Aktüel
UAK’tan kara cübbelilere uyarı
Yalova’daki 215. Üniversitelerarası Kurul Toplantısında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, “Üniversite mensuplarımızın şiddeti özendirmeleri kabul edilemez. Bazı üniversite mensuplarımızın birer yargıç gibi konuşmasını doğru bulmuyorum” dedi.
YALOVA
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Yalova Üniversitesi ev sahipliğinde Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde düzenlenen 215. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’ndaki konuşmasında, “çözüm süreci” ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Daha önce yapılan kurul toplantılarında çözüm süreciyle ilgili görüşlerini dile getirdiğini ifade eden Çetinsaya, “Gittiğim illerde çözüm süreciyle ilgili en ufak tereddüt görmediğim için giderek konular tamamen o üniversitelerimizin meseleleri, konuları üzerine yoğunlaştı diyebiliriz” diye konuştu.
Gezi Parkı olaylarına ve üniversitelerin olaylara yaklaşımına da değinen Çetinsaya, “Birkaç gündür ülkemizde yükselen toplumsal tansiyon karşısında öğrencisinden öğretim elemanına, idari çalışanından yöneticilerine kadar üniversitelerimizin değerli mensuplarının farklı fikir ve görüşlerini dile getirirlerken şiddete başvurmaları ya da şiddeti özendirmeleri kabul edilemez. Bugün üzülerek görüyorum ki bazı üniversite mensuplarımız, tarafı oldukları siyasi pozisyonu kavram ve fikirler eşliğinde değil, sloganlar eşliğinde savunmaktadır. Bazı üniversite mensuplarımızın pozitivist bilim paradigması içerisinden birer yargıç gibi konuşup, siyaseti, toplumu küçümsemesini doğru bulmuyorum. Üniversitelerimizin bu süreçte atmaları gereken en önemli adım, toplumsal çatışma alanlarına uzun dönemli araştırmalarla sürece katkı vermesi, tartışmaların düzeyini ve kalitesini arttırmasıdır” diye konuştu.
EYLEMLER ARTIK BİTMELİ
Üniversitelerarası Kurul tarafından yayınlanan bildiride ise şu ifadelere yer verildi. “Düşüncelerimizi ifade ederken, hukuk devleti çerçevesinde, doğru platform, araç ve yöntemler kullanmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu olumsuz süreçten daha fazla etkilenmemesi ve ödenecek bedelin artmaması için yetkili kurumlara ve toplumun bütün kesimlerine önemli sorumluluklar düşmektedir. Dünyada yaşanan birçok olumsuz gelişmelerin aksine, büyüyen, gelişen, bölgesinde ve dünyada adalet ve huzur ortamı arayışıyla ağırlığı her geçen gün artan güçlü ve istikrarlı bir Türkiye’ye sadece bizim değil, bizi örnek alan bütün bölge ülkelerinin de ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak, son olaylarla Türkiye’nin bir kaos ortamına girmiş gibi gösterilmeye çalışılmasını, ülkemize karşı başlatılan bir itibarsızlaştırma kampanyası olarak değerlendirdiğimizi üzüntüyle ifade etmek isteriz. Son günlerde yaşanan üzücü gelişmelerin, her şeye rağmen, ülkemizin demokrasiyi içselleştirme sürecine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Göstericilerin meşru taleplerinin demokratik haklar çerçevesinde karşılanması sürecine girilmiş olması ve hükümetin bu konuda olumlu adımlar atması memnuniyet vericidir. Bu sürecin olumlu ikinci adımı da, göstericilerin eylemlerine son vermesi olacaktır. Tepki ve taleplerimizin, ülkemizin ve halkımızın zararına gelişecek bir sürece dönüşmesine izin verilmemesi, ortak aklın gereğidir.”
İZMİT’İN KARA CÜBBELİLERİ
KAOSA DOYMADILAR
Bu arada, Gezi Parkı bahanesiyle başlayıp ortalığın savaş alanına dönmesine, dört vatandaşın hayatını kaybetmesine kadar giden provokatif olayların ardından durum tam sakinleşiyor denilirken, şimdi de ‘kara cübbeliler’ olarak bilinen üniversite öğretim üyeleri sahnede. Bir devlet üniversitesi olan Kocaeli Üniversitesi’nin yüzlerce öğretim üyesinin devleti ve hükümeti suçlar ve eylemcileri destekler yöndeki girişimi şaşkınlıkla karşılandı.
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ DE KAZAN KALDIRDI
Olayları provoke eden grupların arasında başı çeken Komünist Parti’nin görüşleri paralelinde ortaya konan bir metne imza attıkları görülen 300’ün üzerindeki öğretim üyesinin, bu metni gerçekten imzalayıp imzalamadıkları da soru işareti olarak ortada duruyor. Çünkü internet üzerinden açılan sayfaya herkes girip bir isim yazıp imza atabiliyor. Ancak öğretim üyelerinin şu ana kadar bu sayfadaki imzalara itiraz etmedikleri gözlemlendi. İmzacılar arasında Üniversite senatosunda görevli Rektörlük Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Selamoğlu da bulunuyor. Konuyla ilgili görüşmek üzere aradığımız Selamoğlu telefonlarımıza cevap vermedi.
REKTÖRLÜK NE DİYECEK BU İŞE!
Şimdi, ‘yaşananların sorumluluğunun mevcut iktidarda olduğu’nun öne sürüldüğü ve ‘Taksim Dayanışması’nın tüm taleplerinin yerine getirilmesinin istendiği metne imza atan öğretim üyeleriyle ilgili olarak Kocaeli Üniversitesi Yönetiminden bir açıklama bekleniyor.