Siyaset
Paralelin silahı tehdit ve ifşa
Hükümete darbe girişiminde bulunan paralel yapının, elinde bulunan yayın organlarını bir tehdit aracı olarak kullandığı belirtildi. Paralel yapının kendilerinden olmayan ya da kendilerine destek olamayan kişileri bir şekilde ekranlarda ifşa ettiği, elinin altında bulunan yayın organlarını bu yönde kullandığı ifade edildi.
İSMAİL KAÇAR / ANKARA - Hükümete darbe girişiminde bulunan paralel yapının, elinde bulunan yayın organlarını bir tehdit aracı olarak kullandığı belirtildi. Paralel yapının kendilerinden olmayan ya da kendilerine destek olamayan kişileri bir şekilde ekranlarda ifşa ettiği, elinin altında bulunan yayın organlarını bu yönde kullandığı ifade edildi.
Konuyla ilgili Yeni Akit’e konuşan AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, “Bunlar emri okyanus ötesinden alıyorlar ve uyguluyorlar. Emniyet ve yargı ayağı ne kadar suçluysa, medya ayağı da o kadar suçludur” dedi. AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ise “Kendileri, yazıp kendileri oynuyor. Sonra operasyon yapıyorlar ve kendileri gibi düşünmeyen, kendilerini eleştirenleri hukuksuz bir şekilde gözaltına alıyorlar” ifadelerini kullandı.
GÜLEN, HALİFE OLARAK DÖNECEKTİ
Okyanus ötesindeki kişinin işareti ile örgütün emniyet ve yargı ayağının harekete geçtiğini, bunlarında medya ayağıyla desteklendiğini belirten Mehmet Metiner, “Ortada özgür ve bağımsız bir medya yok. Paralel suç şebekesinin emrinde tetikçi bir yayın organı var. Kalem oynatan Ekrem Dumanlı’nın diğerlerinden farkı yoktur. Kendileri dışındakilere yaşama hakkı yok. Fethullah Gülen’in halife olarak döneceği bir Türkiye oluşturmaya çalıştılar ama başaramadılar” ifadelerini kullandı.
HER ŞEY PLANLI
Paralel yapının kendisi dışında olanlara ve kendilerini eleştirenlere yaşama hakkı tanımadığını söyleyen AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ise, “Örgütün lideri bir internet sitesinde bir açıklama yapıyor. Burada Tahşiye diye bir örgütten bahsediyor ve akabinde Zaman Gazetesi’nde birkaç isim bunun üzerine yazı yazıyor. Daha sonra kendi yayın organlarındaki bir dizide ‘Karanlık Kurul’ adını verdikleri bölümde bunu işliyorlar ve birkaç gün sonrada operasyonlar, baskınlar başlıyor. Baskında, el bombaları bulunuyor. Ama bulunan malzemelerde gözaltına alınan 100’den fazla kişinin hiçbirinin parmak izine rastlanmıyor. Aksine polislerin parmak izi tespit ediliyor” şeklinde konuştu.
BUNLARDA AMACA ULAŞMAK İÇİN HER YOL MÜBAH
Bugün ortaya çıkan fotoğrafın paralel yapının Türkiye için ne kadar tehdit olduğunu ortaya koyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Kendilerine yapılacak operasyonu iki gün önceden bilmeleri dahi vahim. Basın özgürlüğü adına fırtınalar kopartılıyor. Bunların gerçek amacı yapılan soruşturmayı bir algıyla dünyada basın özgürlüğüne müdahale olarak sunmak. Yaşlı, neredeyse gözleri görmeyecek derecede bozuk birisi 17 ay gözaltında tutuluyor. Paralel yapı, kendi belirlediği amaca ulaşmak için her şeyi mübah saymış” dedi.
KENDİNDEN OLMAYANA HAYAT HAKKI YOK
70 yaşındaki Mehmet Doğan’ın, paralel yapı ya da haşhaşi olarak adlandırılan yapının mağdur ettiği on binlerce insandan sadece bir tanesi olduğunu dile getiren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, “Olay şu, Amerikan filmlerinde polis bir operasyon yaptığında cebinde götürdüğü maddeyi olay yerine ya da şüphelinin cebine koyuyor. Bu ona benziyor. Paralel yapı yıllarca kendisi gibi düşünmeyenlere karşı delili kendileri koyarak ve ciddi suçlarda isnat ederek yıllarca bu tür oyunlar yaptılar” ifadelerini kullandı.
KÜRT SORUNUNUN TEMELİNDE PARALEL YAPI VAR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kürt sorununun temelini oluşturan birçok argümanın paralele yapı tarafından oluşturulduğunu belirten Cuma İçten, “Faili meçhul cinayetleri bölge halkı bildiği halde devlet görevlilerinin bilmemesi mümkün değil. Burada paralel yapı devreye giriyor. Delilleri karartılar, insanları susturdular. Emniyet içindeki yapılanması ile farklı kesimdeki insanlara ulaştılar. Dinleme yapıp tehdit ettiler. Mehmet amca bunlardan sadece bir tanesi. İlerleyen dönemlerde de buna benzer yüzlerce olayın çıkacağını rahatça söyleyebiliriz. 6-7 Ekim olaylarında bölgenin genelinde bir güvenlik zafiyeti olduğu kesin. Batıdaki bölgelerimizde paralel yapıyla bağlantısı olan polisleri buralardaki illerimize gönderildi. Tabiri caizse, olaylar sırasında onlarda gözlerini kulaklarını tıkadılar” dedi.
ÖNCE SOHBET, SONRA DİZİ SONRA DA OPERASYON
Bugün gözaltılarda basın özgürlüğü diye çığırtkanlık yapanların zamanında insanları mağdur ettiğini ve etmeye de devam ettiğini belirten AK Parti Giresun Milletvekili Mehmet Geldi ise, “Bu hain tuzak, bizim vatan - millet sevdasıyla hareket eden Anadolu insanının ne kadar istismara açık olduğunu ortaya koyuyor. Paralel yapı her yerde önce insanların gönlüne giriyor, dostluklarını kazanıyor, sonrasında da bunu istismar ediyor. Başkalarına yaşam hakkı vermeyen bir yapıya sahipler. Mehmet Doğan hakkındaki komplo tüyler ürperten bir şey. Gülen, Önce bir sohbette Tahşiyeciler diye bir şeyden bahsediyor, sonrasında da gerçekmiş gibi beri tarafta filmi yapılıyor. Sonrasında da operasyon. Burada bağnazlık üst düzeydedir. Bunlar, devletin Başbakanını, Cumhurbaşkanını dinliyorlar. Bu yapı dünyada insanlara en büyük zulmü uygulayanlardan birisi olan İsrail’in aleyhinde bir açıklama görmeyiz. Ama kendileri hakkındaki ya da benzer yapılar hakkındaki olaylarda hemen bir açıklama, karalama yaparlar. Bir din görevlisine, yaşını başını almış bir emekli din görevlisine bu suçu, karalamayı hangi vicdanla yaptılar acaba. Bunların hesabını verecekler” şeklinde konuştu.