AKİT MENÜ

Siyaset

Sırtımızdan hancerlendik

Memur-Sen’in düzenlediği ‘Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel yapının ihanetlerine dikkat çekerek, “Sırtımızdan hançerlendik. Ekonomiye yönelik yapılan darbeler yeni Türkiye’ye yöneliktir. Hizmet maskeleri adı altında yaptıkları işler eski Türkiye’yi diriltme çabasıdır” dedi.

Güncelleme Tarihi:

AKİT / ANKARA - Memur-Sen’in düzenlediği ‘Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hizmet adı altında vatanına ihanet edenlerin olduğunu kaydederek “İşte gördünüz. Saldırının ihanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerlediğini göremezsiniz. Siz dost zannedersiniz, vatanınızı karanlık odaklara pazarladığını fark edemeyebilirsiniz. Burada öz eleştiri yapayım: Yanıldık, yanıltıldık. Müdahalenin gecikmesinin sebebi bu olmuştur” diye konuştu.

HİZMET KILIFI ALTINDA İHANET EDİYORLARDI

Paralel yapıya yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet adı altında birilerinin vatanına ihanet ettiğini ifade ederek, “Birileri de eski Türkiye’yi geri getirmek için uğraşmıştır. Sanmayın ki bunlar bu işlerinden vazgeçmişlerdir. Eski Türkiye’yi diriltmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ekonomiye yönelik yapılan darbeler yeni Türkiye’ye yöneliktir. Hizmet maskeleri adı altında yaptıkları işler eski Türkiye’yi diriltme çabasıdır. Eskiden milletten kopuk eski Türkiye’yi istiyorlar bunlar. Mücadelemiz hiçbir zaman sona ermeyecek” dedi. 

FEZLEKE HAZIRLAYANLAR DÖNEMİN HAŞHAŞİLERİ OLDU

Milli iradeye karşı olan mücadelelerin her seferinde hezeyan yaşadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ulusal güvenliğimizi tehdit edenlere karşı, sizinle birlikte mücadele verdik. 30 Mart’ta bu mücadeleyi başarıyla birlikte verdik, 10 Ağustos’ta bu mücadeleyi başarıyla birlikte verdik. Dönemin başbakanı’ diye fezleke hazırlayanlar şu anda dönemin haşhaşileri oldu. Çok daha ilginç, şu anda hâlâ beddua seansları düzenliyorlar. Mart öncesinde de düzenlediler, şimdi de düzenliyorlar, bu defa yer değiştirdi, artık Pensilvanya’da düzenliyorlar. Ve bu beddua seanslarında akla hayale gelmez sıfatlar yakıştırmaya çalışıyorlar. Ne yakıştırırsanız yakıştırın, bilin ki sizin tuzaklarınızın üzerinde Allah’ın tuzağı var” ifadelerini kullandı.

MAALESEF YANILDIK 

Saldırı ile ihanetin nereden geleceğinin tahmin edilemeyeceğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte gördünüz. Saldırının nereden geleceğini tahmin edemezsiniz. İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz. Yiğit ne diyor, ‘Karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim ve ona diyeceğim ki erkekçe geldi beni öldürdü. Ama arkadan hançerleyerek vurduğu zaman işte o alçağı hazmedemiyorum’ diyor. Siz dost zannedersiniz, ama dost bildiğinizin iradesini, idrakini, inancını, vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyebilirsiniz. Bunları yaşıyoruz. Önemli olan her an uyanık olmak. Her ihtimal karşısında dimdik sabırla sebat edebilmektir. Açık konuşayım. Özeleştiri... Biz de bu konuda maalesef yanıldık, yanıltıldık ve şu anda biraz da daha erken netice alabilecekken gecikmesinin sebebi bu olmuştur. Şimdi önemli olan gerekirse canını ortaya koyup istiklal ve istikbal mücadelesini verebilmektir. Hep birlikte biz üzerimize düşeni yaparsak, inanın millet arkamızda olacak.”

GAZETECİLERİN ELİ SADECE KALEM TUTMUYOR

İstanbul merkezli paralel yapı operasyonuna da değinen Erdoğan, “Operasyonda içeri alınan gazeteci de legal görünüm altında illegal bir yapının şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Ama onun dışında alınan 3 kişi emniyet görevlileri. Nerede bu gazeteciler? Belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir. Şimdi ben soruyorum, ey eli kalem tutanlar, acaba gazeteciler suç işlemez mi? Suç işliyorsa o da bunun bedelini ödemek durumundadır. Gazetecilerin eli sadece kalem tutmuyor ki, yeri gelir silah da tutar. Yeri gelir çok daha farklı suç sayılan birçok işlemi o da işleyebilir. İşlediği zaman o gazetecilik zırhı altında bunlar masumdur diyebilir miyiz? Hukuk neyse bu hukuk içerisinde onlar da bunun karşılığını görecektir” diye konuştu.

