AKİT MENÜ

Ekonomi

Kaçak akaryakıttan kaynaklanan vergi kaybı 5 milyar dolar

Türkiye akaryakıt sektöründe yaklaşık 8 milyar dolarlık kayıp var. Kaçak ürün sözkonusu ve buradan Maliye’nin elde edemediği vergi kaybı 5 milyar dolar. Ayrıca büyüme hedefinde olan dağıtıcılar, kanunsuz ama tatlı kârdan vazgeçmek istemeyen bazı bayi adaylarından akıl almaz talepkâr tekliflerin muhatabı oluyor

Güncelleme Tarihi:

Benzinin 4 TL’nin üzerinde seyrettiği motorinin hakeza ona yaklaştığı, LPG’ye ise iki ileri bir geri fiyat belirlenmeye çalışıldığı bugünlerde Türk halkının ucuz akaryakıt hayali hiç bir zaman gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. Aslına bakarsanız vatandaş olarak ‘hem ağlar, hem gider’ bir halimiz de yok değil. Siyasi partilerin bir dönem seçim vaatleri arasında yer alan tarım sektörüne yönelik “mazot 1 TL” olacak vaadi o yıllarda oy toplamak için tek başına yeterli  olmamıştı hatırlanacağı gibi. Bugün seyahat özgürlüğünü kısıtlama noktasına gelen pahalı akaryakıttan şikayet babında seslerin yükselmesine ise, genel ekonomide yüzleri güldüren müspet durum izin vermiyor. Yani kişi başı milli gelirin göreceli artışı, günlük hayatın maliyet ekonomisi içinde akaryakıt giderlerini gözardı ettiriyor.

İşin sade vatandaşa bakan durumu böyleyken akaryakıt pazarında sektörün oyuncuları da hayatlarından memnun görünmüyorlar. Lisans sahibi dağıtım yapan şirket sayısı 2013 yılı sonunda 80 civarında, irili-ufaklı 14 bin civarında yakıt istasyonu mevcut, sektör 200 bin kişiye gelir kapısı ve EPDK sektör verilerine göre Türkiye’de yıllık  18,2 milyon ton akaryakıt satışı mevcut. Pazarın tamamının ekonomik büyüklüğünün ise 125 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Şirketleri mutsuz eden ana konuları uzmanlar; kaçak konusunda geçici çözümler üretilmesi, düzenleyici ve denetleyici kurumların Demoklesin kılıcı pozisyonunda durması, vergilerin yüksekliğiyle kâr oranlarının düşük kalması şeklinde özetliyor.

Bu durumda şöyle bir soru da gündeme geliyor. Kârlı bir sektör olmasa her geçen yıl sektöre giren sayısı artar mı, yeni yatırımlar gündeme gelir mi? Doğru yalnız eksik bir tespit tanımlamasıyla sektör uzmanları bunu da şöyle tamamlıyorlar: Türkiye akaryakıt sektöründe yaklaşık 8 milyar dolarlık kayıp var. Kaçak ürün sözkonusu ve buradan Maliye’nin elde edemediği vergi kaybı 5 milyar dolar. Bu bilgiye paralel, büyüme hedefinde olan dağıtıcılar, kanunsuz ama tatlı kârdan vazgeçmek istemeyen bazı bayi adaylarından akıl almaz talepkâr tekliflerin de muhatabı oluyor. Öyle ki, bazı istasyon sahipleri satacağı ürünün TÜPRAŞ rafineri çıkış fiyatından daha düşük bir fiyatla kendisine verilip verilemeyeceğini konuşuyor bizimle diyorlar.

