AKİT MENÜ

Gündem

Yazıcıoğlu istismarına tepki

Paralel yapıya yönelik 14 Aralık operasyonundan sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere adliye ve emniyet müdürlükleri önünde başlatılan paralel şovlar sürüyor.

2014-12-23 07:45:28

Paralel yapıya yönelik 14 Aralık operasyonundan sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere adliye ve emniyet müdürlükleri önünde başlatılan paralel şovlar sürüyor. Bu şovlarıyla algı operasyonu yapmayı hedefleyen ve Türkiye’yi dünyaya şikayet etmeye çalışan paralel yapı mensupları, yaptıkları şovlara son olarak BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu da alet ettiler. Muhsin Yazıcıoğlu’nun fotoğraflarının olduğu pankartlarla emniyet ve adliye önlerinde şov yapan paralelcilere eski BBP’li siyasetçilerden sert tepki geldi.


FOTOĞRAFLARINI DEĞİL, DAVASINI SAHİPLENSİNLER

BBP eski Genel Başkan Yardımcısı Metin Gündoğdu, Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşıyor olsaydı böyle bir kepazeliğe asla izin vermeyeceğini ifade ederek, “Algı operasyonlarına karnımız tok. Şimdi ihtiyaç hasıl olunca Muhsin Yazıcıoğlu’nun resimlerini taşıyacaklarına onun davasını yüreklerinde taşısalardı böyle kirli ilişkilere girmemiş olurlardı. Ortada çok ciddi bir vaka vardır. Bunu algı operasyonlarıyla, şamatayla kapatmaya çalışıyorlar. Muhsin Yazıcıoğlu, asla böyle şovlara itibar etmezdi. Hele milletin ve devletin çıkarlarına halel getirecek işler yapanlarla değil el ele tutuşmayı, onlara selam dahi vermez, onlara güneydeki çok sevdikleri devleti işaret ederdi” dedi.

BU ARTIK DEVLET MESELESİNE DÖNÜŞTÜ

Muhsin Yazıcıoğlu’nun her cemaate eşit mesafede duran bir kişi olduğunu hatırlatan Gündoğdu, “Muhsin Yazıcıoğlu için devletin ve milletin bekası her şeyin önünde gelirdi. Kendisi 12 Eylül’de zindanlarda haksız yere yıllarca yatmasına rağmen bir an olsun devletinden şikâyet etmemiş, mağduriyeti dolayısıyla uluslararası mahkemelere şikâyet etme tekliflerini şiddetle reddetmiş bir kişidir. Ama bugün cemaat dediğimiz yapının maalesef yerli ve sivil olma özelliğini yitirdiğini her geçen gün ortaya çıkan gerçeklerle görüyoruz. Bir gizli servis gibi hareket eden bir yapılanma söz konusu. Uluslararası güçlerle, gizli servislerle, güç odaklarıyla iç içe geçmiş, devletimizin bekası ve milletimizin bağımsızlığı noktasında vesayet altında olan bir kripto yapılanmaya nasıl dini bir cemaat diyebileceğiz? Kendi ülkesinin gizli servisinin faaliyetlerini başka ülkelere jurnalleyen bir yapılanmaya hangi devlet müsaade edebilir? Bu yapılanmayla mücadele artık devlet meselesidir” diye konuştu.

Yorumlara Git

Dört gözle bakın kimleri bekliyor! Skandal iddia ortalığı ayağa kaldıracak! Ego'ların savaşı başladı mı?

Yaşı: 10 suçu: Filistin bayrağı taşımak! Alman polisinden utanç verici kovalama

Türkiye'den ABD'ye bomba talep! İki sayfalık listede bakın neler var

Boş yapma Nasrallah! Kurusıkı tehditleriniz artık kimseyi korkutmuyor

İstanbul’da sıradan bir gün: 2 metrobüs 1 otobüs kazası!