BU MANŞETLERİ DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ATAMAZLAR 

Son zamanlarda atılan bazı gazete manşetlerini de sert bir dille eleştiren Erdoğan, “İnanın bunu Amerika Birleşik Devletleri’nde yapamazlar. Avrupa Birliği’nde bu manşetleri atamazlar. Bir grup eli kalem tutan gazete ilanı vermişler. Gazeteciler tutuklanmış içeri atılmış vesaire. Bizim cezaevlerimizde yedi tane mahkûm gazeteci vardır. Bunların içinde polis öldüren var. Evlerinde silah bulunduranlar var. Şimdi son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de legal görünüm altında illegal bir yapının şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Belki onunla beraber başkaları da alınacaktır. Uluslararası medyadan bazıları bunlara inanarak Türkiye aleyhine kampanya yapıyorlar. Buradan tüm dünyaya açık açık ifade ediyorum. Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değildir. O kadar serbesttirler ki demokratik ülkeler de dahi asla müsaade edilmeyen nefret suçlarını her gün işleyebilmektedir” dedi. 

BİZ AVRUPA’NIN GÜNAH KEÇİSİ DEĞİLİZ

Paralel yapıya yönelik operasyona Avrupa Birliği’nden gelen eleştirilere de cevap veren Erdoğan, “Avrupa bizi eleştireceğine gitsin Avrupa Birliği içindeki faili meçhul cinayetleri aydınlatsın. Biz reformlarımızı yaptık, yapıyoruz ve daha da yapacağız. Biz daha ileri standartlara koşarken Avrupa geriye doğru gittiğini lütfen bir zahmet görsün, kabul etsin ve tedbirlerini alsın. Biz Avrupa’nın günah keçisi değiliz. Biz Avrupa’nın keyfice eleştireceği, kendisi aynaya bakmadan söz söyleyeceği, hele hele parmak sallayacağı, hele hele azarlamaya kalkışacağı bir ülke hiç değiliz. Eski Türkiye yok. Artık yeni Türkiye var. Artık yeniden büyük Türkiye var. O günler geçti. O günler eski Türkiye’de kaldı. Önce aynaya bakmaları lazım. Önce kendi ellerine, kendi yüzlerine bulaşan gazeteci kanlarını temizleyeceklerdir. Önce kendi özeleştirilerini yapacaklardır” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK BİR DAVANIN SANCAKTARIYDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen’in kurucusu olan Akif İnan’ın yaklaşık 15 sene önce 6 ocak 2000’de hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Akif İnan’ın, kökü mazide olan, tarihin derinliklerinden bugüne ulaşan bir büyük davanın sancaktarı olduğunu söyledi. 

ÖZGÜRLÜKLER ALANINDA TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇILDI

“Büyük Türkiye hayali, merhum Menderes, merhum Özal, merhum Erbakan’ın hayaliydi” diyen Erdoğan, “İşte o kahramanlar, o yiğitler sayesinde dava sancağı yere düşmedi” dedi. Erdoğan, inançların, değerlerin, dillerin üzerindeki baskıların tek tek kaldırıldığını hatırlatarak, “Özgürlükler her alanda yeni Türkiye’nin önünü açmıştır. Devlet ile millet muhabbetle kucaklaştı. İnkâr, asimilasyon son buldu. Başörtüsü yasağı, katsayı engeli, Kur’an-ı Kerim’e, Siyer-i Nebi’ye giden yoldaki engeller eski Türkiye’nin acı birer hatırası olarak artık sadece hafızalarda kalmıştır. Türkiye ortalama yüzde 5 büyüyerek yeniden Büyük Türkiye hedefine yükseliyor. Hiçbir zaman menzile ulaştık, misyonumuzu tamamladık demeyeceğiz. Yılgınlığa kapılmayacağız. Rehavete, umutsuzluğa asla mahal vermeyeceğiz. Öncekiler nasılsa son nefese kadar hizmet ettiyse, bizde son nefesimize kadar mücadele edeceğiz. Çözüm süreci ve yeni anayasa süreçlerini de bu makamda oturduğum sürece takip edeceğim ve olumlu bir neticeye varmasına katkı vereceğiz” dedi.

Yorumlara Git

Satılık trollerin 'Hakan Fidan'ı Suriye'de konuşturmadılar' yalanı patladı! Bakın gerçek ne imiş

Mehmet Akif Arsoy'un tutuklanması İran istihbaratında deprem etkisi yaptı!

BM Güvenlik Konseyi’nde Venezuela Düellosu: "Kovboyvari Davranış" mı, "Suçla Mücadele" mi?

Yozgat’ta Tepki Çeken Etkinlik: İşkenceci İsme Lokma Dağıtıldı!

Ahmed Şara'dan 'yerli silah' vurgusu!