Bayi cephesi bu görüşe kısmen katılmakla birlikte ilave tespitler de bulunuyor. Türkiye’de bir akaryakıt istasyonunun ayakta kalabilmesi için günde 5 bin litrenin üstünde satış yapması gerektiğini söyleyen Erzurum’da bir akaryakıt istasyonu bayisi olan Zeki Bayır, halihazırda yüzde 35 olan rafineri sonrası kârın en az yüzde 10’ununun bayilere verilmesi şart diyor. Bayır, Anadolu’da olan bir bayi olarak vatandaşa neredeyse sınırsız hizmet sunduklarını, satış yapsalar da yapmasalar da gerektiğinde, sağlık, barınma, yemek dahil hizmet verdiklerini ama gereken değeri görmediklerini ifade ediyor. Kendi içlerinde haksız fiyatlar, kaçak akaryakıt, 10 numara yağ nedeniyle itibar kaybı yaşayan bayilerin üzerinde bir de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından gelen baskıların olduğunu belirten Bayır, cezalandırılan yine dürüst bayi oluyor, çünkü işini hakkıyla yapmaya çalışıp her geçen gün ağırlaşan kanuni zorunlulukları yerine getirme gayretiyle külfet altında vurgusu yapıyor.

KAÇAK AKARYAKIT DENİZLERDEN GELİYOR

5015 sayılı petrol piyasası kanunun çıkmasıyla akaryakıt dağıtım sektörünün uluslararası bir vizyon kazanmasını beklediklerini ama bunun olmadığını söyleyen Ergaz Genel Müdürü Ebubekir Yağız, maalesef kaçak akaryakıt var ve denizlerden geliyor. Kaçağın varlığını nereden anlıyoruz. Türkiye istatistiklerinde 2003 yılında araç sayısı 6,5 milyon, akaryakıt satış miktarı 14 milyon ton. 2013 yılına gelindiğinde araç sayısı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 17 milyon 939 bin 447, araç sayısı artış trendi gösterirken neredeyse son 5 yılda akaryakıt satış miktarı 18,2 milyon ton ile yerinde saydığı görülüyor. Ayrıca maliyetin altında akaryakıt satılıyor piyasada. Bu nasıl yapılabilir? Maliyetin altında satılıyorsa bu kanunsuzdur. ÖTV’si ödenmemiş akaryakıttır tespitinde bulunuyor.

KAÇAK NASIL ÖNLENİR, HERKES BİLİYOR ASLINDA

Kaçak akaryakıtın önlenmesi hususunda sektörün ve EPDK’nın dikkatini çekecek kalıcı bir çözüm önerisi bulunduğunu dile getiren Bluepet Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yağız, ‘Türkiye’de karayoluyla ithalat uzun zamandır zaten yasak. Kaçak akaryakıt denilen, öyle Doğu illeri sınırında üç beş katırla, atla getirilen akaryakıt değildir. Kaçağın ağırlığı denizlerde. Deniz taşıtlarına ve hava taşıtlarına ÖTV’siz akaryakıt satışı yasal olarak mümkün. Lakin deniz araçları yakıtları ya da uçak ve jet yakıtları bakmışsınız piyasaya sunulmuş, satılıyor. Biz bugüne kadar buna neden dur denilmediğini anlamış değiliz. Kaçağın genel manzarasını böyle tanımlayan Yağız, “Çözüm olarak, tek tek istasyonları kontrol etmeye çalışmak, muslukları kontrol etmeye benziyor. Halbuki suyun başı pınardır, pınarı kontrol etmek gerekir diyerek, akaryakıt ithalatında Türkiye’de denizden karaya nakil yapılan ihtisas gümrükleri oluşturmalı. Otomasyonu buraya kurmalı. Bu basit yöntemle iş çözülür” diyor.

İHRAKİYEÜRÜN KAÇAĞIN KILIFI OLMUŞ

İhrakiye olarak adlandırılan akaryakıt, jet, uçak ve deniz araçlarına gerek ithalat gerekse yurtiçinden temin yoluyla satılan Özel Tüketim Vergisi’nden(ÖTV) muaf yakıt türü.

EPDK 2012 yılı sektör raporunda transit geçişler dahil deniz vasıtalarına yapılan toplam ihrakiye satış miktarının yaklaşık olarak 2 milyon 655 bin ton, hava vasıtalarına yapılan toplam ihrakiye satış miktarını yaklaşık olarak 3,39 milyon ton, Türkiye’den yapılan toplam ihrakiye satış miktarının (havacılık ve denizcilik amaçlı) yaklaşık 6 milyon olduğu bilgisi yer alıyor.

