Aktüel
Sıkıntılar çözüm süreciyle sona erecek
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, “Akademisyenler, toplumsal, kültürel, siyasi sorun ve gerilim alanlarına, futbol taraftarlığı düzeyinde yaklaşamaz.
ANKARA - ‘Haydi çocuklar artı 20 puan’ tarzı söylemleri ve eylemleri asla tasvip etmiyoruz. Bize bu konularda farklı çevrelerden, farklı dilekçeler geliyor. Eğitim hakkının engellendiği veya suistimal edildiği durumlarda mutlaka inceleme yapıyoruz” dedi. Çetinsaya, yaptığı açıklamada, çözüm sürecine katkı sağlamak amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üniversitelere gittiğini söyledi. 5 Nisan’da Elazığ Fırat Üniversitesinden başladığı ziyaretler kapsamında Batman, Siirt, Şırnak, Dicle, Bingöl, Muş, Bitlis, Van ve Hakkari’deki üniversitelerde akademisyenler, öğrenciler ve bölge halkıyla görüştüğünü belirten Çetinsaya, çözüm sürecine herkesin olumlu yaklaştığını gördüğünü ifade etti. Çözüm sürecinin, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki üniversiteler için ayrı önem taşıdığına işaret eden Çetinsaya, “Zira bu üniversiteler gelecek için önemli potansiyel taşıyor. Önümüzdeki aylarda kamuoyuyla paylaşacağımız stratejik belgemize göre yükseköğretim alanımızın büyümesi lazım. Bu büyümeyi artık 2006 öncesi kurulan üniversitelerle gerçekleştiremeyiz onlar belli bir olgunluğa eriştiler. Yeni kurulan üniversitelerde bu büyük potansiyeli işletmeliyiz. O anlamda Doğu ve Güneydoğu illerindeki üniversitelere büyük görev düşüyor” diye konuştu. Hem öğrencilerle akademisyenlerin bu bölgeyi tercihinde hem de üniversitelerle şehrin kucaklaşmasında bugüne kadar sıkıntılar yaşandığını dile getiren Çetinsaya, çözüm süreçiyle bu sıkıntıların aşılacağını ve bu üniversitelerin gerçek potansiyelinin açığa çıkacağını dile getirdi. Sürecin olumlu etkisinin şimdiden hissedilmeye başlandığını, vatandaşların, “Sürecin ciddi olduğu belli ki YÖK Başkanı da geliyor, incelemeler yapıyor” şeklinde yorumlar yaptığını kaydeden Çetinsaya, gezilerin çok yararlı olduğunu söyledi. Çözüm sürecini çok önemsediğini vurgulayan Çetinsaya, ancak son birkaç haftadır yaratılmak istenen istikrarsızlık ortamının Türkiye’nin geleceği için tehlike oluşturduğuna dikkati çekti.