Siyaset
Erdoğan: Din alimi maskeli hainler
Cumhurbaşkanı Erdoğan DEİK 2014 Olağan Genel Kurulu’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle;
DEİK'in yeni yönetiminin bundan sonra yapacağı çalışmalar için çok teşekkür ediyorum. DEİK Türkiye'nin büyümesine katkı sağlamaya devam edecek.
Tüm hedeflerimizi 2023'e yoğunlaştırıyoruz. 2023 bizim sadece iktisadi hedeflerimizi gösteren bir yıl değildir. 2023 iktidisadi olduğu kadar siyasi ve sosyal da bir yıldır. Uluslararası politikada ilerleyeceğimiz de bir yıldır. Eğer 2023 iyorsak ve buna inanıyorsak bunun mücadelesine bugünden itibaren başlamalıyız. Meseleye bir dava olarak bakmadıkça zafer gerçekleşmez.
Biz bugünlere kolay ulaşmadık. 2012'den bu günlere gelen süreç dikensiz bir gül bahçesi değildi. Darbe senaryoları hazırlandı. Şahsıma tehdit ve suikast girişmleri oldu. Halkın seçtiği bir parti kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Sokaklar hareketlendirildi. Geçen yıl 17-25 Aralık olaylarını yaşadık. Eğer geçen yıl bu zamanlar boyun eğseydik bugünlere gelemezdik. Darbe girişimlerinden o kadar eminlerki iddianameye dönemin Başbakan'ı ifadesini kullandılar.
Benim için dönemin Başbakan'ı ifadesini kullananlar için çok yakında bu halkta dönemin haşhaşi örgütünü hiç de iyi yad etmeyecek. Senaryolaru üst akıl yazıyor. Ondan aldığı emirle hareket ediyorlar. Üst akıl ne diyorsa onlarda el pençe önünde divan duruyorlar.
Savcı 14 Aralık'ta bir operasyon başlattı. Hiç kimse önceden olduğu gibi dava sonuçlanmadan linç edilmiyor. Ancak malum çevreler basın susturuluyor diye bir kampanya başlattı. AB tatil gününde bunla ilgili açıklama yapıyor. Ne kadar da hassaslar. Ben bu AB'nin en büyük ülkesine PKK terör örgütünün ele başlarını ülkenizde besliyorsunuz diye sorduğumda aldığım cevap ya bir hiç oldu, ya da burası hukuk devleti şeklinde cevap verildi. Peki burası ne Guguk devleti mi? O yüzden Türk yargısının kararlarına saygı duyacaksınız. İsrail bu sene 16 gazeteci katletti. AB neden sustu.
Türkiye'nin itibarı şöyle oluyor böyle oluyor, diyorlar. Onlara siz bakmayın. Türkiye itibarını sahte manşetlerle elde etmiş değildir. Türkiye güçlü ekonomisi ile zaten itibarlıdır. Mazlumların ve barışın yanında olduğu için zaten itibarlıdır. Biz öyle sahte raporlarla, siyasi raporlarla, kürsülerden yapılan paralel açıklamalar ile kendisine istikamet çizecek bir hükümet değiliz.
Gezi'de ve 17-25 Aralık operasyonlarında bu ülkenin seçimliş hükümetine darbe yapılırken AB susuyordu. Aynı şekilde Mısır'da ve Suriye'de, Ukrayna'da bunlar sustular.Bize nasihat vereceğinize ülkemizde kalan Suriyeliler'e destek verin.,
Kobani'ye verilen mühimmatlar terör örgütlerine gitti. Kobani'de halk yok 3 bin savaşçı var. Peki Kobani kadar Halep'e neden sahip çıkmıyorsunuz. İşte koskoca bir soru işareti var. Biz bunu biliyoruz ve ona göre hareket ediyoruz. Esed rejimi yeni bir yapılanmanın içine girerse orada bu benim ülkem içinde bir tehlike oluşturur.
Türkiye AB önünde kapı kulu değildir. Türkiye azarlanacak, kendisine gündem belirlenecek bir ülke asla ve asla değildir.
Sahte rapor hazırlayanlar bırakın hazırlamaya devam etsinler. Onlar itibarlarını kaybettiler. Biz işimize bakacağız. Onların işi bizi engellemek bizim işimiz ise daha hızlı ilerlemek. Onlar eski Türkiye'yi getirmek isteyecekler biz ise yeni Türkiye'yi kurmak için çok daha fazla çalışacağız.
Cumhurbaşkanı olarak inşaat sektörünü hafife alacak kimseye asla tahammülüz yoktur. Ben buradan finansçılara kredi konusunda gözlüklerini iyi seçmeleri çağrısında bulunuyorum. Çünkü faizler ne kadar düşerse yatırımcının da önü o kadar açılır. Burada el ele vermek durumundayız. AB ve Amerika faizler konusunda bakın hangi noktada biz de ise faizlerin bulunduğu nokta adeta zulümdür. Açık açık söyliyeyim elimden geleni yaptım ama başarısız olduğum bir nokta da budur.