Kültür - Sanat
Umran Dergisi Mart 2018 sayısı çıktı!
Sancılı bir süreçten geçen Ortadoğu bölgesinde istikrarın kısa zamanda gelmeyeceği ve bu sürecin devam edeceği öngörülebilir.
Oluşacak yeni düzende, bölgede ABD’nin eskisi gibi egemen bir güç olmayacağı, Rusya, İran ve Türkiye’nin kayda değer bir pay elde edeceği gerçekleşmesi kuvvetle bir diğer olasılık. Tam da bu esnada Türkiye’nin yeniden yapılandırılması noktasında 2019 seçimleri önemli bir eşik olarak gözüküyor. Burada gerçekleşecek en önemli değişikliklerden birisi, siyasal iradenin dağınıklıktan kurtarılması, kurumlar arasındaki eşgüdümdür. Daha erken gibi gözükmesine rağmen seçim hazırlıkları şimdiden başlamıştır ki uzun vadeli denebilecek hazırlıklardan en belirgini ittifak çalışmalarıdır.Kongrelerini geçen ay yapan iki muhalefet partisinin bir kararsızlık içinde oldukları görülüyor. Hem yeni düzene uyum için adımlar atıyor hem de aynı zamanda eski düzene geri dönüleceğini açıklıyorlar. Bu çerçevede Mustafa Aydın, K. P. Mueller, M. Samet Tomakin, Yunus Şahbaz, Murat Özer, Dilaver Demirağ hem dünyadaki çatışma ve çekişmeleri hem de içerdeki ittifak tartışmalarını değerlendiriyorlar.
Umran’ın yeni sayısında İslâm âlemindeki siyasi ve sosyal sorunlar başta olmak üzere pek çok gelişme ağırlıklı bir yer tutuyor. Muhammed Ebu Rumman, Mişel Kilo, Mustafa Zeyn, Selahaddin El-Corşi’ninanaliz ve yorumları önemli perspektifler sunmakta. Burhanettin Can’ın yazısında, insan davranışlarının, ilahi sınırları ihlal ve ihmalinde temel kavramlardan olan heva ve bağyin, ümmetin parçalanmasında en önemli etkenler oluşu irdeleniyor.
Kritik sayfalarında, Amerikan antropolog ve sosyolog A. A. Goldenweiser, Emile Durhkeim’ın dinin kökeni üzerine yaptığı yorumlardaki yanılgılara işaret ediyor. Hülya Alper’le İslâm düşüncesinde düşünmenin mahiyeti ekseninde yapılan söyleşi ise İslâmdüşünce geleneği içinde terimleştiği şekliyle ‘nazar’ kavramı üzerinden giderek büyük düşünür SeyyidŞerîfCürcânî’nin yaklaşımı çerçevesinde.
Metin Önal Mengüşoğlu, kutsal üreten taassubun yansımalarına eğilirken Cemil ÖğmenOsmanlı/Türk modernleşmesini naif Kemalizm eleştirisinden ziyade makro-sosyoloji geleneğini izleyerek ele alan Tim Jacoby’ninSosyal Devlet ve Türk Devleti kitabını kritiğe tabi tutuyor.