Görüştüğümüz sektör yetkilileri, ÖTV’si sıfır olan ihrakiye ürünün büyük bir bölümünün yurt içi piyasada satışa sunulduğu ve bu yöntemle hazinenin milyonlarca lira vergi kaybıyla birlikte, sektörün haksız rekabete maruz kaldığı fikrinde.

Bluepet Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yağız, kaçak akaryakıtın öyle Doğu illeri sınırında üç beş katırla, atla getirilen akaryakıt olmadığını, asıl kaçak akaryakıt ağırlığının denizlerde olduğunu söyledi.

Akaryakıt dağıtım sektörünün uluslararası bir vizyon kazanmasını beklediklerini ama bunun olmadığını söyleyen Ergaz Genel Müdürü Ebubekir Yağız ise “maalesef kaçak akaryakıt var ve denizlerden geliyor” dedi

TÜRKİYE'NİN ENERJİSİ NEREYE

MALİYE RİSK ALARAK AKARYAKITTAKİ ÖTV’Yİ KADEMELİ DÜŞÜRMELİ

¥ Akaryakıttaki yüzde 60 civarında ÖTV ve KDV’den oluşan vergi, hatta bir de sektörün düzenleme umudu taşıdığı verginin vergisi niteliğinde ÖTV’nin KDV’sinin de KDV’si mevcut. Yani bileşik vergi niteliğinde bir durum da sözkonusu. Buraya kadar yine dürüst satıcıyı ilgilendiren bir vakıa anlattıklarımız. Çünkü bunları gözardı eden kayıt dışı iş yapmayı yol edinmiş bir akaryakıt işletmesi yüzde 60 olan vergi bandı içinde istediği fiyattan satış rakamı belirleyerek tam anlamıyla haksız rekabetin kapısını aralıyor.  Sektör yetkilileri bu noktada maliyeye çağrıda bulunarak bir risk almasını, piyasadaki haksız kazancı vergi düzenlemesiyle önlemesini, kademeli ÖTV oranını düşürme çözümüne gitmesini istiyor ve ekliyorlar. “Biz garanti ediyoruz akaryakıt sektörü kayıt içine girecek, akaryakıttan hazinenin kasasına giren vergi gelirleri artacaktır.’

İLGİLİ KURUMLAR SAHADA DENETİM PEŞİNDE

Dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TRT Haber’deki bir röportajında “Akaryakıt kaçakçılığıyla Türkiye’nin her yerinde mücadele edecek, anında müdahale edecek, operasyon yapma yasal gücüne sahip bir ekip oluşturmayı planladığını belirtiyor. EPDK başta, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Jandarma Komutanlığı, Sahil Güvenlik Birimleri, Ulaştırma Bakanlığı, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı Türkiye’deki akaryakıt kaçakçılığına karşı işbirliğine gitmek üzere kurullar oluşturmuş durumda. 2005 yılına kadar akaryakıt sektörünün bir kanunu olmadığı gibi, kaçakçılık konusunda bir yasal yaptırım da sözkonusu değildi. Bugüne gelindiğinde organize yapılan kaçakçılığın tamamen ortadan kalkmadığı bilinmekte. Yine sektör uzmanları aradan geçen bir kaç yılda kaçağın önlenmesinde mesafe alınamadığı görüşünde. Dolayısıyla, nerede hata yapıldığını, uygulanan yöntemleri gözden geçirmek, gerekiyorsa değiştirmek gerekliliği aşikar. Konunun birinci derece tarafı olan depolama ve dağıtım şirketlerinin iyi niyet çerçevesinde denetimlere itirazları yok. Lakin özellikle de bayi ağlarını canlarından bezdiren sert uygulamaları da reddediyorlar.

Yorumlara Git

Türk savaş uçakları havalandı! Milli Savunma Bakanlığı: 3 terörist etkisiz hale getirildi

Asla göz ardı edilmemeli! Bu 9 semptomu yaşayanların çok dikkat etmesi gerekiyor

Türkiye'den büyük başarı! Her 4 paketten birisinde Türk üreticilerin imzası var

5 yıl erken emekli olacaklar! O meslekte çalışanlar gün sayıyor

Türkiye'nin hamlesi ABD'yi karıştırdı: Senatörler ikiye bölündü!