EMRE KÜSKÜN/ANKARA
12 Eylül darbesi mağdurlarından BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, CHP’li vekillerin Mısır’daki darbenin meşru olduğunu savunup AK Parti hükümetine tehditler savurmasına sert tepki gösterdi. Çayır, Türkiye’de hâlâ parlamento zemininde dahi demokrasinin aktörü olmayan unsurların göreve gelmesini isteyen insanların varlığına dikkat çekti. CHP’nin Muhammed Mursi’yi silah zoruyla iktidardan indiren alçaklara alkış tutmasının kendisini şaşırtmadığını belirten Çayır, “CHP’yi çok fazla yadırgamıyorum. Çünkü CHP’nin genetiğinde ne yazık ki darbe geleneği var, darbeden medet umma var. 1950’lerde, 60’larda hatta 70’lerde bu tür şeyler söylenirdi. Şu anda Meclis çatısı altında söylenmiş olması garip ama yadırgayıcı değil. Maalesef genetiğinde var” dedi.
“ARKA PLANDA MİLLETE GÜVENMEME VAR”
“Darbeden medet ummanlar dün olduğu gibi bugün de var” diyen Çayır, şöyle devam etti: “Elbette ki bunun arka planında millete güvenmeme, milletten yana bir şey umut etmeme eğilimleri var. Milletin oyuna, tercihine güvenmeyenler bu saplantıları yaşayabiliyor. Halbuki millet iradesi bu işin temelidir. Bugün BBP, 20 senedir var olan bir partidir. Tek başımıza iktidar olamadığımız gibi koalisyon ortağı da olamadık. Ama olamadık diye veya yakın bir tarihte de olmamız mümkün değil diye var olan iktidarın darbeyle devrilmesini, başlarına her türlü belanın gelmesini, silah yoluyla baştan gitmesini istemek çağdışılığın ta kendisidir. Bu devirde bu tür şeyleri dillendiren insanları insan olarak görmemek gerekir.”
BATININ İKİYÜZLÜLÜĞÜ
ABD ve Avrupa ülkelerinin darbe karşısındaki tavrını da eleştiren Çayır, şöyle konuştu: “Bu Batının bir türlü demokrat olamadığını görüyorum. Her ne kadar demokrasiden, insan haklarından dem vursalar da işlerine gelmediğinden, menfaatleri yoksa ve kendi anlayışlarına uygun değilse demokratik yolla iktidar olanların başka türlü de gitmelerinde herhangi bir beis görmüyorlar. Bu konuda ses çıkarmıyorlar. Darbeye karşı ne yazık ki dik duramıyorlar. Darbenin ideolojisine bakıyorlar. Halbuki darbenin ideolojisine, rengine, kimden gelip gelmediğine bakılmaz. Bugün hiç beğenmediğimiz bir iktidar dahi olsa bunun sandıkla geldiği gibi sandıkla gitmesini istemeliyiz. Yoksa ‘Aman bir an önce gitsin de nasıl giderse gitsin’ demek ülkeye yapılacak en büyük haksızlıktır.”