TÜBİTAK'ta ciddi bir tasfiye yapıldığına işaret eden Bakan Işık, Paralel Yapı'nın bundan sonra belini doğrultamayacağını söyledi ve ekledi: "Bu yapıya sempati duyup da, 17-25 Aralık'ta arasına mesafe koyanlara aynı muameleyi göstermek mücadelede bizi zayıflatır." Işık özetle şunları söyledi:

SADECE TÜBİTAK'TA KRİPTOLU TELEFON DİNLENEMEZ

Devletin zirvesinin tamamını kriptolu telefon üzerinden dinlemişler. Bunlar "Örgüt nerde?" diyorlar. Örgüt olmazsa kriptolu telefon dinlenemez. Başka delile gerek yok. Örgütlenmezseniz hatta yargıda bir yapı oluşturmazsanız kriptolu telefonu dinleme imkanı olmaz. Sadece TÜBİTAK'ta kriptolu telefon dinlenemez. Sistemin gereği bu mümkün değil.

SIR PROJELERDE ÇALIŞANLAR DİNLENMİŞ

İhanet sadece kriptolu telefonlarının dinlenmesiyle kalmamış, Türkiye'nin sır niteliğinde askeri projelerinde çalışan personelin telefonları da sahte isimlerle dinlenmiş. Bu bir casusluk faaliyetidir. Bunun eğitimle, hizmetle, memlekette hiçbir bağlantısı olamaz. En çok dinlenen bakanın Milli Eğitim Bakanı değil de Enerji Bakanı olması da casusluk faaliyetinin göstergesi.

'SAYIN ERDOĞAN, ELLERİNİ HAVADA YAKALADI'

Paralel Yapı eline bir hançer aldı. İlk hançeri bu işten haberi olmayan cemaat üyelerine sapladılar. Hakan Fidan olayına kadar bunların küresel odaklarla iş tuttuğunu inanın bir çoğumuz aklımıza getiremezdik. Fidan olayı bir kırılma noktasıdır. Nedim Şener, Hanefi Avcı, Ahmet Şık olayları peş peşe geldi. Gazeteci kitap yazıyor, siz ona bir kulp buluyorsunuz içeri atıyorsunuz. Ya da Hanefi Avcı gibi daha önce bunlara destek veren bir insanı 'Bunlar yanlış yapıyor' dedi diye tutup içeri atıyorsunuz. İkinci hançeri Tayyip Erdoğan'a saplarlarken sayın Cumhurbaşkanı bunların elini havada yakaladı. Artık bundan sonra Paralel Yapı'nın belini doğrultması mümkün değil.

TÜSİAD BAŞKANI'NA SERT TEPKİ

Türkiye'nin özellikle son yıllarda yaşadığı olayları uzaylılar veya cinler mi yaptı? TÜSİAD Başkanı'nın bundan rahatsızlık duyuyor olmasına anlam veremedim. Geçmişte ortak bir kesişme alanları var mı bilmiyorum. Ama açıklamayı çok yadırgadım. Son dönemde yaşanan olaylara rağmen 'Paralel Yapı yok' demek için ya olayı çok hafife almak ya da bu toplumda yaşamıyor olmak lazım.

'STRATEJİK PROJELERE SIZMAYA ÇALIŞTILAR'

"2009 sonrasında TÜBİTAK'a ayrı bir önem vermişler. Ülkenin stratejik projelerine sızma veya oradaki bilgilere ulaşmaya gayret göstermişler. Bunların amacı hizmet ve eğitim olsa TÜBİTAK'ta gidecekleri yer Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü olurdu. Buraya hiç ilgi göstermemişler, bir tane adamları yok. Ama kripto merkezi, askeri projelere yapan birimlere özel ilgileri olmuş. Bu işin bir hizmet faaliyeti değil de bir espiyonaj (casusluk) faaliyeti olduğunun, taşeronluk yaptıklarının göstergesidir. Bir ülkenin Cumhurbaşkanını, Genelkurmay Başkanı'nı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı dinlemişler..."