ŞUAYİP ALABAY - İSTANBUL

Geçtiğimiz günlerde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından kabul edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanarak bankaların altın alıp satmasına imkan tanıyan yönetmelik kuyumcularla bankaları karşı karşıya getirdi. İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, “Bu işte biz kuyumculuk sektörü olarak rekabet eder, bankalara ekmek yedirmeyiz” derken, Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri Osman Akyüz, bankaların kuyumcu olmadığının altını çizerek, yeni yönetmelikle ilgili ayrıntıları Akit’e anlattı.
“BANKALAR KUYUMCU
OLMAYACAK”
Bankaların sadece Cumhuriyet altınlarını alıp satabileceğinin altını çizen Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri Osman Akyüz, “Yoksa bilezik gibi diğer ziynet eşyalarının alım satımına bankalar girmiyorlar. Bu TBMM’nin belirlediği 1738 sayılı karar ile standartları ve nitelikleri belirlenen Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altınları alım satımı dışında bir şey yapmıyor bankalar yapmayacaklarda. İnsanlar bankaları her şeyi alıp satabiliyor zannediyor. Bu konuda kamuoyunu da bilinçlendirmek lazım. Bankalar kuyumcu değildir. Kuyumculuk kendine has özellikleri olan bir meslek. Hiçbir şekilde bankalar bir altından yapılmış ziynet eşyası alıp satma gibi bir meslek icra etmeyecekler. Sadece bu yönetmelik çerçevesindeki Cumhuriyet altınları, altın diyorum dikkat ederseniz. Ziynet eşyası anlamındaki yüzük, bilezik, küpe, kolye gibi anlamındaki şeyler değil” açıklamasında bulundu.
BANKALARIN TOPLADIĞI
ALTINLAR EKONOMİYE
16 MİLYAR LİRA KATKI SAĞLADI
Bankaların altınları toplayarak altına endeksli mevduat hesabı veya katılım hesabı açtıklarını hatırlatan Akyüz konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Siz altınınızı bankaya götürüyorsunuz, banka o günkü 24 ayar altının gram değeri üzerinden hesap açıyor. İstediğinizde altınınızı geri alabiliyorsunuz. Bu toplanan altınları bankalar şu şekilde değerlendiriyor; ya bunları satıyorlar ya da İstanbul Altın Borsası nezdinde zaten bir kısmını para karşılığı olarak Merkez Bankası’na veriyorlar. Merkez Bankası Türk Lirası zorunlu karşılıkları olan yüzde 30’a kadar bir kısmını altın olarak kabul edebiliyor. Bu sayede Merkez Bankası da rezervini arttırmış oluyor. Bildiğiniz gibi altın işlem gören bir madendir. Merkez Bankası bu sayede altınları istediği zaman da dövize çevirebiliyor. Bunun yanı sıra altını değerlendirmede bir başka yöntem ise altına endeksli kredidir. Bu yönteme henüz yeni yeni başlıyorlar. Burada bankaların yapma istediği şey şu; Ekonomiye daha fazla altın kaynağını kazandırmak. Yani altınında ekonomik kalkınmada aktif tasarruf aracı olarak yer almasını sağlamaya çalışıyor. Benim evimdeki altınla kuyumculuk sektörünün bir alakası yok ki. Ben bunu bankaya koyarak ekonomiye kazandırıyorum. Bankalar bu sayede başladıklarından bu yana ekonomiye 16 milyar lira katkı sağladılar. Bir de kayıt dışı olan bu altınları kayıt altına alarak ekonomik kazanım oluyor.”