Haklarında soruşturma başlatılınca, “Basına darbe”, “özgür düşünceye sansür”, “diziyle örgüt mü kurulur” şeklinde çığlıklar atan paralel örgütün, Nur cemaati mensuplarını 5 kitapla örgüte bağladığı ortaya çıktı. Yargıtay üyeliğiyle ödüllendirilip, dokunulmazlık zırhına büründürülen soruşturma savcısı Kadir Altınışık tarafından hazırlanan iddianame, paralelin basın yayın özgürlüğü ve düşünce hürriyetine olan bakışını açıkça ortaya koydu. 17 ay tutuklu kalan Bediüzzaman Said Nursi bağlıları hakkında hazırlanan iddianamede, Esrarname, İ’caz’ül Kur’an, İkazname, Cihatname ve Rumuzul Kur’an’dan ders yapmak örgütsel çalışma olarak gösteriliyor. Skandal soruşturmanın iddianamesinde gözaltına alınan iki Nur talebesinin telefonda, “Allah seni Mehdi ordusuna asker eylesin” şeklindeki temennisi terör örgütüne delil olarak gösteriliyor.

“ALLAH SENİ MEHDİ’NİN ORDUSUNA ASKER EYLESİN” DERSEN ÖRGÜT ÜYESİ OLURSUN

HSYK’nın paralel yapı tarafından ele geçirildiği dönemde Yargıtay üyeliğine atadığı savcı Kadir Altınışık’ın Tahşiyeciler iddianamesinde, örgütün silahlı eylem hazırlığında olduğu iddiası komik gerekçelerle desteklenmeye çalışılıyor. 

İddianamede örgütün silahlı eyleme yatkınlığı ile ilgili iddia mütedeyyin kesimin günlük hayatta sıkça kullandığı hiçbir suç unsuru içermeyen dua ve temennilerle izah edilmeye çalışılıyor. Yapılan dinlemelerde şüphelilerden ikisinin kendi arasında yaptığı görüşmede, ‘Allah seni Mehdi’nin ordusuna asker eylesin’ ifadesi adeta silahlı eyleme kanıtmış gibi gösteriliyor. Mahkemeye sunulan iddianamede “Bazı örgüt üyelerin telefon görüşmelerinde ‘Allah seni Mehdi’nin ordusuna asker eylesin’ diye dua ederek görüşmeyi bitirdikleri … ‘Mehdi’nin ordusu’ kavramlarının grubun ideolojisini anlamada anahtar kavramlar olduğu tespit edilmiştir” şeklinde ifadeler kullanılıyor. 

DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ TAVAN YAPMIŞ

Her sayfası hukuk skandalı olarak tarihe geçecek iddianamede, İslami kitaplardan faydalanıp, ders yapmak örgütsel bir çalışma olarak gösteriliyor. İddianamede soruşturma kapsamında tutuklanan şüphelilerin  Esrarname, İ’caz’ül Kur’an, İkazname, Cihatname ve Rumuzul Kur’an okudukları, silahlı mücadele propagandasının bu kitaplar vasıtasıyla sağlandığı iddia ediliyor. 

İddianamenin ilgili sayfalarında şüphelilerin okuduğu kitaplar hakkında şu iddialara yer veriliyor: “Örgüt lideri Molla Muhammed şüpheli Mehmet Doğan tarafından örgüt mensuplarına yazdırıldığı değerlendirilen Esrarname isimli kitapta El- Kaide terör örgütü ve lideri Usame Bin Laden’e yönelik bazı atıflarda bulunulduğu ve bu bahislerin açık bir şekilde olmasa da üstü kapalı olarak örgüt mensuplarına övgü dolu anlatımlarla aktarıldığı belirlenmiştir.

İ’CAZ’ÜL KUR’AN SUÇ DELİLİ

Örgüt içerisinde takibi yapılan şüphelilerin telefon görüşmelerinde tavsiye edilen, ayrıca örgüt mensuplarının toplantılarında eğitim amaçlı olarak kullandıkları, kitap olarak basımı yapılan İ’caz’ül Kuran isimli yayında; mevcut anayasal düzeninin yıkılarak şer’i esaslara dayalı bir devlet kurma amacının açık bir şekilde ifade edildiği. Eğitim notları olarak kullanılan yazılı başvuru kaynaklarından olan İkazname isimli yayının içeriğinde de; diğer din ve bu dinin mensuplarına yakınlaşmaların Müslümanların İslam’a ve Kur’an’a olan inançlarını zedelemekte olduğunun savunulduğu ve Ülkemizde yaşayan dini azınlıklara karşı düşmanlık hislerini körükleyici yorumlar ve yönlendirmelerinin bulunduğu.” Yine iddianamenin değişik bölümlerinde İkazname, Cihatname ve Rumuzul Kur’an’dan benzeri ifadelerle bahsediliyor.