allah rızası için vermeyin şu sütü çocuklara.
Dolayısıyla ekmek ille de kullanacağım diyorlarsa 2 günde bir değiştirsinler. Çavdar alın, yulaf alın, pide alın. Yani bir şekilde yulaftan çavdardan arpadan yapılmış ekmekten yiyin.
¥ Son olarak özetlemek istediğiniz bir şey var mı?
- Ben hükümetten bir şeyler bekliyorum kendime göre. Yani çok güzel şeyler yaptılar. İnsan hürriyetinin önünün açılması hakkında yasal birçok şey yaptılar. Allah rızası için şu meseleye eğilsinler. Yani insanlar rahatlıkla şu memlekete GDO’lu ürün sokabiliyorlar. Tarım bakanlığı şu meseleye eğilsin. Son 5 senede %20 oranında kısırlık arttı. Bunun sebebi tarımda kullanılan ilaçlardır. Ya buna bir bakın ya. Efendim işte kurtlanmasın diyeymiş. E tabiatını bozuyor. İçine işliyor. Yahutta bir şey geliştirsinler temizleyici bir ilaç. Biz sebzelerimizi onun içinde bekletelim de o tarımsal malzemenin pisliğini atalım. Yani şu hayvancılık, tarım mahvolmuş gitmiştir artık. Siyasi meselelerde yapmış oldukları açılımların binde birini tarımda hayvancılıkta yapsınlar. Gerçek bir hayvancılık istiyoruz. Tavuklarımızı yeniden istiyoruz. Yok tavuk gribiymiş diye kandırdılar milleti. Milletin elindeki gerçek tavukları aldılar bize farklı tavuk dağıttılar ve hükümet bunu izliyor. Hizmet ortaktır. Bunu yapın. Hürriyeti geliştiriyorsun ama ben kendi içimde ölüyorum. Bu gıda meselesine hükümet el atmadıkça Allah onu ıslah etmeyecektir.
“Ben namazı ilaç olarak veriyorum”
¥ Namaz ve orucun sağlığımıza etkisi nedir?
 - Esasında bir insan neden namaz kılmaz ben bunu anlayamıyorum. İnsan diyorum. Mümin değil insan. Psikolog arkadaşlar zaman zaman içinden çıkamadıkları vakalarda beni de çağırırlar. Ben namazı ilaç olarak veriyorum. Namaz hayatın içinden çıkarıldığında insanın %51’i gidiyor. Namaz bu kadar mühimdir. Eğilip kalkmalar, konsantrasyonlar, namaz içindeki tekrarlar… Ben ibadet maksadıyla söylemiyorum ve gerçekten namaz kılmayan insana her türlü hastalığın bulaşma ihtimali çok yüksektir. İnsanların hasta olmalarının 4 kaynağı vardır. Bunlardan bir tanesi gıdadır. İkincisi enerji bloklanması dediğimiz büyü, sihir, nazar vb. şeylerdir. Dolayısıyla enerji bloklanmaları dediğimiz şeylerde insanın hasta olmasına sebebiyet verir. Üçüncüsü rihtir. Rih rüzgâr demektir. Ben buna inşaat malzemesinden çalma diyorum. Mesela cenin döneminde yeterince beslenememiş bir anne, değişik şeylere maruz kalmış (röntgen, ağır antibiyotik, çok ağır içki ve sigara) çocuğu yeterince beslememek, zina üzerine kurmak (Kur’an açık bir şekilde diyor ki: Takva üzerine, saygı üzerine yapılan birleşmenin meşruluğu aynı zamanda güven verir size. O meşru bir birlikteliğin neticesinde oluşan bir cenin ve onun ruh hali birbirinden çok farklı.)
Ve dördüncüsü enfeksiyon, bakteriler, mikroplar vb şeylerdir. Bugünkü tıbbın en ciddi şekilde başarılı olduğu alandır. Ama diğer alanlarda çokta başarılı değil. Bilhassa bu enerji bloklanmaları dediğimiz konuda. Bu konuda insanı en iyi koruyan namaz ve oruç ibadetidir. Oruç ve namaz vücudun ruhi halini yeniden modifiye etmek için Cenab-ı Hakk’ın verdiği büyük nimettir.

müminin sağlıklı olması farzdır
¥ Dinimizde sağlıklı yaşam nedir?
 - Farzdır. Kur’an-ı Kerim’deki ayete baktığımız zaman müminin sağlıklı olması farzdır. Tabaktakini bitirmek sünnettir ama midenin istediği kadar yemek farzdır bunun gibi…
Hasta olmak istemiyorsan acıkmadan yemeyeceksin. Yediğin zaman tıka basa doldurmayacaksın. Karnın açken sofradan kalkacaksın. Senede bir hacamat yapacaksınız. Bunları yaparsanız hasta olmazsınız. Ama şu var. Annelerinizin, babalarınızın size yüklemiş oldukları haller hariç. Ekşi çubuğun meyvesi acı olur, ekşi olur. Genetiktir. Kanın temizlenmesi “hacamat”
 ¥ Hacamat nedir? Hacamatın faydaları nelerdir? Kimler yaptırabilir?
 - Hacamat 1 yaşındaki çocuğa bile yapılabilir. Hacamat kanın temizlenmesidir. Yediklerimiz içtiklerimiz neticesinde kılcal damarlarda zaman içinde tıkanmalar olur. Onu açmak için yapılan bir operasyondur. 22 bölgeden yapılması lazımdır. Bütün dünyada da yapılıyor. Hacamatı kalbi rahatlatmak için sırttan yaptırabilirsiniz. Vücudun tamamını rahatlatmak için 22 bölge var. Bu 22 bölgeye bir hafta içinde hacamatın uygulanması gerekiyor. %90’ı cin, nazar, büyü vb enerji bloklanmasından kaynaklanan hastalıkların %80’i hacamatla gider. Bu kadar mühim bir vasıtadır.
 ¥ GDO ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
 - GDO esasında Dabbe-tül arzdır. Genetik yapısı değiştirilmiş varlıktır. Allah bu yüzden onu kendi kudretinin dışına atar. Hâlbuki Kur’an der ki, hiçbir dabbe yok ki biz onun nasiyesinden yakalamış olmayalım. Yani depreşen her bir şey Allah’ın zihninin bir tasarımıdır. Bu tasarımı olan herbir şey mahluktur ve Allah’a aittir. Fakat Cenab-ı Hakk bazılarına dabbe-tül arz diyor. Buna arzın yarattığı diyerek kendi kudretinin dışına atıyor. Çünkü burda üzerinde bir oynama var. Allah’ın taktir ettiğinin dışına çıkarılma var. Bir gıdanın ezelde takdir edildiğinin dışına çıkılmasıdır. Ben bir elmayı aldım. Tadı böyle olsun kokusu böyle olsun diye başka bir elmayla onu olgunlaştırdım yapısını bozdum. İşte bu ezelde yaratılmış halin dışına çıkarılmadır. Cenab-ı Hakk’ın insanda istemediği şey mutasyondur insan olmaktan çıkmaktır. Şeytanın da en sevdiği şey mutasyona uğratmaktır. Ve sürekli gıdalarda değişiklik yapması için vesvese veriyor. Bugün gerçek anlamda bir şeytan operasyonudur bu. Çünkü şeytan Cenab-ı Hakk’a bunu yapacağını söylüyor.
¥ Kadınların hamilelik öncesinde ve sonrasında sağlık açısından daha sağlıklı beslenmesi için neler öneriyorsunuz?
 - Bence öncelikle kendi kan gruplarına göre beslenmeliler. Ve abur cubur tüketmemeliler. Esasında bir insanın 24 saatte tüketebileceği kendi yumruğu kadardır. Su hariç. Bu kadar tüketse yeterlidir. Ama bir anne ikinci bir çocuğu beslediği için biraz daha fazla yiyebilir. Ama şuna dikkat edersek iki öğün arasına 5 saat koymak kaydıyla 3 kez yiyebilir. Ama diğer insanların günde 2 kez yemelerinde fayda vardır. Fakat mümkün mertebe mideyi fesada uğratmamak gerekir. Ama birinci öncelik yemek içmektir.
Bir kadın çocuğunun itaatkar akıllı olmasını mı istiyor? Mümkün mertebe haramlardan ve kötü gıdalardan korusun. Bu sadece Müslüman kadının yapacağı şey değil. Her kadının yapması gereken şeydir.
 

Yorumlara Git

Ukrayna'ya dev askeri yardım

CHP’de tiyatro bitmiyor! "Sokak Röportajı" Maskesi Düştü: Mansur Yavaş Güzellemesi Yapan Kişi, CHP İl Başkan Yardımcısı ve BELPA Yöneticisi Çıktı!

Beşiktaş - Gaziantep FK | CANLI ANLATIM

SON DAKİKA: Ekrem İmamoğlu Duruşmasında "Yasa Dışı Ses Kaydı" Skandalı! Başsavcılık Organize Suçlar Soruşturması Başlattı

Bahis soruşturmasında yeni gelişme! 29 kişiye tutuklama talebi